Merhaba kafasında sürekli "Aralık ayı 547 gün sürdü sanki" cümlesi dolananlar, merhaba yüksek lisans için döktüğü parayı küvete dökse daha çok mutlu olacaklar, merhaba hareketsiz hayat tarzına renk katabilmek için iş çıkışı gittiği spor salonuna binlerce lira harcayanlar, merhaba Steam'e-Spotify'a-Netflix'e fark etmeden epey para gömenler, merhaba gelir-gider dengesini tutturmak için aslında evden dışarıya adım atmaması gerekirken üçüncü dalga kahvecilerde kafein zehirlenmesi yaşayanlar... Nasılsınız? Zengin olabilecek misiniz?
Biz doksan nesli, 2000'lerde çocukluk yaşayıp 2010'larda gençliğimizin baharını yaşıyoruz. Bu süreçte çok şey gördük. Sözgelimi, kasetlerden CD'lere, MP3'lere ve stream servislerine geçişi yaşadık. İhtiyaçların en değiştiği döneme denk geldik. Beklentiler arttı, ihtiyaçlar değişti, hayaller ve istekler güncellendi. Hayallerini ufkuyla birlikte genişleten fakat o geniş ufukta kaybolan bir nesliz. Hem çok kötü hem de çok iyi bir döneme denk geldik. Hızlı değişimlere ayak uydurabiliyor, fakat o hızlı değişimleri tüketirken boğuluyoruz.