Game of Thrones 8. sezon dosyası: Kehanetler ve teoriler

21'inci yüzyılın tartışmasız en büyük popüler kültür değerlerinden olan Game of Thrones, 8 yıllık macerasına nokta koymaya hazırlanıyor. Milyonlarca izleyicinin heyecanla beklediği final sezonunda neler olacağına dair açıkçası kimsenin net bir fikri yok. Tahtın sahibi kim olacak? Yoksa taht diye bir şey kalmayacak mı? Night King ne istiyor? Bran ne ayak? Gelin hazır bin yıllık duvar 5 dakikada yıkılmışken, neler olabilir şöyle bir bakalım. Hanımlar beyler, kış sonunda geldi... a. Beklenen Prens ya da Prenses (Azor Ahai) “ Uzun bir yazdan sonra, karanlık dünyayı saracak. Yıldızlar kanayacak… Kışın soğuk nefesi denizleri donduracak… Ve ölüler kuzeyde yükselecek. Bir savaşçı ateşten bir kılıcı çekecek, o kılıca ise Işıkgetiren ( Lightbringer) denecek. Sadece beklenen prens şafağı getirebilir. - Melisandre Bu kehanetin neyi simgelediğine bakmadan önce, Azor Ahai’nin kim olduğunu anlatmakta fayda var. İnsanlar ile ölüler arasındaki son savaşın yaşandığı 'Uzun Gece'de, Azor Ahai isimli büyük savaşçı, uzun uğraşları sonucu Lightbringer’ı yapmış ve ölüleri bu özel kılıçla mağlup etmişti. Ancak bu kılıcı yapmanın bir bedeli vardı. Kılıcın çok ısınmasını engellemek için karısı Nissa Nissa’nın kalbini kullanmıştı ve başarılı olmuştu. Azor Ahai’nin tekrar dünyaya geleceğine inanan Melisandre, yıllarca bu insanın Stannis olduğunu düşünmüş ve sonunda büyük hayalkırıklığı yaşamıştı. Melisandre’nin ateşte gördüğü bu kehanetin ilk aşaması gerçekleşti. Ölüler donmuş denizi aşarak Winterfell’ın kapısına dayandı. “Yıldızlar kanayacak” derken ejderha ateşinden bahsediyor olması, bir ihtimal. Başka bir teoriye göre Lyanna’nın muhafızının kullandığı kılıç olan Dawn’u simgeliyor. Söylenene göre kılıcın yapımında düşmüş yıldız parçası kullanılmış. Ama benim görüşüm; hayata gözlerini kısa bir süre yuman ve kanlar içinde donmuş olarak denize çakılan Viserion... Bu kehanetin en kritik noktası, haliyle Lightbringer’ın nerede olduğu ve kimin kullanacağı. Bir teoriye göre Lightbringer, Jon Snow’un annesinin mezarında. Final sezonunun ilk tanıtımının Stark’ların mezarlığında olması ise bu teoriyi destekleyebilir nitelikte. Valarian dili cinsiyetsiz olduğu için, vaadedilen kişi kadın da olabilir erkek de. Bu durumda Khaleesii’nin Azor Ahai olabileceği ihtimali de yüksek. Bir ilginç teoriye göre kılıcın tekrar yapımı için Khaleesi ejderhalarından birini feda etmeli ve kılıcı ejderha ateşiyle süslemeli. Azor Ahai’nin Jon Snow olma ihtimalini ne destekliyor diye soracak olursanız, serinin 5. kitabında Jon’un rüyasında yanan bir kılıç kullandığını söyleyebiliriz. Bu teoriyi en iyi destekleyen durum ise Jon’un doğum anı… Annesi doğum sırasında kalenin dışında yapılan kavgada aile yadigarı Dawn‘u kullanan muhafızın kılıcı “kana bulanmıştı”. Yıldızlar kanayacak derken bir yandan Jon’un doğum anı simgeleniyor diyebiliriz. Eğer böyle bir şey olursa, kılıcın yapımı için feda edilecek insan Khaleesi olabilir mi? “Asla prensle evlenmeyeceksin, kral ile evleneceksin… Bir süreliğine kraliçe olacaksın. Sonra başkası - daha genç, daha güzel - seni indirmeye ve değer verdiğin her şeyi almaya gelecek. Kralın 20 çocuğu olacak, senin ise 3. Altın onların taçları olacak, altın onların kefeni.” - Maggy The Frog Bu kehanetin çoğu