Elon Musk dünyanın en zengin üçüncü insanı olmayı nasıl başardı?

Böylesine büyük bir servete kavuşan Elon Musk’ın serüvenini merak etmeyen yoktur. Dile kolay 115.4 milyar dolar akla hayale sığmayacak kadar çok para. Şöyle bir en başa dönüldüğünde Elon Musk’ın çok zor bir çocukluk geçirdiği detayı göze takılıyor. Elon Musk henüz 9 yaşındayken anne ve babası boşanıyor ve bir oraya bir buraya savrulduğu bir çocukluk geçiriyor. O döneme ait tek travması da bu değil. Ebeveynlerinin boşanmasını öyle ya da böyle her çocuk atlatıyor sonuçta. Ama bu boşanma Musk’ın içine dönük bir çocuk olmasına sebep olunca okuldaki arkadaşları tarafından zorbalığa uğruyor, sürekli sözel ve fiziksel şiddet görüyor. Hatta o kadar ki okuldaki çocuklar, Musk’ı merdivenlerden aşağı yuvarlayıp bayıltana kadar dövdüğünde gözlerini hastanede açıyor. Kaç yaşında olduğunuz hiç fark etmez, zorbalığa maruz kalmak en korkunç şeylerden biri. Ama hele ki küçücük bir çocuksanız dünyanızı karartacak kadar ciddi bir mesele bu. Hal böyle olunca hem evde hem de okulda sorunlarla cebelleşen Musk, kendini kitaplara adıyor. Ne bulursa okuyor ve tabii doğal olarak da küçük yaşta bilgi haznesini epey bir geliştiriyor. Aslında baktığınızda her ne kadar kabus gibi bir çocukluk olsa da bir yandan da bugün olduğu insanın temellerini bu zorbalık ve travmalar sayesinde atıyor. 10 yaşındayken bilgisayarla tanışan Musk, programla dilini öğreten kitapları cilt cilt bitiriyor ve sığındığı kitapların yanına bir de bilgisayar ekleniyor. Bilgisayar deyince öyle vaktini oyun oynayarak geçirdiğini düşünmeyin hiç. Daha minnacık olmasına rağmen onun merakı yazılım programlayıp kodlamaktan yana oluyor. Kısa bir süre sonra, 12 yaşına geldiğindeyse bilgisayar yazılımına olan merakı kendi kendine ilk parasını kazanmasıyla sonuçlanıyor. “Blaster” adlı bir oyun çıkartıyor ve bunun üzerine PC and Office Technology dergisi oyunun kodlarını yayınlamak için Elon Musk’a 500 Amerikan doları ödüyor. Şimdi bakılınca yazılımcılara oldukça basit gelecek oyunu Elon Musk henüz 12-13 yaşlarındayken ortaya çıkarttığı için aslında çok büyük bir yeteneği ve zekası olduğunu anlamamak imkansız. Elon Musk, 17 yaşındayken eğitimini Kanada’da sürdürmeye karar veriyor ve Queens Üniversitesi’nde geçen iki yılın ardından ABD’deki Pennsylvania Üniversitesi’ne transfer oluyor. Çift ana dal yaparak Fizik ve İktisat bölümlerini bitiriyor. Doktora yapmak istediğine karar verince bu sefer de Stanford Üniversitesi’nde fizik okumak üzere kaydoluyor. Ama doktora macerası sadece iki gün sürüyor. Daha o zamanlardan yerinde duramadığını ve kafasında deli projeler olduğunu anlamak mümkün çünkü doktoradan vazgeçtikten sonra kurduğu yazılım firması Elon Musk’ı bambaşka bir konuma taşıyor. Doktora eğitimini geride bıraktıktan sonra 1995 yılında kardeşiyle beraber Zip2 adlı ilk web yazılım firmalarını kurmuşlar. Tüm paralarını bu firma için harcamış, bir ev tutamadıkları için de günlerini ofisteki kanepede uyuyarak ve yardım derneklerinde duş alarak geçirmişler. Gece gündüz uykusuz kalarak kodlamalara kafa yorduktan dört yıl sonra nihayet emeklerinin karşılığını almışlar. Compaq adlı firma 300 milyon dolarlık bir anlaşmayla Musk’ın ilk web yazılım firması Zip2’yi satın almış. Firmanın %7 sine sahip olduğu için satıştan 22 milyon dolar kazanan Musk böylece 28 yaşında cebinde milyonlar olan bir adam haline gelmiş. Bir yandan işlerin böyle yolunda gitmesi büyük şans ama bir yandan da tamamen emek, çaba ve zeka ürünü tabii ki. Zaten daha en başında kafasını kitaplara, bilgisayara, yazılım ve kodlamalara gömen küçük çocuktan aksi beklenemezmiş sanki. Kolay para transferi yapmaya yarayan PayPal’ı duymayanınız yoktur diye tahmin ediyorum. Birkaç yıl öncesine kadar PayPal Türkiye’de de oldukça aktif bir şekilde kullanılan bir uygulamaydı. Ta ki anlaşmazlıklar sebebiyle PayPal, Türkiye’den çekilme kararı alana dek… Konumuza dönersek PayPal’ı Elon Musk ve arkadaşları 1999 yılında Silikon Vadisi’nde kurmuş ve uzunca bir süre de ekmeğini yemişler. 