Ayça Tekindor'a 'emekli' olmak yakışmıyor
Şarkıcılık kariyerini, dostlarını, hatta koskoca İstanbul'u geride bırakıp Bodrum'a yerleşen Ayça Tekindor, muhabirlerle iki çift laf edip 'anlık' paylaşım yaptı.
Ayça Tekindor'a 'emekli' olmak yakışmıyor
Şarkıcılık kariyerini, dostlarını, hatta koskoca İstanbul'u geride bırakıp Bodrum'a yerleşen Ayça Tekindor, muhabirlerle iki çift laf edip 'anlık' paylaşım yaptı.
"Emekli oldum, böyle daha güzel"
Bodrum'da kendisini görüntüleyen muhabirlere "Emekli oldum, buraya yerleştim. Hayat böyle daha güzel..." diyen Ayça Tekindor artık yaz-kış orada yaşıyor.
Basına yansıyan fotoğraflarda da Tekindor'un elinde bir Agatha Christie kitabı gözüküyor. Bu detay bence önemli.
Bodrum'un dinginliğinde polisiye okumak normal ama altında da bir şeyler arayası geliyor insanın.
Bol güneş, temiz hava
Sakin, sessiz, huzur dolu Bodrum, özellikle yaz aylarında pahalı ve kalabalık oluyor. Yine de İstanbul gibi değil tabii...
Son dönemde ünlüler arasında İstanbul'dan kaçma, daha sakin bir hayata geçme trendi başladı. Sıkışık ve karmaşık bir şehir yerine sahile yerleşip bol güneş eşliğinde temiz havaya sığınıyor ünlüler.
Huzurun göbeğinde aksiyon romantizmi
Ayça Tekindor da tam olarak böyle yapıp İstanbul'u terk etti. Polisiye bir kitap ile huzurlu ama İstanbul'dan ona miras 'aksiyon romantizmi'yle 'emeklilik' günlerinin tadını çıkarıyor.
Son yıllarda İstanbul'dan kaçan ya da daha sakin bir hayatı seçen ünlüler, bir dönem canlılıklarıyla ilgi toplayan isimler oluyor.
Üstelik daha 40'larındalar
Özlem Tekin ve Ayça Tekindor'un, şehir hayatından kaçması bu şekilde açıklanabilir. Yorgunlar, kendilerini henüz 40'larında 'emekli' ilan edecek kadar yorgunlar hem de...
Ama hiç yakışmıyor bu havalar onlara. Bizi enerjik hallerine alıştırdıkları için bir türlü kabullenmiyoruz.
Polisiyenin kraliçesini okuyor
Ayça Tekindor'un elindeki kitap da bence yaramaz fikirler ortaya atmamız için yeterli bir malzeme. Agatha Christie yahu! Polisiyenin kraliçesinin kitabını okuyor. Güneş altında bir huzurlu an içinde aksiyon krizine tutulmuş.
"Şehir hayatını özlemiş ama çaktırmak istemiyor"
Tekindor'un elindeki kitap seçimine bakınca, aslında şehir hayatını özlediğini ama çaktırmadığını düşünüyorum. Kitabın türü bize yolladığı bir mesaj mı acaba?
Elbette espri yapıyorum. Ayça Tekindor'un emekliliği belki zorunluluktan, belki de kafasına uygun bir proje bulamadığından...
Her şey ve hiçbir şey arasında
Ya da belki kariyerine nasıl bir yön vereceğine karar veremeyişinden... Çünkü Ayça denilince akla hem şarkıcılık hem de sunuculuk geliyor.
Ama mesela oyunculuk da yaptı. Eğlenceli, bıcır bıcır konuşması da hafızalarımıza kazındı.
Dolayısıyla hem her şeyi yapabilir, hem de hiçbir şey yapmayabilir.
Kabullenmesi zor
Nasıl yıllar önce her şeyi yapmayı denedi; şimdi de fark ettiğiniz gibi hiçbir şey yapmıyor. Uçlarda yani. Muhtemelen yorgun. Ya da belki kırgın. Ya da olmuyor, olamıyor. İçine sinmiyor.
Ama kesin olan şey şu: Onda, çok nadir görülen bir enerji patlaması var. Ve şu anda vakit boşa harcanıyor. Bunu kabullenmek güç.
Belki de bitkilere, dikiş-nakışa sarardı
Ayça Tekindor illa şarkıcılık yapmak, illa bir komedi filminde oynamak zorunda değil. 90'larda çocuk olanlar bilir, kariyerine bir müzik kanalında VJ'lik yaparak başlamıştı. Şu anda VJ kültürü kalmadı. Ama kalsaydı bile VJ olmak zorunda da değildi.
Bir program sunabilirdi en azından. Belki bitkilere ya da dikiş-nakış işlerine, farklı hobilere sarardı. Gayet yapabilirdi...
İnzivanın da bir yaşı var
Bakmayın onun "Ben emekli oldum" demesine. Bir YouTube kanalı açar. Bodrum'dan en içten sevgileriyle, gezmeli görmeli bir video serisine başlar. Gayet mümkün.
Gözlerden uzak kalarak huzurlu ve mutlu olacaksa, buna da saygı duyarız. Ama işte sıkıntı şu: İnzivanın da bir yaşı var ve Ayça Tekindor için çok erken.
