Eleştirmenler seçti: 2010'dan sonra yayınlanmış en iyi 20 film

Başlığı görünce ne düşündüğünüzü tahmin ediyorum: 'E bunu biz daha önce okumuştuk?' Hayır, yanılıyorsunuz. Bu liste yepyeni! 2010 yılı çok geride kaldı, yani bazı filmleri gözden kaçırmış olmanız muhtemel. Metacritic, eleştirmenlere sordu ve filmlere 100 üzerinden puan vermelerini istedi. Yani 'en iyi film' 100 puan aldı. İşte tam liste: Eleştirmenlerden 100 puan alan tek film 'Çocukluk', her ne kadar biraz uzun sürse de gayet tatmin edici bir yapım. The Hollywood Reporter'dan eleştirmen Todd McCarthy, Çocukluk'un yıllar içinde çeşitli formatlarda ve farklı şekillerde genç ve yaşlı izleyiciler tarafından görüleceği ve derinden takdir edileceği konusunda şüphe yok diyor. Yönetmen Richard Linklater'ın 12 senede çektiği film, bir gencin çocukluğundan üniversiteye kadar geçirdiği dönemi konu alıyor. Başrol oyuncusu Ellar Coltrane'in 8 yaşından itibaren oynadığı bu filmde, izleyiciler oyuncunun büyümesine şahit oluyorlar. 'En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu' ve 'En İyi Film' Oscar ödülü kazanan 'Ay Işığı', mükemmele yakın bir film. Boston Globe eleştirmeni Ty Burr filmi Şaşırtıcı olarak tanımlıyor. İnsan ilişkileri ve insanın kendini keşfetmesi hakkında bir film olan Ay Işığı, genç siyahi bir adamın çocukluğundan yetişkinliğe kadar Miami'nin zor bir mahallesinde, hayatta kendine yer edinme savaşını ve büyüme hikayesini anlatıyor. Chiron'un hayatının 3 ayrı dönemini anlatan film, kahramanın annesiyle ilişkisine, okul hayatına, romantik ilişkisine, iş hayatına ve uyuşturucu satıcılığı yapan Juan ile olan ilişkisine değiniyor. Steve McQueen'in Oscar ödüllü filmi Lupita Nyong gibi bir yeteneği dünyaya tanıtması açısından da ayrıca önemli. Belki 100 tam puan alamamış ama San Francisco Chronicle gazetesinden Mc LaSalle'nin dediği gibi Bu filmin doğruları anlatması, yanlışları anlatmamasından çok daha önemli. 12 Yıllık Esaret, tarihsel bir epik dram filmi. New York'ta özgür bir siyahi olarak doğan ve 1841 yılında Washington DC'de kaçırılıp köle olarak satılan Solomon Northup'un 12 yıl boyunca köle olarak geçirdiği yaşamı anlatıyor. Film Northup'un 1853 yılında aynı isimle yazdığı 'Twelve Years a Slave' isimli anılarına dayanılarak sinemaya uyarlandı. Anılarını yayınlamadan önce Northup 12 yıl boyunca, Louisiana eyaletinde tarlalarda köle olarak çalışmıştı. Bir başka yıl yayınlansaydı En İyi Film Oscar ödülünü kazanabilecek olan Yaşamın Kıyısında, Ay Işığı'yla aynı sene yarışmaya girdiği için kıl payı kaybetmişti. Abisinin vasiyeti gereği yeğenine bakmak zorunda olan boşanmış bir adamın hikayesini anlatıyor. Los Angeles Times gazetesinden Kenneth Turan, Bu uzay operasını kelimelerle anlatmak çok zor diyor. Bilim kurgu, gerilim ve dram türlerine giren Yerçekimi, uzay görevleri sırasında araçlarının hasar görmesi sonucu iki astronotun hayatta kalma mücadelesini konu alıyor. Belki En İyi Film Oscar'ını kazanamadı ama eleştirmenler, yayınlandığı 2015 yılında bu filme bayılmıştı. Seattle Times gazetesinden Moira McDonald, Film bir öykü anlatmaktan çok, bir ruh halini anlatıyor diyor. İngiliz-Amerikan romantik dram filmi Carol, 1952'nin New York'unda geçiyor. Fotoğrafçılığa hevesli genç bir kadının, zor bir boşanma yoluna giden yaşlı bir kadınla ilişkisini anlatıyor. Henüz yeni çıkan bu film, yıllar sonra benzer listelerde bir numarayı zorlayabilecek kadar başarılı. Armie Hammer ve Timothee Chalamet başrolleri paylaşıyor. 