Aamir Khan filmlerini neden seviyoruz?

Hint sinema tarihinin en popüler ve etkileyici aktörü olmayı başaran Aamir Khan, filmlerinin konusu ve renkli karakteriyle izleyicinin ilgisini çekmeyi her zaman başarıyor... Filmlerinde yaşattığı duygular en önemli etkenlerden biri. Aamir Khan sürekli olarak duygu değişimleri yaratıyor. Ayrıca film süresini uzun tutmasının bazı dezavantajları olduğu gibi, avantajları da var. O uzun sürede, izleyiciyle film arasında bir tür duygusal bağ oluşturmaya çalışıyor. İnsanların ilgisini çekebilecek toplumsal problemleri filmlerine uyarladığı için dikkati rahatça üzerine toplayabiliyor. Yaptığı filmlerin konuları genel ve ciddi sorunlardan oluşuyor. Ve biraz da olsa farkındalık yaratabilmeyi amaçlıyor kendisi. Komedi ve trajedi gibi konuları harmanlayan Aamir Khan, trajediyi genelde filmerinin en riskli kısımlarında ortaya çıkartıyor ve izleyiciyi ekrana kitliyor. Hint kültürünü birçoğumuz biliriz. Kast sistemi hala devam ediyor ve bazı konularda oturtamadıkları sosyal sıkıntılar var. Aamir Khan, Hint kültürüne bağlı kalmasına rağmen kendisini çok farklı yönlerde eğitip bambaşka biri oldu. Yani kültüründen çok uzak ama bir o kadar da yakın bir adam kendisi. Bu yüzden filmleri genelde Hindistan ve Hindistan'la benzer özellikler gösteren yerlerin toplumsal problemleri hakkında oluyor. Aamir geçmişten günümüze, çeşitli sıkıntılara değinerek, bu sıkıntıların gündeme gelmesini sağladıktan sonra daha büyük toplumsal sorunlara yöneldi. Trajedi de bu tür toplumsal konularda olmazsa olmaz. Duygusal kısımlarıyla son noktayı koymayı seviyor Aamir Khan.. Aamir Khan'ın filmlerini seven kadar sevmeyenler de var tabii ki. Bu problemi genelde filmin süresi, fazla eğitici olması veya Hindistan kültürünü aşırı yansıtmasında buluyorlar. Didaktik konulara ağırlık verilmesi hoşuna gitmiyor bazı insanların. Eğitici olması güzel bir şey fakat her sahnenin altında bir ders verme çabasına girişmesini sevmiyorlar. Filmlerin uzunluğu aslında biraz da müzikali içinde barındırmasından kaynaklanıyor. Bu müzikalleri dediğim gibi seven de oluyor sevmeyen de. Aslında sahne aralarında çeşitli müzikallerin olması filme biraz daha alışmanızı sağlıyor. İlk müzikalden sonra filmin içeriği daha sıcak gelmeye başlıyor. Her çıkardığı filmin ardından bir başarı daha elde ediyor Aamir Khan. Peki bunun nedeni nedir? Belki de canlandıracağı karaktere kendisini tam olarak adamış olmasıyla alakalı... Role uyum sağlayana kadar birçok aşamadan geçiriyor kendisini. Kilo veriyor, kilo alıyor, kas yapıyor, saç sakal uzatıyor; derken bambaşka biri olarak çıkıyor karşımıza. Bu değişimlerin en belirgin olduğu Dangal filmine göz atabilirsiniz. 53 yaşında olmasına rağmen asla göstermeyen Aamir Khan, bu gidişle uzun süre daha ekran karşısında kalacak gibi gözüküyor. Filmlerinin konuları genel olarak klasik ve klişele. Bu yüzden filmlerini, konunun klişeliğine aldanıp önyargıyla izlemek, yapılan hataların en başında geliyor. Fakat izlemeye başladığınızda 3 saatlik süre zarfında, filmin içerisinde yaşanan olaylar klişelik algısını yıkmayı başarıyor. Hikayelerinde güçlü bağlar oluşturunca basit gözüken konular birden ilgi çekici hale geliyor. Basit ve klişe konuları kendine has sunumuyla şenlendiriyor ve filmle insan arasında hoş bir bağ yaratıyor. Önemli olan da, konu ne olursa olsun sunum şekli. Film yapmaya doyamayan Aamir Khan, bu sene de 'Hindistan Eşkıyaları'nın başrolünde. Karşımıza bir haydut olarak çıkıyor. Fragmanından anlayacağımız üzere, yine havalı fakat farklı bir karakter olmuş. Sadece efektlerinin gerçekçiliğinden şüpheliyim. Çünkü efektler yapay durduğunda haliyle filmin tadı da kaçıyor. Ayrıca bu film, 20 milyon ile Hindistan'ın en yüksek bütçeli filmi olmayı başarmış. Ve tabii ki Bolywood yine dans etmeyi bırakmıyor. Bu filmde de bolca müzikal göreceğiz. Hindistan Eşkıyaları, Karayip Korsanları'na benzetilmesi nedeniyle de eleştirilere maruz kalmıştı. Oyunculuğu konusunda Aamir'e güveniyorum fakat filmin Karayip Korsanları'nı geçebilmesi imkansız bir durum...