Çiğ köfteci Ali Usta'yı kendi ellerimizle canavara dönüştürüyoruz

İtiraf etmek gerekirse en fazla 1 hafta gündem olup sonra yavaş yavaş söneceğini düşündüğüm biriydi Çiğ köfteci Ali Usta. Çünkü birçok şey gibi mizah da çok hızlı tüketiliyor. Fakat Ali Usta'nın Twitter, Instagram ve Ekşisözlük'te yarattığı infial sandığımdan çok daha uzun sürdü. Gülen var, merak eden var, eleştiren var. Peki işi sadece çiğ köfte satmak olan ve çok uzun yıllardır bunu yapan bu adam ne yapıyor da gündemden düşmüyor? Ya da biz ne yapıyoruz da buna çanak tutuyoruz? Çiğ köfteci Ali Usta'nın kariyerini araştırınca çok uzun yıllardır bu işi yaptığını ve en başından beri biraz garip bir insan olduğunu görüyoruz. İnternette hakkında yazılan ilk yazı taa 2004 yılına kadar dayanıyor. Ekşisözlük'ten 'itaatsiz' nick'li yazar o yıllarda Ali Usta hakkında şöyle bir entry girmiş. Peki 'itaatsiz'in yazısında anlattıklarıyla Ali Usta'nın şimdi yaptıkları arasında ne fark var? 2004 yılında yazılan bu yazıdan beri TL'nin sıfırları değişti, mizah anlayışı değişti, tekonloji değişti, çiğ köftenin dışarıda satılma kuralları bile değişti ama Ali Usta değişmedi. O halde o yıllarca sadece mahalli bir üne sahipken, şimdi ülke çapında ünlenme nedeni nedir? Biliyorsunuz bazı Twitter, Instagram sayfaları ve bilumum sosyal mecralar artık mizah anlayışına yön veriyor. Trendi onlar belirliyor. Düzenli olarak yeni videolar, yeni caps'ler, yeni fenomenler, yeni olaylar, yeni akımlar çıkıyor. Ve olur da komikli bir olayı ancak 2 gün sonra izleyebilirseniz modası çoktan geçmiş oluyor. Sadece 2 günde eskiyen bu mizah malzemesini yeni gördüyseniz derhal 'mağaradan yeni çıkmak', 'interneti yeni bağlatmak' ve 'Internet Explorer kullanmak' gibi argümanlarla alay konusu oluyorsunuz. Mizah da her şey gibi çok hızlı tüketiliyor. Konunun başında bahsettiğim, Ali Usta'nın çok fazla gündemde kalmayacağı fikrimin dayanağı da buydu. Nasıl olsa yeni bir şeyler çıkacak ve unutulacaktı. Ama hakkındaki ilk yazı 15 yıl önce yazılan Ali Usta, devamlı ilginç olayların baş aktörü olunca işler değişti. Çiğ köfteci Ali Usta'nın ilk yıllarda fenomen olmak için garip hareketler yapmadığını düşünüyorum. Birçok kişi aksini düşünse de o 'sırf ünlü olmak için saçmalayanlar' familyasından değildi. Çünkü internetin ve özellikle sosyal mecraların bu kadar yoğun olmadığı, pazarlamanın kulaktan kulağa yürüdüğü yıllarda da bu adam şimdikinden çok da farklı değilmiş. Ama hareketlerinin prim yaptığını gördükten sonra doz devamlı arttı. Ve şu an önü alınabilir gibi değil. Ali Usta hakkında 2004 yılında yazılan da şimdi yazılanlarla benzerlik gösteriyor. Özellikle kendisinin bir 'pazarlama dehası' olduğu konusunda. Fakat kaçırılan bir nokta var. Madem bu çiğ köfteci Ali Usta 2004 yılında kulaktan kulağa yayılan, şimdilerdeyse sosyal medya aracılığıyla reklamını yapmayı başaran ve 'dönemine göre reklam stratejisi' yapabilecek bir pazarlama dehası, o halde neden 15 yıldır yerinde saysın? Çoktan dükkan zincirini kurmuş, ensesi kalın bir patron olmaz mıydı? İlginçliklerin dikkatimizi çektiğini, kalitesizlik olarak addedilen şeylere prim verdiğimizi kabullenemiyoruz. Bunu kabul etmek yerine ya olaydaki diğer ögeleri övüyoruz ya da başka insanları suçluyoruz. Çiğ köfteci Ali Usta'nın bu derece ünlenmesi, gündemden düşmemesi onun 'pazarlama dehası' ile ilgili değil. Bu, dayak yiyen insan görmekten eğlendiği için oraya giden, sosyal medyada iki tık fazla almak uğruna kendini Ali Usta'ya dövdüren, Ali Usta'yı kışkırtıp onun sinirinden prim yapmayı amaçlayan ve tüm bunları komik bularak sosyal medyada 'eğlenceli' olarak kabul eden kişiler yüzünden oluyor. Yani Ali Usta aslında hep garip bir çiğ köfteciydi ama işlerin bu derece çığrından çıkmasının tek suçlusu o değil. 2004 yılında belki bu kadar değil ama yine ilginç davranışları olan Çiğ köfteci Ali Usta, şu anda hem ünlü olmanın getirdiği hafif şımarıklık, çevresinde gezinen sosyal medya tıkçılarının verdiği rahatsızlık ve biraz da gönlünce insan dövmenin, insana sövmenin rahatlığıyla iyice coşmuş durumda. Kendisini eski yıllardaki haliyle hatırlayanlar için şu andaki kadar itici bir profilinin olmadığını tahmin ediyorum. Şu anda sağa sola tokat atan, hakaret eden, sinirli biri olarak tanınıyor. Eh, kusura bakmayın artık bu da bizim eserimiz. 'Sosyal medya nesli' olarak birçok şeye yaptığımız gibi bunun içine de limon sıktık. Çiğ köftende de limon olsun mu 'sosyal medya çocuk'? Haydi afiyet olsun.