1983'te İtalya'da geçen 'Beni Adınla Çağır', 17 yaşındaki bir çocukla, babasının öğrencisi arasındaki romantik ilişkiyi anlatıyor. Facebook'un kuruluşunu ve ilk yıllarını anlatan David Fincher'ın bu filmi de 3 Oscar kazanmıştı. 2003 yılında bir akşam, Harvard Üniversitesi öğrencisi ve bilgisayar programcısı Mark Zuckerberg (Facebook'un kurucusu), bilgisayarının başına oturur ve yeni bir fikir üzerinde çalışmaya başlar. Kısa süre sonra global düzeyde bir sosyal ağ oluşturacak ve iletişimde devrim yaratacaktır. Bu listedeki en yüksek puanlı belgesele ulaştınız :) Vox'tan Alissa Wilkinson özellikle övgülere boğuyor ve yapımı, Eğlenceli, şaşırtıcı şekilde güçlü bir belgesel olarak tanımlıyor. Yeni Dalga’nın “büyükannesi” Agnès Varda ile Fransız sokak sanatçısı ve fotoğrafçı JR birlikte Fransa’nın köylerini geziyor. İkili bir yandan halkla sohbet ediyor, fotoğraf çekiyor, çektikleri fotoğrafları sergiliyor, bir yandan da dost olup birbirlerini daha iyi tanımaya çalışıyor. Usta yönetmen Raoul Peck’in imzasını taşıyan Oscar adayı bu belgesel, ünlü Amerikalı yazar James Baldwin’in yarım kalmış yapıtı Remember This House’u merkezine alıyor. Baldwin, kısa aralıklarla öldürülen Afro-Amerikalı üç aktiviste; Medgar Evers, Malcolm X ve Martin Luther King Jr.’a dair anılarından yola çıkarak Amerika’da ırkçılığın kökeni ve bununla nasıl mücadele edilebileceği üzerine bir deneme yazmayı hedeflemişti bu yapıtında. Peck ise yarım kalmış bu metni arşiv görüntüleriyle birleştirerek, Baldwin’in o dönemde ırkçılığa dair söylediklerinin günümüzde Amerika’da hâlâ geçerli olduğunu hayranlık uyandırıcı şekilde ortaya koyuyor. Filmde Baldwin'in metnini Samuel L. Jackson seslendiriyor. Bazıları bu filmin 157 dakikadan daha kısa sürmesi gerektiği düşüncesinde ancak Kathryn Bigelow'in 157 dakika boyunca Osama Bin Laden'i aradığını düşünürsek kısa bile :) 2012 yapımı savaş-gerilim filmi, 85. Akademi Ödülleri'nde En İyi Film, En İyi Kadın Oyuncu (Jessica Chastain) ve En İyi Orijinal Senaryo dahil adaylıklar getirmiş fakat sadece En İyi Ses Kurgusu ödülünü kazanmıştı. Filmde yer alan işkence sahneleri tartışmalara yol açmış, bazı eleştirmenler tarafından 'işkence taraftarı' olarak eleştirilmişti. Filmde işkencenin bilgi almak için doğru ve güvenilir bir yol olup olmadığı da tartışılıyor. Tüm zamanların en iyi filmleri arasına bile girebilecek kadar şahane bir yapım olan Bir Ayrılık, boşanmış bir orta sınıf İranlı çifti ile yaşlı babası için alt sınıf bir bakıcı tutmasını anlatıyor. Yönetmen Asgar Ferhadi filmi yapmaya karar verir vermez çabucak yazmış ve finanse etmiş. 