Dünyanın en genç ve yaratıcı bilim insanları

Şüphesiz yüzyıllardır devam eden ve edecek olan bilim, yaşamımızın tümünü şekillendiren, dünyaya yön veren bir olgudur. Yaşamımıza keşifleri ile yön veren bilim insanları ise evrende var olan en önemli yapı taşlarıdır. Son zamanlarda oldukça konuşulan bilim insanlarına Molatik olalım... Sabrina Gonzales Pasterski, 'Yeni Einstein' olarak adlandırılıyor. 1993 yılında Chicago’da doğan Pasterski, yaşıtları oyuncaklar ile oynarken henüz 9 yaşındayken uçuş dersleri almaya başlamış. 14 yaşında kendi uçağını yaparak uçurmayı başarmış. 16 yaşına bile girmemişken MIT Üniversitesi'nde öğrenim görmeye başlamış. Doktorasını 2019 yılında Harvard Üniversitesi'nde fizik alanında tamamlamış. Kendimizi o yaşlarda düşündüğümüzde pekala kıyaslama yoluna gitmiş oluyoruz ki kıyaslamak pek de doğru sayılmaz fakat Sabrina’nın zekası ve başarısını kavrayabilmek için bunu düşünmek bir nebze olsa da gerekli. Kuantum mekaniği, yerçekimi ile uzay alanlarında çalışmalar yürütüyor. Hiç sigara içmemiş, hiç alkol kullanmamış, hiç erkek arkadaşı olmamış ve sosyal medya kullanmıyor. Çok genç yaşta hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu hissetmek istememe engel olamıyorum elbette. Oktay Sinanoğlu, 1935 yılında babasının başkonsolos olarak görev yaptığı İtalya’nın Bari şehrinde doğdu. 1956'da ABD'de Kaliforniya Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Doktorasını tamamladıktan sonra 1960 yılında Yale Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak kariyerine devam etti. 1963 yılında Yale Üniversitesi'nin 20. yüzyılda 'tam profesörlük' unvanını alan en genç profesörü oldu. 1966'da kimya dalında TÜBİTAK Bilim Ödülü'ne layık görüldü. Türkiye açısından müthiş başarılara imza atmış bilim insanıydı. Yurt dışında kaldığı süre boyunca çeşitli Türk üniversitelerine danışmanlık yaparak destek oldu. Kimya, moleküler biyofizik alanlarında gurur verici çalışmalar yürütmüş olmasına karşın bilim adamı toplumlarda Türkçe bilinci oluşturmak için de birçok çalışmalar yapmıştır. 19 Nisan 2015'te hayatını kaybetti. Laurent Simons'un çok ilginç bir hikayesi var. Dünya ondan 'mucize çocuk' olarak bahsediyor. Hollanda'nın Eindhoven Teknik Üniversitesi'nde elektrik mühendisliği bölümünde eğitim almaya tam 9 yaşında başlamış. Alışılmışın oldukça dışında olan bu çocuğun en az 3 yılda tamamlanacak olan bu bölümden 1 yılda mezun olması bekleniyormuş. 6 yaşında liseye başlamış olması ise inanılamaz bir durum. IQ seviyesini tabii ki merak etmeden duramadım ve 145 IQ düzeyine sahip olduğunu öğrendim. Albert Einstein’ın IQ seviyesi ise 160 IQ olarak biliniyor. Stanford ve Fairfield üniversitelerinde üstün zekalı çocuklar için açılan kurslara da katılmış ve okuldaki diğer çocuklara öğrenme seviyesinde büyük bir fark atmış. Üniversitede 20 yaşlarında öğrenim gören öğrencilerin arasında oldukça garip görünse de çalışmaları o yaş grubu ile eş değer olduğunu gösteriyormuş. İnanılmaz görünen durumlara bir yenisi daha eklenmiş oldu böylece. Çizgi film karakteri Cedric’in “8 yaşındaysanız hayat gerçekten çok zor” repliğini de düşünmeden edemedim. Derya Akkaynak, 2019 yılında 'Blavatnik Genç Bilim İnsanı Ödülü’nü alan ilk Türk bilim insanıdır. Yapmış olduğu müthiş çalışmalar ile bir hayli ilgi çekmeyi başaran bilim insanı oldukça gurur verici bir ödülün sahibi oldu. Eğitim hayatına ise ODTÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği ile devam edip ABD’de MIT Üniversitesi’nde havacılık ve uzay üzerine yüksek lisans eğitimi aldı. Su altı görüntülerinde meydana gelen artefaktları ve bozulmaları ortadan kaldırabilen bir algoritma olan Sea-thru'yu geliştirdi ve su altı görüntüleme teknolojilerine dünya çapında bir imza attı. Su altını su yokmuş gibi görüntülemeyi başardı. Umuyoruz ki başarıları daim olur ve uluslararası alanda yeni keşfiler edinerek ülkemizi başarı ile temsil eder. Hayatlarımızı bilim insanlarının o güzel keşiflerine ve çalışmalarına borçlu olduğumuzu unutmayıp gereken değer ve desteğin verilmesi ise en önemli husus olacaktır. Bütün toplumların bu farkındalığa ulaşarak hayatlarına devam etmeleri de tam olarak biçilmiş kaftan olur diyebilirim.