Bu sezon televizyonda görmek istemediğimiz 8 Türk dizisi klişesi

Yaz dolayısıyla şimdiye kadar hiç izlemediğim kadar Türk dizisi izledim diyebilirim. Romantik sahnelere bir şey demiyorum, tamam, olabilir, ama bütün senaryolarda şart mı? Daha yaratıcı, değişik, romantik sahneler yazılmalı bana kalırsa... Yazık! Çoğu genç kız elini sallasa zengin-genç-yakışıklı erkeklere çarpacağını sanıyor. Ve sadece bu tip erkeklerle büyük aşk yaşayacağını düşünüyorlar. Market sahibi Hüseyin amcanın oğlunun nesi var sanki? Tek işi başroldeki prensin gerçekten fakir kıza aşık olduğuna arkadaşını inandırmasıdır. En sonunda fakir kızın en yakın arkadaşıyla sevgili olur. Tüm dizide sadece başrol genç kızımız ve ailesi gururludur. Geri kalan herkes gurursuz, yüzsüz, şımarık ya da kötü olur. Bu kızcağımızın da tek ve asli görevi, baş roldeki kızın ne kadar iyi insan olduğunu herkese anlatmaktır. Bir dizi olacaksa bir kötü yenge mutlaka olmalıdır. Yılan kadar soğukkanlı, Prison Break’a taş çıkartacak kadar iyi, planlar kraliçesidir. İşi gücü başroldeki kızın ayağını kaydırmaktır. Topuklu ayakkabıyla 100 metre engelli koşuda birinci olabilecek kadar yetenekli olan genç kızımız, kum tanesine takılıp yakışıklı genç delikanlının kucağına düşer. Bu sahne en az 20 dakika olmalıdır. Beyaz atlı prensimiz mükemmel refleksiyle anında prensesi belinden yakalamalıdır ve kızımız hayran hayran en az 10 dakika da ona bakmalıdır. Genç kızımız çikolatalı bir şeyler yerken mutlaka ya burnuna ya da ağzının kenarına bulaştırır. O kadar beceriksizdir ki peçeteyle bile silmeyi beceremez. Fakat bu beceriksizlik delikanlımızın hoşuna gider ve yaklaşık 20 dakika da kızın ağzını siler. Birbirlerine bakmaları yarım saati bulur. Böyle sahnelere hep gülerim, şimdi çocuk eline bir kaşık alsa da kızın ağzının etrafındakileri toplayıp ağzına geri tıkıştırsa ne komik olur diye düşünüyorum. Gerçekte iki insan birbirinin yüzüne bu kadar baksa, yüzündeki siyah noktayı görür, gel iki dakika sıkayım der, en fazla sahne 5 dakika sürer. Genç kızımızın başına türlü şeyler geldiğinden dolayı ağlamak için sahile gider banka oturur. Tinercinin biri laf atar, koca şehirde tesadüf bu ya, genç delikanlımız da takım elbisesiyle sahile yürüyüşe çıkmıştır. Sevdiği kıza laf atıldığını görünce bir süperman gücüyle tinerciye yumruk sallar ve kahraman olur.

Bu sezon televizyonda görmek istemediğimiz 8 Türk dizisi klişesi

Yaz dolayısıyla şimdiye kadar hiç izlemediğim kadar Türk dizisi izledim diyebilirim. Romantik sahnelere bir şey demiyorum, tamam, olabilir, ama bütün senaryolarda şart mı? Daha yaratıcı, değişik, romantik sahneler yazılmalı bana kalırsa...