90’lı yıllara damga vurmuş en iyi 10 film

Quentin Tarantino’nun yönettiği ve senaryosunu Roger Avary ile birlikte yazdığı 1994 yapımı film ‘Pulp Fiction’, gerek konusugerek aksiyonuyla 90’lı yıllara damga vurmuş bir film. Genç ve aşık iki soyguncunun iki gangster ile yollarının kesişmesini konu ediniyor. En İyi Film dahil 7 dalda Oscar'a aday gösterilen 'Pulp Fiction', En İyi Orijinal Senaryo Oscarı'nı alıyor. Aynı zamanda 1994 Cannes Film Festivali'nde en iyi film ödülü olan Altın Palmiye Ödülü'nün sahibi olan film, IMDB tüm zamanların en iyi filmleri sıralamasında 12. sırada. 1986 yılında Winston Groom tarafından aynı adla yayımlanan romandan esinlenerek çekilen 'Forrest Gump', 1994 yapımı bir film. Filmin oyuncu kadrosunda Tom Hanks, Robin Wright, Gary Sinise ve Sally Field gibi isimler yer alırken filmin yönetmenliğini ise Robert Zemeckis’e ait. Film, öğrenme güçlüğü yaşayan ancak atletik olarak inanılmaz yeteneklere sahip 'Forrest Gump'ın, doğduğu andan itibaren 1982 yılına kadar gelen süreci işlemiştir. Filmde Elvis Presley, Kennedy, Nixon’ın da olduğu tarihsel kişilerle kaza eseri tanışan 'Forrest Gump’ın yer yer eğlenceli, yer yer hüzünlü macerasına tanık oluyoruz. IMDB tüm zamanların en iyi filmleri sıralamasında 12. sırada. Başkasının işlediği cinayetin üstüne kalmasıyla hapse atılan Andy ve cezaevi koşullarına çoktan uyum sağlamış Red isimli iki mahkumun hikayesini ilmek ilmek işleyen 'Esaretin Bedeli', hayata dair ne söylemiyor ki… Bütün zorlukların karşısında umut etmeyi elden bırakmamayı, her zaman da öyle umutlu olunamayacağını ama en çok da iyi insanlar için her zaman bir yolunun olduğunu… Stephen King uyarlaması olan filmde Morgan Freeman ve Tim Robbins başrolde. Film, 1995'te, aralarında en iyi film adaylığı da olmak üzere tam 7 dalda Oscar'a aday gösteriliyor. IMDB tüm zamanların en iyi filmleri sıralamasında hala daha 1. sırada. 'Leon', Luc Besson tarafından yazılan ve yönetilen 1994 yılı Fransa yapımı bir film. Masum bir kız ve bir katilin hikayesini sıradışı hikâyesini anlatan 'Leon', hepimiz için başka bir yere sahip olan mükemmel bir film. Natalie Portman, Jean Reno ve Gary Oldman gibi ünlü oyuncu kadrosuna sahip film, IMBD tüm zamanların en iyi filmleri sıralamasında, 42. sırada. Leon’un Mathilda’ya duyduğu his, Mathilda’nın daha önce tatmadığı kadar büyük ve belki fazla bir şey, Mathilda’nın istediği şey ise Leon’un eksikliği. Belki de film, buradan doğru bir bütünlük yarattığı için hala daha güncel, hala daha çok güzel… David Fincher’in unutulmaz filmi 'Fight Kulüp', Brad Pitt ve Edward Norton’un unutulmaz performanslarıyla hala daha belleğimizde. Uzun bir süredir 'insomnia' (uykusuzluk) hastalığından şikayetçi olan Jack, grup terapilerine katılıyor ve terapiler esnasında Marla adında bir kadınla tanışıyor. Bir süre sonra da hayatını değiştirecek olan Tyler Durden ile... Durden, Jack'i asla hakkında konuşulmaması gereken bir organizasyon olan 'Dövüş Kulübü' ile tanıştırmasıyla hikâye çok daha farklı boyuta geçiyor. Gelelim ondan sonrasına. Ya da duralım. Çünkü; “Dövüş Kulübünün birinci kuralı: Asla Dövüş Kulübü hakkında konuşma... Dövüş Kulübünün ikinci kuralı: Asla ve asla dövüş kulübü hakkında konuşma...” 😊 IMDB tüm zamanların en iyi filmleri sıralamasında 10. sırada. Gelelim Türk filmlerine… Şener Şen ve Uğur Yücel'in başrollerini paylaştığı 1996 yapımı olan 'Eşkıya', Yavuz Turgul'un yönettiği ve senaryosunu yazdığı bir film. Gişe istatistiklerinin tutulmaya başlandığı 1989'dan sonraki dönemde, gösterime girdiği 1996'dan 2001 yılına kadar Türk sinemasının en yüksek gişe hasılatı elde eden filmi oldu. Türk sinemasının kaderini değiştiren bir dönüm noktası sayılan Eşkıya, hepimiz için ayrı bir yere sahip. Unutulmaz replikleri, unutulmaz konusuyla dönüp dönüp izleyebileceğimiz bir film. Rumeli Hisarı`nda sokaklarda yaşayan bir adamın hüzünlü hikâyesinin anlatıldığı ‘Tabutta Rövaşata’, 1996 yapımı bir Derviş Zaim filmi. Başrolü Ahmet Uğurlu'nun üstlendiği film, En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Kurgu ve En İyi Erkek Oyuncu ile dördü Antalya Altın Portakal Film Festivali'nden olmak üzere 12 ödül kazandı. 90’lı yıllarda Türkiye, 90’lı yıllarda İstanbul, 90’lı yıllarda İstanbul’da yaşam ve İstanbul, muhteşem oyunculuklarla anlatılıyor. Zeki Demirkubuz’un en ünlü filmlerinden olan ‘Masumiyet’, Basmane'deki izbe bir pansiyon'da hayatları kesişen; güçlü bir hayat kadını Uğur, hayat kadınına saplantılı bir adam Bekir, hamileyken yediği dayaktan dolayı sağır ve dilsiz doğan Çilem ve hapisten yeni çıkmış amaçsız biri olan Yusuf etrafındaki olayları işliyor. Fakat öyle içimize işleyen sahneler var ki, hala daha arada o bölümleri açıp izliyoruz. Madem evdeyiz, sahne sahne izlemek yerine filmi izlemenizi öneriyoruz. 'Ağır Roman', 1996 yapımı bir Türk filmidir. Dram türündeki filmin yönetmeni Mustafa Altıoklar, görüntü yönetmeni de Ertunç Şenkay'dır. Başrollerde Okan Bayülgen, Müjde Ar, Mustafa Uğurlu, Savaş Dinçel, Küçük İskender ve Burak Sergen oynamıştır. Film, Metin Kaçan'ın aynı adlı romanından uyarlanmıştır ve dönemin en çok ses getiren filmlerinden biri olmuştur. 'Piano Piano Bacaksız', Tunç Başaran'ın yönetmenliğini yaptığı 1992 yapımı bir film. Film, ismini İtalyanca'da yavaş yavaş anlamına gelen bir tamlama olan ‘Piano piano’dan almış ve 65. Akademi Ödülleri'nde Türkiye'nin yabancı dilde en iyi film dalında Oscar aday adayı olarak seçilmiştir. 1940'lı yıllarda İstanbul’da bulunan eski bir konakta yaşayan yaşlı Kemal karakterinin, artık unutulmaya yüz tutmuş anılarını anlatan film, Türk sineması açısından ayrı bir öneme sahip. twitter.com/deniz_tasdelen instagram.com/deniz.i.tasdelen deniz.tasdelen@milliyet.com.tr