3 büyüklere büyük umutlarla gelip patlayamayan 11 futbolcu

Anadolu takımlarında parlayan hemen her futbolcunun yolu 3 büyükler dediğimiz Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'a düşer. Taraftarlar da gelecek vaat eden bu yeni transferlerini kendi kulüplerinde efsaneleşmiş isimlere benzetirler. Fakat birçok genç yıldız adayı parlayamadan yitip gidenler kervanına katılır. Genç futbolcularımızın potansiyellerine bir türlü ulaşamama sorunu apayrı bir yazının konusu. Bu yazıda ise Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'a büyük umutlarla gelip bu umutları boşa çıkarmış oyunculara değineceğiz. Bucaspor'dayken adından çok söz ettirmişti. 1.95 metre olan boyuna rağmen ayaklarına hakim olmasından ötürü, oyun tarzı o dönemin yıldız ismi Edin Dzeko'ya benzetiliyordu. Beklenen patlamayı bir türlü yapamayan Batdal'ın Galatasaray'daki sonunu ise bir Trabzonspor maçında topu boş kaleye atamadığı pozisyon ve sonrasındaki rahat tavırları getirmişti. Eskişehirspor'da oynadığı dönemde çok iyi maçlar çıkarmıştı. Teknik, hızlı düşünebilen, takımın beyni olabilecek yetenekte bir oyuncuydu. Fenerbahçe'ye geldikten sonra Alex'i yedeklemesi beklenen Sezer, bir türlü isteneni veremedi. Fenerbahçe'den Beşiktaş'a transfer oldu ama orada da dikiş tutturamadı ve böyle bir yetenek futbola 30 yaşında veda etmiş oldu. Bursaspor'un şampiyon olduğu sezon takımın en dikkat çeken isimlerindendi. Hızıyla ön plana çıkan Sercan Yıldırım'ın bir sonraki durağı Galatasaray oldu. Söylenenlere göre İstanbul'un renkli gece hayatına kapılan ve çalkantılı özel hayatı nedeniyle bir türlü eski formuna kavuşamayan oyuncunun Galatasaray'daki ömrü de çok uzun olmadı. Galatasaray'ın golcü sıkıntısı nedeniyle birçok kez şans ayağına geldi ama hiçbirini iyi kullanamadı ve eski kulübü Bursaspor'a geri döndü. O da Sercan Yıldırım gibi Bursaspor'un şampiyon olduğu sezon dikkat çeken isimlerden. Bursa'dan Trabzonspor'a, oradan da Fenerbahçe'ye transfer olan Volkan Şen, her zaman eleştirilen isimlerden oldu. Yetenekli olduğu herkes tarafından kabul edilen oyuncunun asıl sorunun mental olduğu her zaman konuşuldu. Taraftar tepkisinden ötürü sahadan ağlayarak çıkması, oyundan alınırken hocalarıyla ve tribünlerle yaşadığı sorunlar ve gördüğü kartlar her zaman futbolunun önüne geçti. Altay'dan Beşiktaş'a transfer olduğunda kendisini çok fazla kişi tanımıyordu. Zamanla adından söz ettirmeye başlayan, zaman zaman Sergen benzetmeleri yapılan bu potansiyel süper-solak, bir türlü istenen seviyeye ulaşamadı. Hem saha içi hem saha dışı bazı konular futbolunun önüne geçen İbrahim Akın, zamanla daha da değer kaybetti. Sol bek sorunu Türk futbolunun yıllardır kanayan yarası. Çağlar Birinci ise Denizlispor'un kaptanı olarak büyük umutlarla Galatasaray'a transfer edilmişti. Güçlü fiziği, sağlam savunması, tekniği, hızı ve sert şutlarıyla tanınan Çağlar Birinci, sakatlıklar sebebiyle Galatasaray'da bir türlü istenilen seviyeye ulaşamadı. Manisaspor'da gösterdiği performansla herkesin beğenisini kazanmıştı. Hızı sayesinde aldığı rüzgarın oğlu lakabının hakkını Galatasaray'da bir türlü veremedi. Önce paf takıma gönderilen Gökoğlan daha sonra da kadro dışı kalarak takımdan gönderildi. 4.75 milyon euro gibi yüksek bir bedelle Kayserispor'dan Fenerbahçe'ye transfer edilmişti. Kayserispor formasıyla milli takıma kadar yükselen Kesimal, Fenerbahçe'ye transfer olduktan sonra müthiş bir hızla düşüşe geçti. Fenerbahçe'de birçok hoca değişti fakat hiçbiri Serdar'ı oynatmadı. Kendisiyle yapılan dolgun maaşlı ve uzun süreli kontrat sebebiyle takımdan ayrılmak istemeyen ve futbol oynamak yerine yeteneğini yedek kadroya bile giremeyerek heba eden Kesimal, adeta taraftarın düşmanı olmuştu. Bucaspor'dan Fenerbahçe'ye transfer olan Salih Uçan, gösterdiği performansla bir anda herkesin beklentilerini yükseltmişti. Kendine has saç stiliyle dönemin gençlerine de ilham kaynağı olmuştu. Salih'e dünya devi Roma'nın talip olması ise beklentileri artık en üst seviyeye çıkarmıştı. Roma, Salih'i satın alma opsiyonuyla iki yıl kiralıyordu. Kendi mevkisinde dünyanın gelmiş geçmiş en önemli oyuncularından Totti ile beraber çalışma fırsatı bulmuş olması Salih'i Türk futbolseverler kadar heyecanlandırmamış olacak ki Roma'da hiçbir gelişim gösteremedi. Aradan geçen 2 yılda Roma'da neredeyse hiç forma şansı bulamadı ve Fenerbahçe'ye geri döndü. Döndükten sonra Fenerbahçe'de de isteneni veremedi ve yedek kulübesine bile hasret kaldı. Galatasaray'ın kronikleşen sağ bek sıkıntısı dolayısıyla o bölgeye yapılan bir sürü transferden en pahalı olanı Tarık Çamdal. Eskişehirspor'da gösterdiği performansla beğeni topladı ve 4.75 milyon euro'ya Galatasaray'ın yolunu tuttu. Gösterdiği kötü performans sonucu formasını kaybetti ve kendisine talip çıkmaması da Galatasaray'ı zora soktu. Geçtiğimiz sezonu Eskişehirspor'da kiralık geçirmişti ve şu an hala Galatasaray'ın oyuncusu. Bursaspor'dan Fenerbahçe'ye 8 milyon euro gibi çok büyük bir fiyata transfer olan Ozan Tufan, hem milli takımdaki hem Fenerbahçe'deki performansıyla eleştirilerin odak noktası oldu. 2016 Avrupa Şampiyonası'nda bir pozisyon esnasında rakibini savunmak yerine saçını düzeltmesi ile başlayan eleştiriler, Fenerbahçe'deki formsuz oyunu sebebiyle zirveye ulaşmış görünüyor. Kim bilir belki de kendisine ödenen bonservis bu kadar yüksek olmasaydı; o bonservisin altında ezilmez, potansiyeline daha kolay ulaşırdı.