gerçekleşti diyebiliriz. Cersei, Lannister’ların saf değiştirmesiyle Rhaeger Targaryen yerine Robert Baratheon ile evlendi. Baratheon’un birçok çocuğun babası olduğunu da biliyoruz. (Selam Gendry!) Sırayla kocası kral Baratheon’un “ölmesi”, en büyük oğlu Joffrey’nin zehirlenmesi, babası Tywin’in kardeşi tarafından öldürülmesi onu tahta çıkardı. Bu kehanetteki güzel ve genç kadının sinsi Margaery Tyrell olması muhtemeldi ama Cersei’nin onu yeşil bir toz bulutuna dönüştürdüğünü düşünürsek, bu kadın tahmin edeceğimiz gibi Khaleesi olabilir. Ya da bir sürprize daha tanıklık edebiliriz. (Sansa ve Arya sözüm size!) Bu kehanetin en kritik noktası ise Cersei’nin üç çocuğu olacağı kehaneti... Üç çocuğunu da toprağa verdikten sonra kardeşi Jamie’den dördüncü çocuğa hamile kaldığını açıklamıştı hatırlarsanız. Yoksa yalan mı söylüyor? 7. sezon finalinin en unutulmaz anı şüphesiz yıllardır arzuladığı tahta çıkmak için sayısız karakterin ölümüne sebep olan, Westeros’un en kurnazı Lord Baelish’in ölmesiydi. Ama işler pek de öyle olmayabilir. YouTube’da hayli ünlenen bu teorinin dayanağı Baelish’in, Arya-Sansa tarafından öldürülmeden önce bir kıza demir para verdiği sahne... Ne konuştuklarının duyulmadığı bu sahnede Baelish’in öldürüleceğini önceden gördüğü ve memleketi Braavos’ta yaşayan “Faceless Men”lerden yardım alarak sahte bir ölümü tasarladığı yönünde. Ki bunu yaparsa ancak o yapabilir. Son sezonda en dikkat etmemiz gereken durumlardan biri, her gördüğümüze yüzde 100 inanmamak. Öldürdüğü insanların yüzlerini alabilen ve bunu suikastleri için sürekli kullanan Arya’nın her an birisinin yüzünü alma ihtimalini unutmamak gerek. Cersei’yi öldürmek için, onun en yakındakileri öldürmekten de çekinmeyecektir. Jamie, dikkat et! En popüler teorilerinden biri de, canımız ciğerimiz Tyrion’un aslında Lannister olmadığı yönünde... Teoriye göre Mad King Aery’s’in Joanna ile kafayı bozarak onunla birlikte olduğu ve tıpkı Jon Snow’da olduğu gibi doğum sırasında annesi Joanna’nın öldüğü söyleniyor. Tywin’in ölmeden “Sen benim oğlum değilsin” demesi ve Tyrion’un ejderhaların yanındaki rahat tavrı, olur mu olur dedirtiyor... Gerçek olduğuna kesin gözüyle bakılan bu teoriye göre Night King’e karşı savaşacak olan Jon Snow’un yeni kozu, babasının isminin verildiği ejderha olan Rhaegal’a hükmedecek olması. Dizinin tanıtım fragmanında sol yanda onu usulca beklediğini, onunla ilk karşılaştığı 7. sezonda da şöyle bir el sıkıştıklarını düşünürsek, büyük kapışmaya hazırlanmaya başlayabiliriz. Teorilerin en yoğunlaştığı karakterin uzak ara Bran olduğunu söyleyebiliriz. Zamanda yolculuk yapabilme ve Hodor’un hikayesinde gördüğümüz gibi geçmişe bile insanlar üzerinden etki edebilme yetisinin sınırı neredeyse yok gibi. Sayılan teoriler arasında Bran’in duvarı ören Bran The Builder olduğundan tutun da bizzat Night King olduğuyla ilgili düşünceler de var. Bran bu sezonun kilit karakterinden biri! Dizinin yaratıcıları D.B. Weiss ve Daniel Benioff, verdikleri son röportajda dizinin finali ile ilgili bir ipucunun –hazırlanın- dizi için özel hazırlanan Spotify listesinde olduğunu söyledi. Define avı başlasın! “Güneş batıdan doğup, doğudan battığında. Denizler kuruyup, dağlar yapraklar gibi savrulduğunda.” - Mirri Maz Duur Bitkisel hayattaki Khal Drogo’nun geri gelebilmesi için gereken küçük bir kaç şeydi. Denizdeki krallığında yaşamını “Aquaman” olarak sürdüren Khal Drogo’nun gelme ihtimali, mavi gözlü zombi ejderha kadar olamaz mı? Teoriler bir yana, son sezonun en heyecan verici durumlarından biri yıllardır yüzleşmelerini beklediğimiz karakterler. Birçok karakterin örümcek ağı gibi birbirine bağlandığı bu hikayede öne çıkacak yüzleşmelere bakalım... 