Dünyanın en ilginç 10 sporu

Spor deyince aklımıza genel olarak futbol, voleybol veya basketbol gibi ekranlarda gördüğümüz aşina olduğumuz spor dalları geliyor. Fakat şimdi sıralayacağımız spor dallarını daha önce hiç görmemiş ya da duymamış olabilirsiniz. Dünyanın en ilginç 10 sporuna gelin hep birlikte Molatik olalım... Başımın üstüne yerin var deyiminden yola çıkılmış olabilecek bir spor. Finlandiya'da ortaya çıkan bu sporda erkekler eşlerini sırtlarında taşıyor. Amaç, engellerle dolu koşu parkurunu başarıyla ve tabii ki birinci olarak tamamlamak. Kuzey Amerika Eş Taşıma Şampiyonası’nda kazananlar; eşlerinin ağırlığı kadar bira, yine eşlerinin ağırlığının beş katı kadar nakit para ve Finlandiya’da gerçekleşen Dünya Şampiyonası’na katılma hakkı kazanıyor. Güzel uğraşlar bunlar. Eşine Başımın tacısın diyen alsın yürüsün. Birileri oturup boş vaktine boksu ve satrancı bir araya getirme fikrine kapılmış. Fiziksel güç kadar zeka ve dayanıklılığın da önemli olduğu Satranç Boksu’nda birbirlerini adeta demir yumruklarla döven rakiplerin, raunt bittiğinde düelloya satranç tahtasında devam etmesiyle gerçekleşiyor. Maçlar, 6 raunt satranç ve 5 raunt boks olmak üzere toplamda 11 raunt sürüyor. Ben mat eden yumruğu atar diye düşünüyordum ama olsun. Gerçi o sarsıntıya insan pek oturup düşünemez. İngiltere’de Cooper’s Hill’de gerçekleşen Geleneksel Peynir Yuvarlama etkinliği yine kulağa garip gelen sporlardan biri. Kural basit: Tekerlek peynir, yüksek bir tepeden aşağı doğru yuvarlanmaya başlıyor ve katılımcılar da peynirin ardından kendilerini tepeden aşağı doğru bırakıyor. Aşağı yuvarlanarak gelen ilk kişi yarışı kazanmış oluyor. Eğlenceli gözüken bu yarış, her sene pek çok yaralanmalara sahne oluyor ne yazık ki. Yuvarlanma yarışına peynir eklemişler. Biri ne yapıyorsun diye sorduğunda Yuvarlanıp gidiyoruz demenin sportif versiyonunu bulmuşlar hoş. Yani ütü yapmak daha ne kadar zorlaştırılabilir. Gömlekler bu durumdan memnun mu bilemem ama Türkçe kaynaklarda bu spor 'İleri Ütücülük' olarak geçiyor. Ütücülük 101 dersinden geçtikten sonra bu spora adım atıyorsunuz. Bu spor dalında ütücüler kendilerine oldukça uç bir yer seçip burada ütü yapıyor. Bugüne kadar yarışmacılar kendilerine suyun altı, dağın tepesi, bulutların üzeri gibi enteresan yerler seçmiş. Çim hokeyi, buz hokeyi ve şimdi de sualtı hokeyi… Octopush olarak da bilinen sualtı hokeyinde amaç, iki takımın bir yüzme havuzunun altında birbirlerinin kalesine pakı göndererek gol atmak. Sualtı hokeyi ilk kez 1954 yılında İngiltere’de oynandı. Adından da anlaşılacağı üzere, bildiğimiz elle oynanan parmak güreşinin ayak baş parmağıyla oynanan hali… 1976 yılında ilk kez İngilizler tarafından ortaya çıkan ayak parmağı güreşinde kurallar oldukça basit: Ayak baş parmaklarını birbirlerine kenetleyerek rakibinin parmağını yere indirmek. Kimsenin ayağına ayağımı değdirmem diyenler bir el kaldırsın da sayımızı bilelim. İlk kez 15. Yüzyılda oynanan, Tayland ve Malezya’da oldukça popüler olan Sepak Takraw, voleybola benzeyen bir file oyunu. Üçer kişilik iki takım tarafından oynanan ve el dışında vücudun bütün kısımlarının ve özellikle ayak, diz, omuz ve kafanın kullanıldığı oyunda top, rakip sahada yere değdiği zaman sayı kazanılır. Voleyboldan en önemli farkı ise, Sepak Takraw’da el kullanmak yasak. Kullanılan top ise bambu bitkisinin kurutulmuş yapraklarından oluşuyor. Bizde de bu ayak tenisi olarak oynanıyor. Acun Ilıcalı sürekli yapıyor bu sporu çok da farklı değil aslında. Afrika’da ortaya çıkan ve ününü Amerika’ya kadar getiren deve kuşu yarışları yıllar geçtikçe popülaritesini artırıyor. Yarışmacılar deve kuşunun üzerine oturuyor ve parkuru ilk tamamlayan kazanıyor. Bu arada şu önemli bilgiyi vermezsek olmaz: Deve kuşları saatte 70 kilometre hıza ulaşabilen ve tek bir adımıyla 500 santimetre gidebilen bir hayvandır. Ata binmek de yeterince zor zaten deve kuşuna binmek ne kadar zordur tahmin edin. Bir de iki ayaklı cidden iyi. At polosuna benzeyen oyun, bu sefer fille oynanıyor. Nepal, Hindistan ve Tayland’da popüler olan fil polosunda kullanılan ekipman ve kurallar ise at polosuyla aynı. Tayland geleneksellik katmış işte. Atı bulamadılarsa Taylan'da... Yaklaşık 125 yıllık geçmişe sahip ve Almanlar tarafından keşfedilen bisiklet futbolu, adından da anlaşılacağı üzere bisiklet üzerinde oynanan futbol. Oyunda amaç, topu bisiklet tekerleğini ve kafa kullanarak karşı takımın kalesine atmak. İkişerli takımların yarıştığı oyunda kaleci olarak ayrıca bir oyuncu bulunmuyor. Oyuncular defans sırasında ellerini kullanabilir ancak hücum sırasında el kullanmaları yasak. Acaba bu sporu yapanlar bu işten cidden zevk alıyorlar mı merak ediyorum. Cidden sıkıntılı duruyor yani. Fazilet.Senol@milliyet.com.tr twitter.com/SenolFazilet instagram.com/SenolFazilet