Aşırı zengin olmasına rağmen sıradan bir hayat yaşayan 14 ünlü

Ünlüleri lüks lokantalarda yemek yiyen, pahalı arabalar kullanan ve haute-couture kıyafetler giyen insanlar olarak düşünüyoruz. Halbuki çok zengin olmalarına rağmen şaşırtıcı şekilde mütevazı yaşayan ünlüler de var. ‘Açlık Oyunları’ (Hunger Games) filminin yıldız oyuncusu, dikkatli para harcamayı alışkanlık haline getirmiş. Mesela hala Wolkswagen Eos kullanıyor, mağazalardaki indirim dönemlerini takip ediyor ve hatta indirim kuponları kullanıyor. Aktris, memleketi Louisville’de yer alan bir çocuk hastanesine de yardımda bulunuyor. Yardım dediysek öyle az buz bir şey değil. Tam iki milyon dolar harcayarak, kendi adını taşıyan bir kardiyoloji ünitesi kurdu: Jennifer Lawrence Vakfı Kardiyoloji Yoğun Bakım Ünitesi. Keanu Reeves, Hollywood’un zirvesine çıktığında bile ev satın almadı. Hep otellerde kaldı ya da daire kiralamayı tercih etti. Çok fazla eşyası yok, etrafında güvenlik görevlisi istemiyor. Hatta sık sık toplu taşıma araçlarıyla seyahat ediyor. Aktör, The Matrix'ten aldığı paranın yüzde 90'ını (80 milyon dolarını) sahne arkası film personeline dağıtmış ve 12 dublörünün her birine motosiklet hediye etmişti. Aktris parasını çok dikkatli harcıyor ve çocuklarına da bunu öğretmeye çalışıyor. Giysilerini bizzat kendi dikiyor, yalnızca ayakkabı satın alıyor ve ikinci el kıyafet seviyor. Sex and the City dizisinde moda ikonu Carrie Bradshaw karakterini canlandıran ünlü oyuncu, dizi sayesinde sahip olduğu bütün ayakkabılarını bir açık artırmada satmış ve elde ettiği tüm parayı bir müzik ve sanat okuluna bağışlamıştı. Cambridge Düşesi genellikle farklı vesilelerle aynı kıyafetleri giyiyor ve ucuz markaları seviyor. Mesela, soldaki ceket ve mavi elbise Zara'ya ait. Sağdaki 45 dolarlık elbise ise Hobbs'tan. Kate hayırseverliğiyle de biliniyor. ‘Heads Together’ adlı son projelerinden birinde, savaş gazilerine ve evsizlere yardımda bulunuyor. ‘Mad Men’ dizisinin yıldızı bir araba satın almak istemiyor. Genellikle toplu taşıma araçlarını kullanıyor ve çok mütevazi bir evde yaşıyor. Rol aldığı Mad Men dizisinin popülaritesi arttıkça, Vincent çevresini saran lüksten epey rahatsız olmaya başlamış ve ne var ne yok her şeyini dağıtmış. Ailemizin Batman’i Christian Bale, şöhret olduktan sonra ailesiyle birlikte tek odalı bir evde yaşamaya devam etti; hala cep telefonu ve koruması yok. Zenginlik bana bir şey ifade etmiyor. Bir soyguncu evime girdiğinde ağlamaya başlar diyen aktör, The Promise filminden aldığı tüm parayı hayır kurumlarına bağışlamıştı. Aslında çok çok zengin olan Leonardo, hala bir Toyota Prius kullanıyor ve özel uçakla değil; basbayağı şirketlerin ekonomi sınıfında uçmayı tercih ediyor. 1998 yılında, kendi bağış fonu olan ‘Leonardo DiCaprio Vakfı'nı kurdu ve 30 farklı hayır kurumuna 15 milyon dolardan fazla para bağışladı. Hollywood yıldızı Jennifer Garner sıradan bir ev hanımı gibi yaşıyor. Alışveriş yapmak için, evinin yakınındaki semt pazarına gidiyor. 10 yıldır Çocuk Hakları ve Eğitim Vakfı'na düzenli bağışta bulunuyor. Aktris aylık olarak kendine bir limit belirliyor ve eğer bu limitin üzerinde bir şey satın almak istiyorsa uzun uzun düşünüyor. Lüks bir yaşam tarzının, insanları anlamasını engellediğini söylüyor. Keira ayrıca önemli törenlerde giydiği kıyafetleri, farklı dernekler yararına satıyor. Oscarlı Russell Crowe istese çok lüks bir hayat sürebilirdi ama bunun yerine Avustralya'ya taşınmayı, bir çiftlik ve eski bir jeep satın almayı tercih etti. Şu anda çok mutlu. 2004'te terörist saldırı düzenlenen Montreal Yahudi Okulu da dahil olmak üzere çeşitli kurumlara düzenli olarak bağış yapıyor. Anakin Skywalker karakteriyle tanıdığımız Hayden Christensen bir çiftliğe taşınmaya karar verdi; hatta bir traktör alıp toprağı sürdü. Hayden doğaya çok önem veriyor. O kadar ki, çiftliği güneş enerjisiyle çalışıyor. Aktris parayı çok dikkatli harcıyor ve düzenli birikim yapıyor. Lükse düşkün değil. Çocuklarını da aynı şekilde yetiştireceğini söylüyor. ABD ve Kanada'da yaşayan yoksul çocuklara kıyafet toplamak için kampanya düzenlemişliği var. Çevre dostu bebek bezi şirketi The Honest Company’nin kurucusu olan Jessica Alba, büyük kızının eski kıyafetlerini ihtiyaç sahiplerine bağışladı. Amerika'daki en zengin 100 kadından biri olan ünlü oyuncu, ucuz giysiler satın alıyor ve toplu taşıma araçları kullanıyor. Ünlü yönetmenin en büyük hobisi film toplamak. Arabalarla falan hiç alakası yok! Hala kırmızı bir Chevy Malibu (Pulp Fiction filminde John Travolta kullanmıştı) kullanıyor ama asıl istediği Geo Metro’ymuş.