Beşiktaş formasına basan öğretmen, toplumun dinamiklerini bilmeliydi

Önceki günlerde sosyal medyaya bir video düştü. Videoda kadın bir öğretmenin, öğrencilerinin isteğiyle yerdeki Beşiktaş formasını çiğnediği görülüyordu. Trabzon'da yaşanan bu olay, öğretmen ve öğrencilerin hiç beklemediği, ama aslında sürpriz olmayan şekilde büyük tepki aldı. Ve sonucunda ne yazık ki öğretmen görevinden istifa etmek zorunda kaldı. Her ülkenin kendi kültürüne ve insan profiline göre hassasiyetleri var. Birçok ülkede spor kulüplerine duyulan bağlılık da bu hassasiyeti doğuruyor. Yakın tarihte bir türlü oynanamayan Boca Juniors-River Plate arasındaki Libertadores Kupası maçını hatırlıyoruz. Türkiye'de de özellikle futbol kulüpleri, taraftarların hassas noktası. Eğer futbolla ilgili değilseniz bu durum size anlamsız ve boş gelebilir. Fakat yaşadığınız toplumu tanımanız gerekiyor. O hassasiyete sahip olmanıza gerek yok ama farkında olmanız kendiniz için de daha olumlu. Art niyetiniz olmadan söylediğiniz bir cümle ya da üzerine fazla düşünmeden yaptığınız bir hareket ne yazık ki hiç istemediğiniz sonuçlar doğurabiliyor. Yaşanan olayın detaylarına baktığımızda sorunların ağaç dalları gibi ayrıldığını görüyoruz. Öğretmen-öğrenci ilişkisi: Bir öğrenci, öğretmeninden formaya basın da sizi kameraya çekelim gibi hem absürt hem de haddi olmayan bir istekte bulunamaz. Bulunma cüretini gösterse dahi öğretmeninin ona uymak yerine bir ülkeyi, takımı, oluşumu temsil eden bayrağa basılmaması gerektiğini anlatmalı. Öğretmenliği ne zannediyoruz, yalnızca sabah okula girip akşam okuldan çıkıp para kazanılan bir memurluk mu? Olay bir lisede yaşanıyor. Yani öğrencilerin yaşı 14-17 arasında. Ne yazık ki henüz bu yaşlarda rakip takıma düşmanlık beslemeyi öğrenmiş durumdalar. Galip gelinen bir maçı kutlamak, rakibe saygısızlık etmeden dalga geçmek yerine bayrağa basmak gibi uç bir harekette bulunuyorlar. Bu hayat görüşüne sahip bir genç, çok değil birkaç sene sonra tribünde sahaya madde atan, maç kavgasına karışan birine dönüşebilir. Tüm hataları görmezden gelelim. Öğrencilerin holiganlığa olan eğilimini, öğretmenin de öğrencilerinin yanlışın uymasını kabul edelim. Tek bir şeye odaklanalım, genç bir insanın ekmek parasına. Yapılan bu 'formaya basma' eylemi ne kadar yanlış olursa olsun sınıfta yapılan kötü bir eğlence olarak kalabilirdi. Kameraya çekip sosyal medyada paylaşmanın ne anlamı vardı? Bir öğretmen, içinde yaşadığı toplumu tanımalı. Özellikle Trabzon gibi futbolla kadın, erkek fark etmeden iç içe olan bir şehirde bu dinamiklere daha hakim olmalı. Yaşanan olayda öğrencilerinin gazına gelerek Beşiktaş formasına basan genç öğretmen, gördüğü yoğun baskı sonucunda özür dileyerek işinden istifa etmek zorunda kaldı. Keşke ekmeğinden olmak yerine daha makul bir cezayla sonuçlansaydı. Olayın yaşandığı ilçenin Milli Eğitim Müdürü de öğretmen için Ücretli bir öğretmendi. Olayın ardından kendi isteğiyle görevinden ayrıldı. Buna dair dilekçesini aldık. Öğrencilerin gönlünü alma, onlarla kaynaşma adına yapılan bir hareket olduğunu ifade etti. Kadrolu öğretmen de olsa aynı soruşturmayı yapıp, gereken ceza neyse verirdik dedi. turcel.orman@milliyet.com.tr