'Before' filmlerinin ikincisi olan Geceyarısından Önce'de Ethan Hawke ve Julie Delpy rol alıyor. NPR'den Bob Mondello, Delpy ve Hawke daha ikna edici olamazdı. Film de öyle diyor. Paris'teki ikinci buluşmanın ardından Jesse ve Celine bir kez daha vedalaşıp kendi yollarına devam eder. İlk buluşmanın ardından geçen uzun yılların ardından tekrar, bu kez Yunanistan'da karşılaştığımız ikili, bu süreçte bir yığın değişim yaşamış, çeşitli sürprizlerin yaşanacağı bir hayata doğru yelken açmıştır. Tüm sorunlara ve değişikliklere rağmen, değişmeyen tek şey ise duydukları naif aşktır. Yunanistan'da geçirdikleri bir tatil günü, geçmişlerini muhakeme edip ilişkilerini masaya yatırdıkları içten bir sohbete tanık olacaktır. Bu listedeki tek Charlotte Rampling filmi olması biraz şaşırtıcı ama 45 Yıl da tüm zamanların en iyileri arasında yer alabilecek nitelikte. Entertainment Weekly'den Leah Greenbalatt'ın dediği gibi, Rampling sessiz, güzel kalibre edilmiş bir oyunculuk sergiliyor. Kate Mercer ve kocası evliliklerinin 45'inci yılını kutlayacak olan bir çifttir. Kate bunu partiyle kutlamayı planlamaktadır ve hazırlıklara başlamıştır. Bu esnada kocasına bir mektup gelir. Mektupta ilk aşkının cesedinin İsviçre Alplerindeki buzullar içerisinde bulunduğu yazmaktadır. Bu durum evliliklerinde yeni bir dönemin başlamasına neden olur. Christopher Nolan'ın favori filmlerinden olmasa da, 2017 yılı içinde çok ses getirdiği kesin. Film, İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz ordusunun Fransa'nın Dunkerque kıyılarında 400 bin askerle sıkışması ve bu ordunun, deniz desteğiyle Dunkerque'ten tahliye edilmesini anlatıyor. Nolan, üç açıdan senaryoyu yazarak (kara, deniz ve hava) ve az diyalog kullanarak merak duygusu uyandırıyor. 523 milyon doların üzerinde hasılat elde eden Dunkirk, yayınlandığı dönemde eleştirmenler tarafından övgüye boğulmuştu. Birçoğu, Dunkirk için Şimdiye kadar yapılmış en iyi savaş filmi dedi. Manzara ve doğa olaylarını resmettiği yağlıboya ve suluboya tablolarıyla tanınan, Romantizm akımının en önde gelen sanatçılarından biri olarak kabul edilen, aynı zamanda Empresyonizm akımının da öncülerinden olan İngiliz ressam J.M.W. Turner'ın hayatı ilk defa bu kadar detaylı bir biçimde beyazperdeye taşındı. Yaşadığı dönemde, hayatı en çok merak edilen sanatçılardan biri olan ve 19'uncu yüzyılın en sevilen ressamlarından Turner'ın yaptığı seyahatleri, sanatının içeriğini, sosyal çevresini ve aşk hayatını perdeye taşıyan film; ünlü ressamın hayatının son 25 yılını konu alıyor. Listedeki tek çocuk filmi olan Ters Yüz, büyüklerin de epey ilgisini çekti. Eleştirmenler tarafından da beğenilen film 73'üncü Altın Küre Ödülleri'nde En İyi Animasyon Film ödülünü aldı. Ayrıca 88'inci Akademi Ödülleri'nde En İyi Animasyon Film ödülünü kazandı ve En İyi Özgün Senaryo dalında aday gösterildi. Film, Cannes Film Festivali'ndeki açılışından sonra 8 dakika ayakta alkışlandı. Dünya çapında 857 milyon dolardan fazla hasılat elde ederek 2015'in en çok hasılat yapan filmlerinden oldu. 1980'lerde San Francisco'da yaşanan AIDS krizi hakkında bir film olan We Were Here, izleyebileceğiniz en iyi belgesellerden biri olabilir. 5 buçuk saatlik uzunluğuyla dikkat çeken Carlos, listedeki en acayip filmlerden biri. Bir şans vermeye değer! İlich Ramirez Sanchez ya da bilinen adıyla Çakal Carlos'u anlatıyor. Cannes Film Festivali’nde dünya prömiyeri yapmıştı. Yönetmenliğini Michael Haneke'nin üstlendiği film, 80'li yaşlarda emekli iki müzik öğretmeni olan Georges ve Anne'ın hikayesini anlatıyor. Çiftin uzakta yaşayan bir kızları vardır. Bir gün Anne felç olur... Yapım 2012 Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ödülünü kazanmıştı.