Enis Arıkan'ın 'O Ses Türkiye' performansı yıllar geçse de unutulmayacak

Kendimize yepyeni umutlar seçtiğimiz bu yıl sonu/başı dönemlerinde, sık sık "Yeni yıla nasıl girerseniz o yıl öyle geçer" sözünü duyuyoruz. Bu doğru mu yanlış mı bilemiyorum. Doğruysa, 'O Ses Türkiye' izleyerek yeni yıla adım atanlar sizce nasıl bir sene geçirecek? Yılbaşını evde tek başıma O Ses Türkiye izleyerek geçirmiş biri olarak, bu soruya verebileceğim cevap şu: Unutulmaz bir yıl olacak! Demet Özdemir, Can Yaman, Doğu Demirkol, Enis Arıkan... O Ses'in yılbaşı özel bölümüne katılan isimlerin hepsi, hem izleyicilerin yüzünü güldürdü hem de unutulmaz bir O Ses anısına sahip oldu. Ancak bu isimler arasında öyle biri vardı ki, bir izleyici olarak gönlümü fethetmeyi başardı. 1 Ocak 2019 sabahına umutla bakmamızı sağlayan Enis Arıkan, Sertab Erener'in Eurovision'u sallayan, ilk ve tek Eurovision şampiyonu olmamızı sağlayan 'Every Way That I Can' şarkısını söyledi. Tıpkı Eurovision sahnesindeymiş gibi muazzam bir ciddiyetle sahneye çıkan Arıkan, ilk saniyeden seyircilerin yüzünü güldürdü. 'Every Way That I Can'i söyleyeceğini anladığımızda ise hepimiz heyecanla izlemeye başladık. Şarkıcılık performansı iyi olmasa da; ciddiyetiyle O Ses Yılbaşı Özel bölümüne renk katan Arıkan'ın performansına ilk Hadise, sonra Seda Sayan, ardından Beyazıt Öztürk ve Murat Boz döndü. Dönmemek mümkün değildi ki! 4 jüri üyesinin, sahnede Enis Arıkan olduğunu gördüğünde verdiği tepki de inanılmaz tatlıydı. Tüm bunların ötesinde Enis Arıkan'ın şarkının başından sonuna Türkiye'yi temsil edercesine unutulmaz bir performansa imza atması müthişti. Amaaan, alt tarafı bir eğlence programı denilemeyecek güzellikteki bu performansa bir televizyon izleyicisi olarak neden Molatik oldum? Enis Arıkan bol bol kişisellik içeren bir işle çıktığı için... Belli ki bir oyuncu ya da sosyal medya fenomeni olmanın ötesinde, ciddi bir Eurovision hayranı. 'Every Way That I Can'in koreografisini sahneye kusursuz taşımış olması, Enis Arıkan'ın işini ciddiye alan profesyonel olduğunu kanıtlıyor. Sertab Erener'in bu unutulmaz performansının Enis Arıkan için çok kıymetli olduğunu, Türkiye'nin Eurovision yolculuğunu mühim bulduğunu da anlıyoruz. Koyu bir Eurovision hayranı olarak, Enis Arıkan'ın O Ses Türkiye'deki haline hayran oldum. Bu performans, yıllar geçse de unutulmayacak bence. 2012'den beri katılmadığımız Eurovision, Türkiye için eskiden hayat memat meselesiydi. Bu tutkunun, bir eğlence programında iki dakikalığına bile olsa hâlâ yaşatılıyor olması çok değerli. Enis Arıkan, kendisi için mühim olan bu olayı 'cover'layarak sadece kendisine, hayranlarına ve O Ses izleyicilerine güzel bir anı yaşatmadı. Aynı zamanda Türkiye'siz Eurovision'u 2012'den beri takip eden çok büyük bir kitleyi de mest etti... Türkiye, Eurovision'a katılma kararı alsa, bu tutku devam eder mi? Bence evet. Hem de kaldığı yerden devam eder. Hatta aradaki 'es'ten ötürü çok daha kıymeti bilinerek, çok daha sahip çıkılarak... 2000'li yılların başını hatırlayalım. 2001'de ülkemizde düzenlenen Eurobasket, yani Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda Türkiye ikinci olmuştu. 'Uğ-ağ-dev adam' diye ortalığı inletmiş, günlerce 12 Dev Adam'ın bu başarısını konuşmuştuk. 2002 yılına geçelim. Japonya ve Güney Kore'nin ev sahipliğini yaptığı 2002 Dünya Kupası'nda Türkiye, bileğinin hakkıyla dünya üçüncü olmuştu. A Milli Futbol Takımı, krallar gibi karşılanmış, 2002'deki zafer birçok kişi için unutulmaz bir tanıklığa dönüşmüştü. 2001 ve 2002'de gelen bu başarılara 2003 yılında Sertab Erener'in Eurovision zaferi eklenmişti. Bu başarı, yıllardır Eurovision'da kötü sonuçlar almaya alışkın ülkemiz için eski dönemi kapatmış, yepyeni bir sayfa açmıştı. O günden sonra 4'üncü ya da 7'nci olsak bile özgüvenli tepkiler vermiş, En azından bir kez birinci olduk rahatlığına kavuşmuştuk. Sertab Erener de gözümüzde hak ettiği yere, pop kraliçeliğine evrilmişti. 2001, 2002 ve 2003'te peş peşe gelen bu başarıların hiçbirini unutmadık. Hepsi hafızalarımızda taze ve canlı. Tam da bu sebepten ötürü ne Eurobasket'e, ne Dünya Kupası'na ne de Eurovision'a hiçbir zaman kayıtsız kalamayacağız bence. Özellikle bu üç turnuvaya/yarışmaya hiçbir zaman burun kıvıramayacağız, Keşke yeni bir ikincilik, üçüncülük, birincilik elde etsek gözüyle yaklaşacağız. İşte bu yüzden Enis Arıkan'ın O Ses'in yılbaşı özel bölümündeki 'Every Way That I Can' performansına 2 dakikalık eğlence yeaaa, Ay çok komik yeaaa şeklinde yaklaşmak yerine, daha ciddi yaklaşmak zorundayız. Şarkının koreografisini, Hah!lık bölümündeki figürünü unutmadıysak, 15-16 yıla rağmen yine ilk günkü gibi heyecanla hatırlıyorsak, bence artık bir şeylerin adını koymalıyız. Eurovision'u istiyoruz, Eurovision'u seviyoruz, Türkiye'nin de yer alacağı bir Eurovision'u iple çekiyoruz. Seviyorsak açılalım, daha yüksek perdeden konuşalım artık bence... twitter.com/mayksisman instagram.com/mayksisman youtube.com/mayksisman can.sisman@milliyet.com.tr