Cem Yılmaz'ın en komik filmi neden 'G.O.R.A.'?

Türk sinemasına son 20 yılda damga vuran isim sanırım Cem Yılmaz. Stand up’ları, filmleri, karakteri, özel hayatı ile her daim konuştuğumuz bir isim. 2004 yılında bizlerle buluşturduğu ‘G.O.R.A’ ile adeta adını tarihe altın harflerle yazdırdı. Ancak devam eden serilerde ‘G.O.R.A.’ya yaklaşamadı Cem Yılmaz. Peki, Cem Yılmaz’ın en komik filmi neden ‘G.O.R.A.’? ‘G.O.R.A.’da olup da diğer filmlerde olmayan neydi? Molatik olduğumuz konu bu oldu… ‘Cem Yılmaz’ dendiği vakit her daim aklımıza komedi geliyor. Bizi 25 yıldan fazla süredir güldürüyor. Stand up ile başladığı kariyerini ilk önce ‘Her Şey Çok Güzel Olacak’ ile beyaz perdeye aktardı. Devam eden yıllarda da ‘G.O.R.A.’yı bizlerin beğenisine sundu. ‘G.O.R.A.’ o kadar sevildi ki replikleri dillere pelesenk oldu. Arkadaş ortamında her daim ‘G.O.R.A.’ hayranı bir kişiye denk gelebilmekteyiz. Haliyle devam eden zamanda ‘G.O.R.A.’nın devamı olarak ‘A.R.O.G.’ ve ‘Arif V 216’yı çekti. Ancak bu iki film ‘G.O.R.A.’ya yaklaşamadı. Peki, sebebi neydi ki? Bana göre bu iki filmin ‘G.O.R.A.’ya yaklaşamamasının üç sebebi var. İlk olarak ‘G.O.R.A.’nın en önemli unsurlarından birisi Komutan Logar’dı. Kendisi G.O.R.A. gezegenini ele geçirmek istemiş, bu yüzden de elinden geleni ardına koymamıştı. Hatta o kadar ileri gitmişti ki G.O.R.A.’nın yok olmasına bile sebep olabilecekti, alev topu göndermişti. Alev şeklinde bir top ya da top şeklinde bir alev… Saf kötüydü Logar. Ancak ‘A.R.O.G.’da Kaaya, ‘Arif V 216’da Besim Tibuk karakterleri Komutan Logar kadar kötü değillerdi. Hatta kötü bile değillerdi, sadece mağduriyet yaşamış ve bir daha mağdur olmak istemeyen, sadece zengin olmak isteyen kişilerdi. Finalde ikisi de yaptıklarından pişman oluyordu. Ama Logar öyle mi, yakalanıp hapse atılırken bile yaptıklarından pişman değildi. Bize Katarsis yaşatıyordu, kötüye karşı alınan zaferi bizlere çok iyi geçiriyordu. Hocam ayıp oluyor ama... İkinci eksiklik Bob Marley Faruk’un yokluğu. Kendisi uzaylılar tarafından kaçırılmış, dertten tasadan uzaklaşmış, aradığımız emekli hayatını G.O.R.A.’da yaşayan bir insan. O yüzden kendimizi Bob Marley Faruk’un yerine koyabiliyoruz. Biraz bize benziyor Bob, defalarca denemiş ancak G.O.R.A.’dan kaçmayı başaramamış, o da hayatını yaşadığı gezegene adapte etmiş. Hatta o kadar ileri gitmiş ki G.O.R.A.’daki yeraltı hayatıyla bile bağ kurmuş. Bob’un bıkkın, macera sevmeyen tavırları, sürekli karamsar olması, Arif’e ‘yapamazsın’ diyerek aslında Arif’i motive etmesi filmin gizli kahramanı olmasını sağlıyor. Üçüncü neden ise Arif Işık’ın tam bir üç kağıtçı olması. Her durumdan sıyrılmasını bilen bir tip. ‘Üç kağıtçı’ karakterini Cem Yılmaz ‘G.O.R.A.’da çok iyi yansıtmıştı. Stand up’larında ‘Türkler uzayda’ konusunu sinemaya aktarmıştı. ‘A.R.O.G.’ ve ‘Arif V 216’da Arif Işık karakteri üç kağıtçılıktan uzaklaşmış, aile babası rolüne bürünmüştü. Ses tonu bile farklı geldi bizlere. ‘İnsanlar zaman içerisinde değişir’ felsefesini yansıttı Cem Yılmaz ancak çok ‘temiz’ bir karaktere dönüştü Arif. Bizler onun o uyanık tavırlarını sevmiştik. Adeta yeni Turist Ömer’imiz olmuştu. Ceku! Hazırsan çıkalım balım! Cem Yılmaz ‘G.O.R.A.’da belki de en sevilen karakteri olan Erşan Kuneri’yi dizi olarak çekecek. Yakın zamanda bizlerle buluşacak. Umarım ‘nostaljik’ bir içerik olmaz. Biz Erşan Kuneri’nin ‘hard’ tavrını sevmiştik. Filmleri nasıl çektiği, yaşadığı maceraları bizlerle buluşturur umarım. Benim adım Erşan Kuneri! selcuk.bulut@milliyet.com.tr