Avril Lavigne hakkında bilmediğiniz 10 şey

Hepimizin hayatında sanatına ve görüşlerine hayranlık duyduğumuz sanatçılar vardır. Onlar çoğu zaman ailemizden biri gibi olurlar. Bir zaman sonra sevdiğimiz sanatçıların yalnızca sanatını değil nelerden hoşlandıklarını, rutinlerini, korkularını da merak ederiz. Peki ya bilinmeyen yönleri? Aranızda Avril Lavigne hayranları varsa bu yazımız tam sizlik. Bakalım Avril Lavigne hakkında bilinmeyenler nelermiş... Avril Lavigne, Kanada'nın Ontario eyaletinde dünyaya geldi. Anne ve babası Katolik olduğu için Avril de Katolik eğitimi aldı. Avril'in müzik yeteneği de işte tam bu noktada fark edildi. Henüz iki yaşındayken, kilise şarkılarını söylerken annesi Avril'ın yeteneğini keşfetmiş ve onu yönlendirmiş. 1998 yılında bir şarkı yarışmasına katılan Avril müzik hayatına giriş yapmış olsa da ilk büyük keşfi, ilk profesyonel menajeri Cliff Fabri tarafından olmuş. Fabri onu ilk kez Kingston Ontario'daki bir kitapçıda şarkı söylerken keşfetmiş. Her ne kadar bizi ilgilendirmese de 2006 yılında Canadian Business dergisi tarafından yapılan araştırmaya göre Avril, Hollywood'da yaşayan en zengin altıncı Kanadalı'ymış. Avril'ın en sevdiği yiyecek zeytinli pizzaymış. Her ne kadar zeytinli pizza gözünün bebeği de olsa sesine zararlı olacağını düşündüğünden dolayı fazla pizza tüketmemeyi tercih ediyormuş. Pizza sevgisi o kadar biliniyormuş ki Kanada'da sürekli gittiği pizzacıda pizzalardan birine 'Lavigne' ismi verilmiş. Eee her zaman anıt dikilecek değil ya! Avril Lavigne'in sol bileğinde bir yıldız dövmesi varmış. Hatta dövmenin deseni ilk albümünün kapağında da kullanılmış. Yıldız onun için önemli bir anlam taşıyor olacak ki aynı dövmeden çalışma arkadaşı ve yakın dostu olan Ben Moody de de bu dövmeden varmış. Dostluk nişanesi gibi bir şey sanırım... Dönem dönem dünyaca ünlü yıldızların bir takım gizli örgütlerle bağlantılı olduğu komplo teorileriyle karşı karşıya kalıyoruz. Bu komplo teorilerinden biri elbette Avril'ı da bulmuş. Birçok yıldız gibi Avril için de aslında uzun yıllar önce öldüğü ve klonlandığı, yerine uzun yıllardır yaşayanın dublorü olduğu söyleniyor. Bu teoriyi destekleyen bulgular ise vücudunda bulunan, hayranları tarafından bilinen minik yara izleri. Teorinin inananları Avril'ın yerine gelenin Melissa Vandella isminde genç bir kadın olduğunu düşünüyor. Her ne kadar Avril bu iddialardan sonra çıkıp Ölmedim, yaşıyorum! nidaları atsa da bir kesim insanı pek ikna edememiş gibi görünüyor. Kariyerinin ilk yıllarında şarkı söylemenin yanında birçok film projesinde yer almış olsa da bu onun için hiçbir zaman yeterli olmamış. Oyunculuk hayali ile ilgili bir röportajda Avril, Oyuncu olmak istiyorum... Rol yapmak en büyük hayalim. Çocukken okulda birkaç küçük rolde oynamıştım ama asıl hayalim Hollywood'da çalışmak. Eğlenceli olabilir bence... Şaka bir yana, gerçekten istiyorum oyunculuk yapmayı açıklamalarında bulunmuş. Avril Lavigne çok değil 5-6 yıl kadar önce kene, pire ve sivrisinek ısırığından bulaştığı bilinen Lyme hastalığına yakalanmış. Aylarca bu hastalıkla mücadele eden Avril, hastalık süresi boyunca çok zor günler geçirmiş ve uzun süre yataktan çıkamamış. Halk arasında sessiz katil hastalığı olarak bilinen bu hastalık, Avril'a zor günler yaşatsa da geri dönüşü muhteşem olmuş. Avril Lavigne müzik kariyerinin yanı sıra moda ile de yakından ilgiliymiş. 2008 yılında müzik ile modayı birleştirmek için ilginç kıyafetler tasarladığı markasını kurmuş. Kendisi dünyaca ünlü bir yıldız olsa da elbette normal insanlar gibi hobilere, kendine iyi gelen aktivitelere sahip. Avril'in en büyük hobilerinden biri paten kaymakmış.