'Bu Benim Öyküm' ve arabesk rap'in önlenemez yükselişi
Eli Türkoğlu ve Tuğçe Kandemir düeti 'Bu Benim Öyküm' son günlerin en dikkat çeken şarkılardan biri haline geldi. Stüdyo kaydı öncesinde Youtube'ta popüler olan ve amatör kaydıyla kısa zaman içinde 2 milyon kez izlenen şarkı profesyonel kaydıyla daha da dikkat çekmeyi başardı. Peki 'Bu Benim Öyküm' günümüz müzik dünyasında nasıl bir yerde?
'Bu Benim Öyküm' ve arabesk rap'in önlenemez yükselişi
Eli Türkoğlu ve Tuğçe Kandemir düeti 'Bu Benim Öyküm' son günlerin en dikkat çeken şarkılardan biri haline geldi. Stüdyo kaydı öncesinde Youtube'ta popüler olan ve amatör kaydıyla kısa zaman içinde 2 milyon kez izlenen şarkı profesyonel kaydıyla daha da dikkat çekmeyi başardı. Peki 'Bu Benim Öyküm' günümüz müzik dünyasında nasıl bir yerde?
Önce tek başına söylemişti
'Bu Benim Öyküm'ün sözü ve müziği Tuğçe Kandemir'e ait. Kandemir, bu yılın ilk aylarında Youtube'ta amatör bir versiyonuyla fırtınalar estirmeyi başaran şarkıyı önce tek başına yorumlamıştı. Genç bir müzisyen, kendi yazdığı bir şarkıyı Youtube üzerinden kitlelerle buluşturma gayesindeydi. Nitekim öyle de oldu.
Her ikisi de öğrenci
Tuğçe Kandemir'in Eli Türkoğlu'yla birlikte düet yaptığı, ortak bir işe imza attığı versiyonu geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Bir tarafta Türk Dili ve Edebiyatı öğrencisi Kandemir, diğer tarafta konservatuvar öğrencisi Eli Türkoğlu. Her ikisi de genç isimler ve Z kuşağının temsilcileri.
'Kalıplar' üzerinden hareket ediyorlar
Buraya kadar her şey yenilikçi, her şey yolunda. Ama ortaya çıkan şarkı ne yazık ki aynı yeniliği barındırmıyor.
Bu kadar genç isimlerin böylesine 'kalıplar' çerçevesinde hareket etmesi açıkçası sürpriz bir durum.
Evet, dinleniyor
'Bu Benim Öyküm' sound olarak trend bir aranjeyle karşımıza çıksa da ve Eli Kandemir'in vokallerinin eklenmesiyle tekdüzelikten ayrışsa da yine de fazlasıyla 90'lar, 2000'ler Türkçe pop sound'unda. Dinlenir mi? Elbette. Ki dinleniyor da.
Eli yüzü düzgün bir iş
Şarkıya yapılan yorumlara baktığımızda canevinden vurulduğunu söyleyenlerin yorumları havada uçuşuyor. 50 milyon kez izlenen, dinlenen video klip başarılı, aranje başarılı, kendini dinlettiriyor.
Fazla kolaycılık
Yaylılar var, rap temposu var, enstrümanlar var. Her şey yolunda gibi gözüküyor. Ama ne yazık ki genç isimlerden daha radikal işler beklerken böyle bir işle karşılaşmak şaşırtıcı. Dinleyiciler, genç isimlerden yenilikçi işler beklerken o isimlerin bu kadar 'tutan formül' üzerinden ilerlemesi fazla kolaycılık.
Arabesk modernize edilse de...
Merve Özbey'in Erdem Kınay'la iş birliği yaptığı 'Duman' ve 'Helal Ettim' şarkıları, evet, arabesk pop kategorisinden hayatımıza dahil olmuş ve heyecan yaratmıştı. Ancak bu arabesk pop, arabesk rap durumları ne kadar modernize edilirse edilsin fazlasıyla arabesk kaçıyor.
Günü kurtarıyor
Arabesk elbette kötü değil ama kafamızdaki arabesk algısı hala daha Mahsun Kırmızıgül-Alişan-Özcan Deniz trilojisinden ibaretken, arabeskin modernize edilmiş versiyonu fazlasıyla eğreti kaçıyor; ancak ve ancak günü kurtarıyor.
Herkes aynısını yapmak zorunda değil
Sıla Gençoğlu'nun 27 yaşında '...dan Sonra' gibi farklı bir müzikalitesi olan bir şarkıyla çıkış yapıp sonra damar şarkılara geçiş yaptığına tanık olmuştuk. Sıla sadece bir örnek. "Eli Türkoğlu ve Tuğçe Kandemir de böyle yapmalıydı" demiyoruz elbette.
Değişim ancak gençlikle olur
Demek istediğimiz, Eli ve Tuğçe gibi Z kuşağının önemli temsilcileri olabilecek gençlerin daha yenilikçi ve evrensel işlere imza atmalarını dilemek. Müziğin evrenselliğine gereken önemi en çok da gençler yani Z kuşağı vermeli.
twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr
