Diyet yaparken neden kilo veremiyoruz?

Maalesef birçoğumuz diyet yaparken alınan kilolardan yakınıyor. Her ne kadar dikkat etsek de bazen vücudumuzda kilo kaybı görünmüyor. Hatta bazılarımız da ne kadar yese de doymadığını iddia ediyor. Peki, bunlara sebep olan şey ne? Diyet yaparken neden kilo veremiyoruz? Bazılarımız neden hep aç? Gelin hep birlikte öğrenelim. Yapılan yeni bir araştırma, yemek yedikten birkaç saat sonra kan şekeri seviyelerinde büyük düşüşler gerçekleşen kişilerin neden kendilerini daha aç hissettiğini ve gün içinde diğer insanlara kıyasla neden yüzlerce kalori fazla tükettiğini sonuçlandırabilmiş. Yayımlanan yeni bir çalışma, dünyada devam eden en büyük beslenme araştırma programı olan PREDICT’e dayanıyor. Programda, gerçek yaşam koşullarında besinlere karşı verilen tepkiler inceleniyor. Çalışma kapsamında bazı insanların kalori kontrollü diyetlerde bile kilo vermekte neden zorlandığını bulmuşlar. Elde edilen bulgular, beslenme ve sağlık söz konusu olduğunda kişisel metabolizmanın anlaşılmasının önemini vurguluyor. Yemekten sonraki kan şekerine bakılan önceki çalışmalarda, seviyelerin öğünden sonraki ilk iki saatte nasıl yükselip düştüğüne odaklanılmış. Bu durum kan şekeri zirvesi şeklinde biliniyor. Fakat PREDICT araştırmacıları, verileri analiz ettikten sonra bazı kişilerin ilk zirveden 2-4 saat sonra önemli ölçüde 'şeker düşüşü' yaşadığını ve kan şekeri seviyelerinin yeniden yükselmeden önce hızla ana değerin altına düştüğünü fark etmişler. Büyük düşüşlerin meydana geldiği kişilerde açlık %9 artmış ve bu kişiler tamamen aynı öğünleri yemiş olmalarına rağmen, küçük düşüşlerin meydana geldiği kişilere kıyasla sonraki öğünlerini ortalama yarım saat erken yemişler. Büyük düşüşlerin görüldüğü kişiler ayrıca, küçük düşüş grubuna göre kahvaltıdan 3-4 saat sonra 75 kalori ve gün içerisinde yaklaşık 312 kalori daha fazla tüketmiş. Bu tür bir beslenme kalıbını bir yıl boyunca 9 kilo almaya sebep olabiliceğini de kenara köşeye yazalım. Dr. Sarah Berry: Kan şekeri seviyelerinin, açlığı kontrol etmede önemli bir rol oynadığından uzun zamandır şüpheleniliyordu fakat önceki çalışmalardan gelen sonuçlar yetersizdi. Biz ise şeker düşüşlerinin, yemekten sonraki ilk şeker zirvesi tepkisine kıyasla açlığı ve buna müteakip kalori alımını daha iyi haber verdiğini gösterdik. Bulgular, kan şekeri seviyeleri ile yediğimiz yiyecekler arasındaki ilişkiye yönelik düşünce şeklimizi değiştiriyor ifadelerini kullanarak durumu nitelendirmiş. Bütün bunların nihayetinde aynı öğünleri farklı günlerde yiyen katılımcıların kan şekeri seviyelerinde de bir miktar farklı düşüşlerin olduğu görülmüş. Bu durum, kan şekerinizin fazla düşüp düşmemesinin metabolizmanızdaki bireysel farklılıkların yanısıra, öğün seçimleri ile faaliyet seviyelerinin gündelik etkilerine de bağlı olduğunu akla getiriyor. Araştırmacılara göre kendi benzersiz biyolojinize uygun besinleri seçmek, daha uzun süre tok kalmanıza ve genel olarak daha az yemenize yardımcı olabilir. Görüldüğü üzere yine eşşiz bedenimizden benzersiz olduğumuza dair bir kanıt daha. Sürekli size aynı kalıp beslenme şekillerini veren diyestisyeninize veda edebilirsiniz. Bu çalışma bizlere gösteriyor ki hepimizin bedenleri eşsiz ve biyolojik saat dediğimiz şey hepimiz için farklı işliyor. Bu sebeple kendi bedenimizi dinleyip ona göre plan ve program hazırlayan bir doktora başvurmak güzel bir çözüm olabilir. Sağlıkla kalın. Fazilet.Senol@milliyet.com.tr twitter.com/SenolFazilet instagram.com/SenolFazilet