Biz demiştik 'anam babam'! 'Çukur'da İdris Koçovalı da dirildi!

Yeni sezon başlar başlamaz Çukur'daki moda haftası trendlerine şahit olduk. Kızılay dağıtmış gibi herkesin üzerinde bir siyah kapüşonlu. Bunu giyince tanınmayacaklarını, daha da fenası 'hiç görülmeyeceklerini' filan düşünüp mahalleye dalıyorlar. Yani siyah kapüşonluya bir tür sevimli hayalet Casper muamelesi yapıyorlar diyebiliriz. Vartolu'sundan Yamaç'ına, Selim'e kadar birçok ana karakterin üzerinde bu trend parçayı görüyoruz. İstanbul Moda Haftası Çukur özel koleksiyonunun en nadide parçası sanki! Bir tek Cumali klasından ödün vermiyor, o takım elbiseyi sanırım uyurken bile üzerinden çıkarmıyor. Adam baştan ayağı janti! Yalnız İdris Baba'ya çok üzüldüm. Bir kişi de çıkıp dememiş, Babacım senin kapüşonlun yok, buralarda ayıptır, al bunu giyiver diye. Adamcağız baklava desenli hırkalarla dolaşıyor. Gelelim 'dirilenler' mevzusuna... Bence bu sezonun adı 'Diriliş: Çukur' bile olabilirmiş. Tüfekli saldırıdan herkes mi sağ kurtulur yani? Sanki tüfekle değil, paintball silahıyla vurulmuşlar gibi sapasağlam geziyorlar etrafta. İşin kötüsü birbirlerinden haberleri de yok. Patlamada kim öldü, kim kaldı, kimse emin değil. İlerleyen bölümlerde Kahraman Koçovalı yaşıyor! derlerse şahsen şaşırmayacağım. Zaten bence gelinler ile Karaca da yaşıyor. Her an bir kapı arkasında, bir gariban evinde, bir gecekonduda karşımıza çıkabilirler. Bir gece ansızın Çukur'a dönebilirler... Ama şu an için size ölenlerin sıralı tam listesini vereyim de kafanız karışmasın: Paşa, Nedret, Acar, Muhittin, Karaca, Celasun'un kardeşleri. Yeni bölümde en sevdiğim sahne Cumali ile Yıldız'ın karşılaştığı sahneydi. Birbirlerine bakışlarından anladık ki, zamanında aralarında fırtınalı bir aşk yaşanmış. Bu konuda aklıma iki soru takıldı. Birincisi; acaba bu aşka Sultan Ana mı engel oldu? Yıldız'ı kendilerine layık görmediği için araya girip bu işi bozdu ve Cumali de annesine bu yüzden mi küstü? İkinci sorum ise, daha Türk-dizisi kıvamında: Yıldız'ın çocuklarının babası Cumali mi? Ay ay ay! Öyle bir şey olursa alev alır buralar. Yeni bölümde Yamaç, Bir planım var dediğinde Oh be! Nihayet! dedik ekran başında. Çukur'daki oyunları özledik çünkü. Zekice işlenmiş, iyi kurgulanmış planlar, mizah dozu yüksek diyaloglar, bu dizinin alametifarikası gibi bir şey. Neyse ki Yamaç yine yaptı yapacağını ve Kara Kuzular'a ilk dersini verdi. 'Mayın tarlası oyunu' biraz gazımızı aldı ama Çeto inanılmaz sinir oldu bu duruma. Belli ki yerinde durmaya niyeti yok. Bu oyunlardan kış sezonu boyunca daha çoooook izleyeceğiz. Yüzümüzde ince bir gülümseme ile tabi... Eninde sonunda Kara Kuzular, Çukur'dan temizlenecekler. Ama nasıl olacak bu? Vartolu ve Cumali'nin arası nasıl düzelecek? Selim hangi aşamada oyuna dahil olacak? Zaman zaman saçma şeyler olsa da, ben başından beri Çukur'u zevkle seyreden kesimdenim. Yalnız da değilim!.. Dizinin üçüncü bölüm reytingleri de iyi geldi. Total'de 10.32; Ab'de 11.29 ve 20 ABC1'de 12.18 reyting alarak her üç kategoride de lider oldu. Geçen hafta totalde 8 küsür reyting almıştı, bu hafta 10 küsüre çıktı. Tebrik ediyorum. Ama senaryoyu yazarken biraz daha özenli olmalarını diliyorum. En azından iki tık mantık gelirse, seyir zevkimiz ikiye katlanacak sayın senaristler.