11 kişilik ölüm listesi ile yıllardır adım adım amacına doğru ilerleyen Arya’nın listesindeki en kritik isim tabii ki King’s Landing’in kraliçesi Cersei. İlk sezondan beri beklediğimiz yüzleşmenin neye yol açacağını tahmin etmek ise güç. Arya’yı en son korku içinde kaçarken gördüğümüzü de unutmayalım. Bizzat en çok beklediğim anlardan biri kesinlikle bu. Bir yanda Cersei’nin elinde Westeros’n en güçlü zombisine dönüşen The Mountain, diğer yanda yemediği tokat kalmamış, ama kimseyi de yarı yolda bırakmamış The Hound... Birbirinden nefret eden iki kardeş ve belki de GoT tarihinin en unutulmaz dövüş sahnesi. FIGHT! 7. sezonun pek dillendirilmeyen ama en kritik sahnelerinden biri, sözde “köle karşıtı” diktator ablamız Daenerys’in Samwell Tarly’nin babası ve abisini diz çökmedikleri için canlı canlı yakmasıydı. Eşitlikten dem vurmaktan çekinmeyen, sezonlar ilerledikçe paralı askerileri etrafında toplayarak taht sevdasıyla koca kıtayı birbirine katan bu diktator kılıklının Samwell’in yüzüne nasıl bakacağı ise muamma... Kardeş, sevgili, ebeveyn ve artık düşman... Dizinin en çarpık ve tutkulu ilişkisinin pek güzel bir şekilde sonlanmayacağını tahmin etmek zor değil. Dizi ilerledikçe sevilen karakterlerden biri olan Jamie’nin Cersei’nin kaderine nasıl etki edeceğini tahmin edemiyorum. Ama hüzünlü olacağı kesin. Daha dizinin ilk bölümünde Jamie tarafından kötürüm bırakılan, ama hayırlısı buymuş deyip geçmişi görmeye başlayan Bran, şu an dizinin en önemli karakterlerinden biri. Jamie’nin yıllar sonra Winterfell’e gelecek olması ve Bran’in empati yoksunu bir bilgeye dönüşmesi, ikili arasındaki karşılaşmayı epey ilginç kılıyor. Jamie, özür dile! Dizinin adı 'Taht Oyunları' değil de 'Kardeş Oyunları' olsa daha mantıklı olurmuş öyle değil mi? Bir yanda Kuzeyin kralı ve yeni kankası Rhaegal, diğer yanda bin yıllık duvarı 5 dakikada altüst eden, F-16’dan hiçbir eksiği olmayan Viserion ile sessiz ve derinden ilerleyen Night King... Dizinin en yüksek bütçeli bölümlerinin Emmy ödüllü yönetmeni Miguel Sapochnik, tam tamına 55 gün süren “Winterfell Savaşı” için sinema ve dizi tarihinin en uzun savaş sahnesi olduğunu söyledi. Çekim sırasında oyuncuların artık bitsin diye dua ettiği, 55 gece süren çekimlerinde yüzlerce kişinin çalıştığı bu bölümün, ilerleyen yıllarda referans gösterileceğini tahmin etmek zor değil. Jamie, ölme! Dizinin en sevilen müstakbel çiftinin çocuklarını bizzat sevmeyi hepimiz gibi ben de dört gözle bekliyorum. Bronn sonunda kalesine kavuşacak mı? Qyburn yine ne hinlikler peşinde? Jon halasıyla beraber olduğunu öğrendiğinde nasıl tepki verecek? Hodor zombi olarak geri dönecek mi? Daha böyle binlerce soru üretilebilir... Ama her şey bir yana, arkamıza yaslanıp bu 6 tarihi bölümün tadını çıkarmalıyız. Hanımlar beyler, Game Of Thrones’un son sezonu 14 Nisan Pazar günü başlıyor… Ahmet Anıl Demirhan aanildemirhan@gmail.com

Game of Thrones 8. sezon dosyası: Kehanetler ve teoriler