Akademi Ödülleri ile ilgili 9 acayip gerçek

Önümüzdeki yıl şubat ayında, 90’ıncı Oscar Ödül Töreni’ni izleyeceğiz. Hollywood’un en önemli ödül törenlerinden biri olacağına kuşku yok. 90 yıl olmuş, dile kolay! Kesin acayip bir şeyler yaparlar yine… Ödül töreni her yıl Los Angeles’taki Dolby Tiyatrosu’nda düzenleniyor. Aday olanlar, film ekipleri ve diğer önemli konuklar, 300 bin Swarovski kristaliyle donatılmış inanılmaz şatafatlı dekorasyonun tadını çıkarıyorlar. Bir sonraki töreni heyecanla beklerken, geçmişe dönüp Oscar tarihinin acayipliklerine bir bakalım dedik. Shirley 1934 yılında Oscar’ı cebe indirdiğinde henüz 6 yaşındaydı. ‘Our Little Girl’, ‘The Little Colonel’, ‘Curly Top’ gibi birçok filmde rol almış, tanınan bir oyuncuydu. Christopher ise 81 yaşında ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’ Oscar’ını alarak tarihe geçti. 2010 yılında vizyona giren ‘Beginners’ isimli filmle bir anda herkesin konuştuğu ‘o adam’ olmuştu. Bir diğer yaşlı oyuncu Jessica Tandy’nin de 80’inde ‘En İyi Kadın Oyuncu’ Oscar’ını aldığını hatırlatalım. ‘Driving Miss Daisy’ filmindeki oyunculuğu gerçekten olağanüstüydü… İlk Oscar’dan bugüne kadar sadece 3 film 11 ödül kazanabildi: Ben-Hur (1959), Titanic (1997), Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü (2003). Bu filmlerin 11 ödülü birden hak etmediği yönünde tartışmalar çıksa da üçünün de zamana direnen, hala izlenen kült filmler kategorisine eriştiğini kabul etmek gerek. Şu an Hollywood’da aranan birçok oyuncunun şöhreti aslında ailelerinden geliyor. Ancak geçmiş jenerasyonlar Oscar kazanmış olsa da, yenilerine bir türlü kısmet olmuyor. Her jenerasyonda Oscar kazanmayı başarabilmiş yalnızca iki ünlü aile var. Biri Walter, John ve Anjelica Houston; diğeri ise Carmine Coppola, Francis Ford Coppola ve Sofia Coppola. Bir yıl içinde 3 Oscar birden kazanan tek bir kadın var: Fran Welsh. Yönetmen kocası Peter Jackson ile birlikte Yüzüklerin Efendisi filmi için çalışan Fran, 2003 yılında ‘En iyi Görüntü’, ‘En İyi Adaptasyon Senaryo’ ve ‘Orijinal Şarkı’ dalında ödüle layık görülmüştü. Ödülü kimin kazandığını yazan zarfların mühürlü olmasının bir sebebi var… Bu mühür olayı çıkmadan önce, ta 1940 yılında çok acayip bir olay oldu ve ödül töreninden önce kimlerin hangi ödülü kazanacağı ayyuka çıktı. LA Times gazetesi Akademi’nin zarflarını ele geçirmiş ve törenden önce kazananları açıklamıştı. Bu olayın bir daha yaşanmaması için kazanan isimlerin yazdığı zarflar mühürlenmeye başladı. Bugüne kadar en çok Oscar sunan kişi, Bob Hope oldu. Tam 19 kere ev sahipliği yaptı seremoniye. 100 yıllık ömründe büyük bir kariyer yapan Bob Hope, hem sunucu, hem oyuncu, hem şarkıcı, yetmedi komedyen ve yazar olarak da ünlenmeyi başardı. Yaptığı işler son derece saygı gördü ve neredeyse 2 bine yakın ödül kazandı! İlk Oscar Ödül töreni, 1929 yılında Hollywood Roosevelt Hotel’de düzenlendi. 270 kişinin katılımıyla özel bir yemek organizasyonu yapılmıştı. Tören televizyondan yayınlanmadı tabii. İlk TV yayının tarihi 1953’tü. Bugün tören 200’den fazla ülkede canlı yayınlanıyor. Ve son olarak, heykelcikler… Akademi kütüphanecisi Margaret Herrick heykelciği ilk kez 1931 yılında gördüğünde, Oscar Amca’sına benzettiğini söylemiş. Ve böylece ödülün adı Oscar oluvermiş! Heykelcik 35 cm. uzunluğunda, ağırlığı ise 3 kg. kadar. Bugün evde Oscar’ı olan herhangi bir sinema sanatçısı heykelciğini satmak isterse öncelikli alıcı her zaman Akademi oluyor ve karşılığında yalnızca 1 dolar ödüyor. Kanun böyle… Adamlar düşünmüş! Anlayacağınız Oscar’ın maddi bir karşılığı yok ama manevi olarak sağladığı tatmini tahmin bile edemiyoruz!