Avrupa'dan George Floyd'a büyük destek

Almanya’nın birçok kentinde on binlerce kişi ırkçılığa karşı yürüdü. Polisin beklemediği kadar gösterici ırkçılığa karşı eylemlerde bulununca işler karıştı. Almanya'da da insanlar Corona virüs sanki hiç yaşanmamış gibi hiçbir önlem almadan bu eylemlere devam edince yetkililer duruma engel olmak istedi. Göstericiler Nefes alamıyoruz, Siyahilerin hayatı önemli , Polis şiddetini durdurun, George Floyd için adalet, Suç ortağı olma ve Irkçılık öldürür yazılı pankartlar özellikle Berlin, Köln, Münih ve Frankfurt kentlerinde göğe yükseltildi. Berlin’in Alexander Meydanı’ndaki gösteriye 15 bin kişi katıldı ve göstericilerin neredeyse hemen hemen hepsi siyah kıyafetler giyerek zaten üzerinde olan dikkatleri daha çok üzerine çekti. Hamburg kentinde de düzenlenen gösterinin ardından polis ile göstericiler arasında tatsız durumlar yaşanınca göstericilerin polis aleyhine pankart açmasıyla polis toma ile göstericilere müdahele etti. Münih'te de Adolf Hitler’in ordusunu toplayıp konuşmalar yaptığı hatta kitapların topluca yakıldığı meydanda ırkçılığa karşı sloganlar atıldı. Frankfurt'ta da durum farklı değildi. Yaşadıklarını büyük bir üzüntü içinde dile getiren protestocular: “Biz rengimiz nedeniyle aşağılanmak istemiyoruz. Burada doğduk. Böyle muhteşem bir yanıt verdiği için Frankfurt ile gurur duyuyoruz. Floyd olayında gördüklerimizle şoke olduk, ağladık, sonra da bu bizim travmamız oldu. Göz göre göre bir insanın öldürülmesi bizleri hasta ediyor. Siyahlara karşı şiddet yalnızca ABD’de değil, Almanya’da da var. Almanya’da da kurumsal ırkçılığa ve ayrımcılığa uğruyoruz. Almanya’da 2019 yılında bin 600 kadarı mülteci yurtlarına olmak üzere ırkçılık kaynaklı 8 bin üzerinde saldırı oldu. Avrupa zengin, ama siyahlar neden açlıktan ölüyor hem de Almanya’nın yardım etmesine rağmen. Neden insanlar Akdeniz’i geçerken ölüyorlar. Biz adalet ve eşitlik istiyoruz. Adalet olmazsa barış da olmaz. Kim ırkçılığa karşı sessiz kalır, ayağa kalkmazsa bu sistemin bir parçası olmuş demektir. Bizim rengimizden değil, ırkçılardan korkun” ifadelerini kullandılar. Almanyada ve Avrupa'nın diğer ülkelerinde olduğu gibi Danimarka'da da durum farklı değildi. Danimarka’daki ‘Siyahilerin Hayatı Değerlidir’ (Black Lives Matter) hareketinin sosyal medya hesabından yapılan çağrı üzerine binlerce kişi, ABD’nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde toplandı. Almanya'da atılan sloganların aynısı Danimarka sokaklarında da yükseldi. Göstericiler, büyükelçilik binasından parlamento binasının da yer aldığı Christiansborg Sarayı önüne kadar müzik ve sloganlar eşliğinde yürüdü. Parlamento binası önünde yapılan konuşmaların ardından meydanda toplanan protestocular, eski Amerikan futbolu oyuncusu Colin Kaepernick’in polis şiddetine karşı yaptığı diz çökme hareketini tekrarladı. Yaklaşık 3 saat süren ve 15 binden fazla kişinin katıldığını gösteriler herhangi can sıkıcı bir olay olmadan dağıldı. Belçika'nın başkenti Brüksel'de, ABD'de polis şiddetiyle yaşamını yitiren koyu beyaz George Floyd için Adalet Sarayı önünde düzenlenen protestoya binlerce kişi