Cinayet Süsü, Ali Atay'a ve ülke sinemasına yeni yollar açacak
Sonunda oldu ve Ali Atay'ın yeni uzun metrajı olan Cinayet Süsü'nü izleyebildim. Film, mizahıyla da polisiyesiyle de yepyeni bir şeyler vadediyor.
Cinayet Süsü, Ali Atay'a ve ülke sinemasına yeni yollar açacak
Sonunda oldu ve Ali Atay'ın yeni uzun metrajı olan Cinayet Süsü'nü izleyebildim. Film, mizahıyla da polisiyesiyle de yepyeni bir şeyler vadediyor.
"Bu tarz mizah" istiyoruz
Ali Atay, genç oyunculuğunun yanına genç yönetmen unvanını da ekleyeli yaklaşık beş sene oluyor.
Bu beş yılda, üç filmin yönetmenliğini üstlendi. Filmlerin tamamı da takdir topladı.
'Limonata', izleyici sayısı bakımından yeterli ilgiyi görmese de daha sonradan takdir edildi.
'Ölümlü Dünya' gereken etkiyi gösterdi
'Ölümlü Dünya' ise mizahta yepyeni bir yol açma peşindeydi, hem izleyici sayısıyla hem de içeriğiyle dikkat çekti.
Ali Atay, 'Ölümlü Dünya'da, bize aksiyonun ve ritmik kurgunun, dikkat çekici diyaloglarla birleştirilerek bir 'şakalar bütününe' de evrilebileceğini gösterdi.
Sağlam olay örgüsü ve diyaloglar
'Ölümlü Dünya'da kurulan olay örgüsü, görsel ve işitsel açıdan tatmin edici bir teknikle, öykünün buluşmasının ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyordu.
Diyaloglar ve 'olayların içindeki durumlar' sahiden iyi birer örnek teşkil ediyordu.
'Cinayet Süsü' nasıldı?
Kendisinin üçüncü uzun metrajı olan 'Cinayet Süsü' de başından beri bize nasıl bir film olacağını hissettirdi ve deyim yerindeyse gösterdi.
Fragmanından itibaren aksiyona ve 'eğlencelik polisiye'ye doyacağımızı hissediyorduk.
Nitekim filmde de bunun yansımalarını gördük. 'Cinayet Süsü', beklentileri boşa çıkarmıyor.
Polisiyeyse polisiye!
İşin içinde, dikkat çekici şekilde işlenmiş ve 'sergilenen' cinayetler var. Öte yandan, göz ucuyla baktığınızda bile iyi izlenimler bırakan karakterler var.
Metnin ördüğü olay örgüsü içinde komediyi ve aksiyonu sağlayan faktörlerin, birbirinin içine girip birbirine karışması, filmin içindeki ritmi çok iyi sağlamış.
Öte yandan, polisiyenin de 'iyi yanları' senaryoya yerleştirilmiş. Sadece "Belki de cinayetlerle daha içli dışlı olmalıydık" dedim arada, fakat bu bir 'eksiklik' olarak çok da göze batmıyor.
Oyunculuklar yine iyi
Feyyaz Yiğit, öykü sırtlanmak konusunda müthiş bir oyuncu ve 'Cinayet Süsü'nde de 'Ölümlü Dünya'da da, kendisinden beklenenenin çok daha fazlasını yaptı örneğin.
Uğur Yücel'in, Cengiz Bozkurt'un, Binnur Kaya'nın performanslarına diyecek hiçbir şey yok! Her şey şahane, her şey beklendiği kadar güzel.
Dikkat çekecek bir iş
Eğlenceyi ve 'derdi' olan bir film 'Cinayet Süsü'...
Cinayetler, şahane bir yere bağlanıyor, filmin eğlence düzeyinden beklenmeyecek kadar ciddi bir noktada bitiyor ardı ardına gelen cinayetler.
İzleyicinin de kafasında "Bu kadar eğlendik ama aslında..." diyebileceği bir alan yaratıyor bu haliyle.
Mizahı duruma değil olaya yaslamak
'Cinayet Süsü', bir olaylar bütünü yaratabilmeyi başarmış. Günümüz Türk komedi filmlerinde görmediğimiz türden bir başarı öyküsü bu.
Aslında hepimiz için "Ya olması gereken bu değil mi?" noktasında yer alsa bile, olması gerekeni karşılayamayan o kadar çok komedi filmi izledik ki, 'Cinayet Süsü' ve 'Ölümlü Dünya', çıtanın çok üzerinde kaldı.
Devamında ne gelir?
Ali Atay'ın, senaryo ekibini de beraberinde oluşturduğu Feyyaz Yiğit ve Aziz Kedi ile birlikte gurur duyması gereken şeyler var.
Artık Türk sinemasına yön verebilecekleri yepyeni bir noktadalar.
Eğer akıllı yapımcı ve yönetmenler, 'Cinayet Süsü'nün başarısını 'önemsemeyi' seçerse, kalitenin yükselişine ve kalitenin tüketilmesine de şahit olacağız.
Yönetmenlik ve senaryo denemeleriyle benim gibi 'Leyla ile Mecnun' ön yargısına sahip olan birinin bile ön yargılarını tertemiz ve iz bırakmadan kırdı Ali Atay.
Bundan sonrası, günün daha güneşli kısmı.
andac.uzel@demirorenmedya.com
