7 dil 7 Nesrin Cavadzade: Neden Japonca ve Arapça öğrenmek istiyor?

Altın Portakal ödüllü Nesrin Cavadzade son yılların en gözde aktrislerinden biri. Her zaman oyunculuğuyla ya da projeleriyle gündeme gelen Cavadzade, muhabirlere ilginç hedefinden bahsetti, "Japonca ve Arapça öğrenmek istiyorum" dedi... Nesrin Cavadzade, son döneme damga vurmayı başaran bir oyuncu. 2014'te Kutluğ Ataman'ın yönetmenliğini yaptığı 'Kuzu' filminde Medine karakterini canlandırdı ve buradaki performansıyla Uluslararası Antalya Film Festivali'nde 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülüne layık görüldü. Cavadzade o gün bugündür, özel hayatından çok projeleriyle gündeme geliyor. Bu haberler arasındaki en büyük bomba ise, kuşkusuz 'La Casa De Papel' dizisiyle alakalı olandı. Cavadzade'nin, dünyaca ünlü 'La Casa De Papel' dizisinde 'İstanbul' karakterini canlandıracağı konuşuluyordu. Geçen yıl uluslararası çapta fenomen olmayı başaran diziyi bilen bilir. Karakterler dünyanın çeşitli ülkelerindeki şehirlerin adını taşıyor. Rio, Oslo, Berlin, Tokyo... Dizi karakter bazında adeta Birleşmiş Milletler gibi bir kadroya sahip. Ama 'İstanbul' kontenjanı boş. Azeri asıllı Nesrin Cavadzade Türkiye'de sevilen bir isim. Soyadı 'Cavad' değil de 'Cevatzade' olsa kimsenin aklına Azeri kökenli olabileceği ihtimali gelmeyebilir bile. Evet, onu yurt dışında bir yapımda görme ihtimalimiz pek çok açıdan normal karşılanabilir. 'La Casa De Papel' söylentilerinin çıktığı dönemden önce İspanyolca öğrenmeye başlaması da bu iddiaları güçlendirmişti. 'La Casa De Papel'in Türkiye'de de çok sevilmesi, dizinin İspanyol yapımcılarının da bu sevginin farkında olması, 'İstanbul' karakteri için bir diğer avantaj. Her ne kadar merakla ve sabırla beklesek de 'La Casa De Papel'in -en azından 3'üncü sezonu için- bir 'İstanbul' sürprizi gerçekleşmeyecek gibi gözüküyor. Halihazırda bu bekleyiş devam ederken Cavadzade İstanbul'da bir alışveriş merkezinde görüntülendi. Muhabirlerle sohbet eden Cavadzade, boş zamanlarını değerlendirmek için Arapça ve Japonca öğrenmeye başlayacağını söyledi... İlginç bir açıklama. Ama detaylı düşününce, bu açıklamanın 'ilginç' bulunuyor olması daha da 'ilginç' geliyor. Cavadzade, halihazırda 5 dil biliyor. Türkçe, Azerice ve İngilizce'nin haricinde Rusça ve İspanyolca da konuşabiliyor. Türkçe ve Azericeyi zaten ana dili. İngilizce ve Rusça'yı da muhtemelen okul hayatında öğrenmiştir. İspanyolcayı da yakın dönemde öğrenmeye başladığına tanıklık ettik zaten. Yani olağanüstü bir çaba göstermesine gerek yok. Haliyle hedefini büyütmesi, Japonca ve Arapça gibi zor iki dili öğrenmek istemesi, kapasitesini ortaya koyuyor. Kapasitenin de ötesinde vizyonunu kanıtlıyor. İspanyolca, Rusça ve Arapça, dünyanın pek çok ülkesinde konuşuluyor. Herhangi bir uluslararası projede bu dillere hakim olması kendisine ciddi bir avantaj sağlayacak zaten. Japoncayı, özel merakından ötürü öğrenmek isteyebilir. Ya da Uzakdoğu sinemasının Avrupa'daki önemli film festivallerinde kabul görmesi bakımından stratejik bir karar da olabilir. Sebebi ne olursa olsun, Türkçe konuşan, birçok Türk yapımında oynayan bir aktrisin, alışveriş merkezinde sevgilisiyle görüntülenmek yerine 2 dil daha öğreneceğim gibi buram buram vizyon kokan bir laf etmesi mükemmel, şahane, Bülent Ersoy'un tabiriyle 'fevkaladenin fevkinde' bir detay. Bir dilin bir insan, iki dilin iki insan ettiğini hatırlarsak o zaman şu da bir ihtimal: 7 dil 7 Nesrin Cavadzade... Nesrin Cavadzade, kendisini çoğaltmayı istiyor. Bu kararı çılgınlarca destekliyorum. Başka kim 30'larının ortasında kendisine yatırım yapıyor? Özellikle de meşakkatli bir öğrenme süreci barındıran, sabır gerektiren bir şeyi, hatta iki şeyi (Japonca ve Arapça) öğrenmek istiyor? İstemeyi de geçtim, kim bunun için adım atıyor ya da en azından niyet belirtiyor ki? Amaan canım, reklam yapıyor işte diyecek olan varsa baştan söyleyeyim, katılmıyorum. Japonca ve Arapça öğrenmeye başlayacağım cümlesiyle reklam mı olur yahu? 'Reklam' kokan haber, laf, cümle, duyulduğunda iki çekirdek çitleme isteği doğurandır. Nesrin Cavadzade her ne kadar ödüllü olsa da bana göre henüz potansiyelini tam yansıtamamış bir isim. Sadece küçük ve iddiasız açıklamalarda bulunması dahi ipucu veriyor aslında. Mimik ve vizyon yoksunu güzel kadınların, yakışıklı delikanlıların cirit attığı ekranlarda; planı, projesi, hedefi, mücadelesi, tüm bunların da ötesinde kendisini aşma gayreti, metanoyası olan isimleri daha fazla görmek isteme izleyiciler olarak en doğal hakkımız değil mi? twitter.com/mayksisman instagram.com/mayksisman youtube.com/mayksisman can.sisman@milliyet.com.tr