Game of Thrones 7. sezon 1. bölüm incelemesi

Yaklaşık 1,5 yıllık bekleyişten sonra Game of Thrones ‘Dragonstone’ isimli bölümle geri döndü. Her dizide başlangıç bölümleri ondan sonra geleceklere bir giriş anlamını taşır. Fakat bu klasik anlayıştan farklı bir bölümle karşılaştık. Bunun sebebi sezonun sadece 7 bölüm sürecek olması. Başlangıçta 7 bölüme çok canım sıkılsa da bu hıza itirazım yok. Daha ilk bölümden bizleri güzel bir sezon beklediğinin sinyallerini aldık. Ben ilk bölümü karakter karakter değerlendirmek istiyorum. Malum Game of Thrones çok karakterin barındığı bir dizi. ‘Dragonstone’, beni şaşırtarak Walder Frey’in ziyafet sahnesiyle başladı. Tüm Freyleri bir davette Dorne şarabıyla zehirleyenin aslında Arya Stark olduğunu anlamamız çok uzun sürmedi. Arya, yüz değiştirme işinde oldukça uzmanlaşmış. Ama bundan daha da önemlisi, kendine güvenli ve güçlü Arya Stark... İntikamını almaya Freylerden başlaması ve bunu ailesinin katledildiği salonda yapması çok fantastikti. O, bu kararlılıkla intikamını alırken açıkçası benim de yüreğim soğuyor. ‘Bir kurdu hayatta bırakırsan kuzulara asla rahat vermez’ sözüyle de kan dökmeye devam edeceğinin mesajını verdi. Arya’nın ilerleyen dakikalarda düzeni sağlamaya çalışan askerlerle olan sahnesinde ise İngiliz şarkıcı Ed Sheeran konuk oyuncu olarak dikkat çekti. Sheeran’ın ‘Sons of Anarchy’ dizisinin müziği de olan ‘Make it Rain’ şarkısını dinlemenizi tavsiye ederim. Bölüm, akgezenlerin yürüyüşüyle devam etti. Ölen devleri de ordularına katan yaratık ordusu duvara doğru yaklaşmakta. Ve oldukça güçlenmişler. Neyse ki Meera Reed ve Ned Stark’ın oğlu Brandon onlardan önce duvara sığınmayı başardı. Jon Snow, Kışyarı’nda kuzeylileri birleştirmeye çalışıyor. Herkesin gözü demir tahttayken o akgezenleri durdurmanın peşinde. Çünkü en büyük tehlikenin ‘onlar’ olduğunun bilincinde. Ve bunun için ejderha camına ihtiyacı var. Snow’un tek sorunuysa bunlar değil. Sansa Stark’la fikir ayrılıkları var ama Kışyarı’nın kralı olduğunu üvey kardeşine hatırlattı. Şimdilik bir uzlaşma sağladılar gibi gözüküyor. Tabii Lord Baelish, Sansa’ya olan saplantısıyla araya nifak tohumları ekmezse... Baelish’in olduğu yerde mutlaka bir entrika döner çünkü. Fikir ayrılığı yaşayan sadece Sansa ve Jon değil. Demir tahtın kraliçesi Cersei de ikiz kardeşi Jaime ile anlaşamıyor. Lannisterların son temsilcilerinden olan ikili, sonuçta birlik olmak zorundalar ama aralarındaki sadece kardeşlik bağı değil. Tutku, daha yoğun ve tehlikeli bir duygudur. Üstelik Cersei’nin başında ‘kardeşi tarafından öldürüleceği’ne dair bir kehanet varken... Bunun için Tyrion en büyük aday olsa da ben paramı Jaime’ye yatırmakta kararlıyım. Cersei zor durumda kaldıklarını ve çevrelerinde dostları olmadığının farkında. İttifak kurmak için de daha önceden aşağıladıkları Demir Adaları’nın yeni kralı Euron Greyjoy’u topraklarına davet etti. Euron’un yardım karşılığında tek istediği Cersei ile evlenmek. İlk etapta reddedilse de Euron Greyjoy’un vazgeçmeye niyeti yok gibi. Bu durum Jaime’yi çok kızdırdı. Euron ve Jaime atışmaları ise çok eğlenceliydi. Dizinin en sevdiğim karakterlerinden Sam’in üstatlık hayalleriyse tuvalet temizliği, yemek servisi gibi işlerle suya düşmüş gibi görünüyor. Fakat her zamanki gibi kaderine teslim olmak yerine ona yön veriyor. Araştırmaları sonucu ejderha camının kaynağını buluyor ve bu bilgiyi Jon Snow’a ulaştıracak. Bu gelişme Snow’un ilerleyen bölümlerde Ejderha Kayası’na gideceğini gösteriyor. Samwell Tarly sahnelerinde Jorah’ın tedavi gördüğünü izledik. Hemen iyileş Jorah, sana çok ihtiyaç var. Bölümün kefaret ödeme kısmıysa Tazı’ya düştü. Bir baba ve kızının gümüşlerini çalarak onları ölüme terk eden Clegane bu yanlışıyla yüzleşti. Baba ve kız açlıktan ölmüştü ve Tazı onları gömerek adeta günah çıkardı. Ateşten çok korkan Tazı’nın ateşe tapan Sancaksızlarla yolculuk yapmasıysa çok ironikti. Gelelim bölüme ismini veren Daenerys’in kaderine. Sonunda evine Ejderha Kayası’na dönen Daenerys Targaryen duygulu anlar yaşadı. Buradaki sahnelerse ejderhaların da katkısıyla çok ihtişamlıydı. Daenerys’in, Tyrion Lannister’a ‘Başlayalım mı?’ diye sorması bölümün finali olsa da aslında sonun başlangıcı anlamını taşıyor. www.twitter.com/nevzatakdere