katıldı. Poelaert Meydanı'nda toplanan yaklaşık 10 bin gösterici 'siyahların hayatı değerlidir' sloganıyla polis şiddetini ve ırkçılığı protesto etti. Protestoda okunan bildiride, ABD'de George Floyd'un öldürülmesi birçok kişiyi sarstı. Çoğumuz siyahilere karşı polis şiddetinden yorulduk. Belçika'daki polis şiddeti kurbanlarının her biri için adalet istiyoruz ifadeleri kullanıldı. Eylemler Fransa'da da hız kesmeden devam etti. Paris'te eylem yasağına rağmen ABD Büyükelçiliğinin bulunduğu Concorde Meydanı'nda toplanan binlerce kişi, polis şiddetini ve ırkçılığı protesto etti. Irkçılık adına yapılan bu eylemlerde özellikle hükümetin ırkçılık için hiçbir şey yapmaması Fransız göstericiler tarafından dile getirildi. Londra'da düzenlenen ırkçılık karşıtı gösteride, polisle protestocular arasında gerginlik yaşandı. Olaylarda 1 polis memuru yaralandı, 1 gösterici de gözaltına alındı. ABD Büyükelçiliği önünde başlayıp Başbakanlık binası önünde devam eden gösteride akşam saatlerinde hoş olmayan olaylar yaşandı. Hızını alamayan göstericiler güvenlik önlemi alan polise cam şişe ve taş attı. En az bir polis memurunun başından yaralandığı ve bir göstericinin de gözaltına alınmasıyla Londra'da eylemlere ara verildi. George Floyd'un öldürülmesine İtalya ve İspanya da tıpkı diğer Avrupa ülkeleri gibi sessiz kalmadı. Corona virüsten özellikle en çok etkilenen bu iki ülkeyi söz konusu ırkçılık olunca Corona virüs bile tutamadı. İnsanlar sokaklara döküldü ve ırkçılığın karşısında olduklarını dile getirdi. İtaltya ve İspanya'da gösteriler olaysız bir şekilde sona erdi. İtalya'da protestoda yapılan konuşmalarda, '2020'de hâlâ ırkçılığın konuşulmasının inanılmaz olduğu' ve İtalya'da da hâlâ ırkçılığın yaşandığı dile getirildi. Corona virüs dolayısıyla sokaklara dökülmek mümkün olmadığından ve şu an Türkiye'de bu durumla ilgili herhangi fiziksel bir eylem olmadığından ben de buradan birkaç şey deyip ırkçılığın karşısında kapı gibi durduğumu söylemek isterim. Öncelikle yazımın başında belirtmem gereken bir şeyi çok geç olmadığını düşünerek sonunda belirtmek istiyorum. Söz konusu hayvan, insan, kadın, erkek, siyah-beyaz (!) hakları ne olursa olsun sesini çıkaran hiçbir eylemci, eylemci değildir. Birilerinin hakkını meşru çizgiler içinde kimseye zarar vermeden dile getirebilen ve sesini duyurabilen herkes birer hak savunucusudur. Özellikle dünyanın içinde bulunduğu ve insanlığın hayatını tehdit eden Corona virüs pandemisi henüz bitmemişken kendi hayatını hiçe sayarak sokağa çıkan herkes kendisinin kahramanıdır. Kaybedince değeri anlaşılan her şey gibi yaşamını yitirince bir sembole dönüşen #GeorgeFloydiçinAdalet diliyorum. İnsanın rengi olmaz ama bu tatsız olay sonucunda gördük ki bazıların kalpleri ciddili kapkara ve yüzlerinde de yansıması var. Hiç tanımadığımız binlerce insan her gün ırkçılık gerçeği ile karşı karşıya kalıyor isimlerini bilmediğimiz belki yüzlerce Floyd bu baskı altında yaşamını devam ettirmek zorunda. Sanki dünyayı tehdit eden hiçbir sorunumuz yokmuş gibi yüzyıllardır gelişimimizi tamamlayamamış olacağız ki cahiliye devrinden bir adım öteye geçemedik.