Dünden bugüne Çağatay Ulusoy’un canlandırdığı 4 efsane karakter

Son projesi İçerde dizisiyle oyunculuğunu hepimize iyice kanıtlayan, yakışıklı ve söylenenlere göre mütevazı oyuncumuz Çağatay Ulusoy... Oynadığı her rolde bir şekilde kendini sevdirmeyi başardı ve gönüllerimizde taht kurdu. Geçmişten bugüne yer aldığı projelere şöyle bir baktığımızda ekran önünde büyüdüğünü ve kendini en iyi şekilde geliştirdiğini görmemek imkansız. Şimdi, yeni projesiyle tekrar gündeme geldi ve merakla bekleniyor. İlk tanıdığımız projeden şimdiye nasıl karakterlerle karşımıza çıkmış ve bize neler hissettirmiş bir bakalım dedik. Çağatay Ulusoy’un zengin bir çocuğu canlandırdığı Adını Feriha Koydum dizisi boyunca, Türk kızları büyük umutla etraflarında Emir Sarrafoğlu gibi sevgililer aradı. Kusursuz, sadık ve sürprizler yapan bir sevgili modeline kim hayır der ki zaten? Hazal Kaya’nın canlandırdığı Feriha’ya olan sevgisi, sevgisini gösteriş şekli ve incelikleriyle dizinin yayınlandığı zaman aralığında oldukça konuşuldu. Durum böyle olunca Türk erkekleri tarafından itinayla itici bulundu tabii... Emir Sarrafoğlu, erkeklerimize kızların ne beklediğini, ne istediğini gösterip “Hadi oradan!” dedirtirken, kızlarımızın erkeklerden beklentilerini yükseltti. Yani anlayacağınız, kadın-erkek herkesin ilgi alanına girerek, dönemin en çok konuşulan erkek karakteri olmayı 2012 yılında daha onu tanıdığımız ilk dizide başarabilmişti Çağatay Ulusoy. Adını Feriha Koydum yayından kalktıktan 1 sene sonra rol aldığı Medcezir’de, kenar mahallede büyümüş, kendini korumak adına asi bir kişiliğe bürünmüş bir delikanlıyı canlandırıyor Çağatay Ulusoy. Yaman’ın hayatı, varlıklı Sezer ailesiyle yolları kesişince değişiyor ve hiç yaşayamayacağı bir hayatın sefasını sürerken bir de üstüne hayatının aşkı Mira’yı (Serenay Sarıkaya) buluyor. Başı beladan kurtulmayan, sürekli bir aksiyon peşinde olan, saman alevi gibi hızla sinirlenen ama bir o kadar da romantik ve Mira’ya bağlı bir karakteri canlandırdığı bu dizide de aynı Emir Sarrafoğlu’nda olduğu gibi genç kızların sevgilisi olarak kaldı bir süre. Bu sefer asi ruhlu, ama aynı zamanda mahcup ve çekingen bir sevgili arayışına girdi kızlar. Dikkat etmemiz gereken nokta şu ki, Çağatay ne zaman uzun süreli dizide bir karakter canlandırsa, kalbimizin en orta yerinde bir cumhuriyet kurabilmiş... Çağatay Ulusoy, yer aldığı tüm projeler arasında en çok Delibal’daki Barış Ayaz için hazırlandığını söylüyor. Çılgınlar gibi bateri çalan deli dolu bir genci canlandırdığı için aylarca bateri dersi almış. Aynı zamanda canlandırdığı karakterde bipolar bozukluk olduğu için, yani iki uç noktayı da en uçlarda hakkını vererek yaşadığı için, birtakım psikiyatrik görüşmelere gidip bu konu hakkında toplayabildiği kadar bilgi almaya çalışmış. Karizmatik, Füsun’una deli gibi aşık, hırslı, başarılı ve bir mimar öğrencisi Çağatay Ulusoy bu filmde. Filmi izlediniz mi bilmem ama ilk sahnesinden son sahnesine kadar ekrana kilitliyor ve Ulusoy’un karakterin içine inanılmaz şekilde girdiğine şahit oluyorsunuz. Kendisinin herhangi bir rahatsızlığı olmamasına rağmen bipolar bir hastayı ancak bu kadar iyi canlandırabilirdi! Dizilerinde de yaşattığı o romantik erkek arkadaş/koca kişiliğinden ödün vermeyerek bu sefer bambaşka bir açıdan aşk hikayesi izletiyor ve performansını ayakta alkışlatıyor resmen. Çağatay Ulusoy’un diğer projelerine kıyasla aşk meşkten çok daha uzak bir kişiliği canlandırdığı İçerde dizisi reyting rekorları kırdı. Bu sefer bambaşka bir kişilikle karşımıza çıktı ve adalet duygusu çok gelişmiş, yapmak istediği şey uğruna her şeyi feda edebilecek, gözü kara bir karakterle tanıştırdı bizleri. Bir mafya babasının yanına devlet tarafından koyulmuş bir ajan olmanın yanı sıra ailesine, özellikle de annesine düşkün, hayata yeni atılmış bir delikanlı... Görevi mafyayı temizlemek olan Sarp, dizi boyunca hiç beklemediği şeylerle karşılaşıyor ve beklemediği yerlerden vuruluyor. Gergin ve güzel örülmüş senaryosuyla ve tabii Çağatay Ulusoy’un dudak ısırtan performansıyla bu karakter de gönüllerimize taht kurdu. Birbirinden çok farklı bu karakterlerin hepsinin içine başarıyla girdi ve “Aa şimdi bu karakter Çağatay’a yapıştı bir daha başka dizide/filmde izleyince yadırgarım” diyen herkesi haksız çıkarttı. Şimdilerde yeni bir proje hazırlığında olan Çağatay’ın Koca Yusuf’unu eminim siz de benim gibi heyecanla bekliyorsunuz. Dünyada “Deliormanlı Türk Güreşçisi” olarak bilinen Koca Yusuf’un hikayesinin anlatılacağı filmin bütçesi epey yüksek. Tam tamına 25 milyon lira olduğu iddia ediliyor. Çağatay Ulusoy’un bu filmde Koca Yusuf’u canlandırmak için 1 milyon gibi bir ücrette anlaştığı söyleniyor. Ancak bütçeden ziyade Çağatay’ın filmin hazırlık sürecinde zor bir yoldan geçeceğini atlamayalım. 144 kiloluk güreşçiye benzemek uğruna özel bir diyet ve spor programına uyması gerekecek. Ağustos ayında çekilmeye başlanacak filmin, hazırlık süreci çoktan başladı bile! Bakalım bu sefer nasıl bir Çağatay Ulusoy göreceğiz karşımızda?