2002 yılında ise Ebay, PayPal’ı 1.5 milyar dolarlık bir anlaşmayla satın almış ve en büyük hisse sahiplerinden biri olan Elon Musk bu sefer de 170 milyon dolar kazanmış. Farkındaysanız, giriştiği her proje, yatırım yapmaya karar verdiği her iş yıllar içinde acayip sükse yapıyor ve müthiş paralarla dönüyor Musk’a. 31 yaşında zaten halihazırda milyoner olan Musk, 170 milyon dolar daha kazanınca hiç beklemeden bunu da fırsata çevirmiş. Ve hepimizin bildiği Tesla macerası başlamış bu sefer. Kazandığı milyon dolarlarla, 2003 yılında iki mühendisin kurduğu Tesla Motors’a yatırım yapmaya karar veriyor ve kısa bir süre içinde de şirketin CEO’su olmayı başarıyor. Musk, CEO olduktan sonra Tesla, en çok kazanan ve en popüler otomobil üreticileriyle yarışacak konuma geliyor. Tüm bu başarı hikayesinin yanında, Elon Musk’ın doğaya en az zararı verecek, insanlara çevrecilik sağduyusunu kazandırmayı hedefleyen bir tutum sergilemesi de cabası. Atmosferi kirleten fosil yakıtları bir kenara koyup, elektrikli araç üretme üzerine odaklanıyor Musk. Tamamen elektrikle çalışan ilk spor araba olan Tesla Roadster hem Tesla Motors için hem de Elon Musk için dönüm noktası oluyor. İnsanların çevreyle ilgili sağduyusunun yüksek olduğunu fark eden Elon Musk tabii ki bunu da satışında argümanı olarak kullanmaya başlıyor ve bir yandan dünyaya iyilik yaparken bir yandan da kazanacağı milyar dolarların önünü iyice açmış oluyor. Elektrikli araç serisinin ardından sadece 2010 yılında 225 milyon dolardan fazla yatırım alan Tesla’nın seri üretim için ihtiyaç duyduğu sermaye her yıl katlanarak artıyor ve şirket adını tarihe yazdırıyor. Eğer iki mühendisin kurduğu Tesla Motors’a Elon Musk en başında inanmasaydı belki de bugün Tesla bu kadar çok konuşulmayacaktı. Elon Musk’ın katkısını göz ardı etmemek gerek malum, Tesla deyince akla ilk gelen isim direkt Elon Musk. Elon Musk hem çalışanlarına hem de müşterilerine değer veren adam olarak oldukça önemli bir isim artık. Zaten gerçekten hem çalışanlarının işinden zevk almasını öncelik gören hem de müşterileriyle yakından ilgilenip şirket adına organizasyonlar düzenleyerek araçların özelliklerini bizzat kendi tanıtan yöneticinin bu konuma gelmesi çok da şaşılacak bir şey değil. Eğer sadece kazandığıyla ilgilenip, iyi bir yatırımcı olmasıyla öne çıksaydı bu kadar takdir edilen bir iş insanı olmazdı bence. Tesla’nın hisseleri bu sene yüzde beş yüz yükselince Elon Musk’ın kişisel servetinde de %87.8’lik bir artış oldu. En yeni verilere göre kişisel serveti sayesinde sosyal medyanın babası Mark Zuckerberg’i sıralamada geride bırakarak dünyanın en zengin üçüncü insanı oldu Elon Musk. Birincilik hala Jeff Bezos’a ikincilik ise Bill Gates’e ait. Elon Musk 115 milyar dolar ile üçüncü sıraya yerleşti yerleşmesine ama Musk'ın dünyanın en zengin insanı olmak için hâlâ uzun bir yolu var. Malum Bezos'un değeri hala 200 milyar dolardan fazla. Artık bu kadar çok paran olunca sıralamanın önemi kalmıyordur bence, yani aralarında öyle bir rekabet olduğunu sanmıyorum. Gerçi para gözü kör eder, kendi aralarında rekabet ediyor da olabilirler ama ne fark eder ki? Tüm dünyanın en zenginleri listesine girdikten sonra akla hayale sığmayacak kadar çok parayla öyle hırslara gerek kalmıyordur bence… Elon Musk nereden nereye gelmiş. Bu çok zengin olma meselesi çok sistemli çalışan pratik bir zekaya sahip olmaktan geçiyor. Tabii biraz da şans meselesi. Bir gün hepimiz Elon Musk olabiliriz diyeceğim ama o iş zor, hiç hayallere kapılmayalım. Zaten çok para her zaman mutluluk falan da getirmiyor, çok paran oluyor da sen mutsuz oluyorsun, bu sefer de dünya kadar para bir işe yaramıyor. En zenginler listesi bu sistemde en başı kim çekiyor sorusunun cevabı sadece. Saygı duyup, takdir etmek ve ucundan köşesinden de olsa nasıl bu konuma geldiklerini bilmek lazım. E, tebrik ediyoruz sayın Elon Musk’ı. Alnının teriyle kazandığı milyar dolarlarıyla musmutlu bir hayatı olsun!