Kadın yöneticilerle istikamet teknoloji

HANİFE BAŞ- Türkiye’de kadınların yönetim kurullarındaki oranı artıyor. Pek çok firma bu yönde adım atarken, İstanbul dışındaki firmalarda da bu durumun yaygınlaştığı görülüyor. Ankara merkezli mobilya ve teknoloji firması Nurus da yönetim kurulunda kadın oranını yüzde 50’ye çıkaran firmalardan biri. 95 yıllık köklü ofis mobilyası firması, Ankara’da doğup büyüdü ve globale açıldı. İdil Türkmenoğlu, İnsan, Kültür ve Sürdürülebilirlikten Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi, İlknur İlkyaz Gül ise Teknoloji ve Girişimcilikten Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev alacak. Nurus’un önemli bir özelliği de kurucu ortağı Birten Gökyay’ın Ankara Sanayi Odası’nın (ASO) ilk kadın üyesi olması. Nurus’ta tasarım ve mühendislik pozisyonlarının yüzde 70’i kadınlar tarafından yürütülüyor. Ar-Ge merkezinde çalışanların ise yüzde 43’ünü kadınlar oluşturuyor. Nurus ofis mobilyası yanında teknoloji tarafında da kendini geliştiriyor. 50 ülkeye ihracat yapıyor. Nurus Yönetim Kurulu Başkanı Güran Gökyay’la şirkette kadın çalışan oranı, yeni projeleri ve sektörü konuştuk.

95 yılı geride bıraktınız... Hedeflerinizden bahseder misiniz?

Türkiye’de 95 yılı geride bırakabilen çok az sanayi şirketi var. Nurus’u ‘muktedir’ bir şirket haline getirdik. Muktedir birine muhtaç olmadan bir şeyler yapabilen demek. Özellikle pandemiyle beraber dünyada ciddi lojistik ve hammadde sıkıntısı ortaya çıktı. Biz zamanında önlem aldığımız için bunlardan etkilenmedik. Biz şu anda neredeyse üretimin yüzde 95’ini iç kaynaklarla yapıyoruz. Mobilya sektörü genel algıda alt teknoloji kullanıyor gibi görünüyor ama öyle değil. Kalıplı ve farklı üretim disiplinleri gerektiriyor. Biz kalıbı, kalıp makinesini de üretiyoruz. Kendi kendine yetebilirlik konusu özellikle pandemi döneminde çok işimize yaradı. Granül hammadde olarak giriyor koltuk olarak çıkıyor. Tamamen yeşil enerji kullanıyoruz. Atık yönetimimiz çok kuvvetli. Hepsi de sertifikalı. Mobilya sektöründe bizim gibi her şeyini kendi üretebilen firma az. Biz talebe göre anında üretim yapabiliyoruz. Avrupa’daki en büyük teknik mobilya üreticiyiz.

Teknoloji şirketine doğru dönüştüğünüzü görüyoruz...

Evet ismimizi de Nurus Teknoloji A.Ş. olarak değiştirdik. Ofis mobilyası tarafımız var. Ama bir de Nupa var. Orası kardeşim Renan Gökyay yönetiminde. Uçak koltuğu, drone, uçan araba kabini, ses geçirmeyen kabin, üniversite, sağlık kurumları için sandalye gibi çok farklı alanlarda üretimler var. Yeni ürün segmentlerine girmeye devam edeceğiz. Biz Nurus’un nereye evrileceğini çok hassas araştırıyoruz ve çok farklı ekonomilerde inceleyerek görüyoruz. Ankara Sincan’daki 45 bin metrekarelik fabrikamızın önemli bir bölümü Ar-Ge’ye ayrılmış durumda. Yaptığımız çalışmalarla teknoloji üssü olmayı hedefliyoruz. Son yıllarda özellikle ‘nesnelerin interneti’ konusuna özel olarak çalışıyoruz. Ürünlerimizi bu bakış açısıyla üretiyoruz. Teknolojik ayağımızla sadece mobilya değil, savunma sanayinde drone, hava kuvvetleri için uçak, havayolu şirketleri için özel yolcu koltuğu da yapacak güçte ve yetenekteyiz. Nurus’un içinde yaklaşık 45 ayrı mühendislik birimi çalışır.

Ofisin geleceği...

Geleceğin çalışma alanları nasıl olacak?

Biz ofis mobilyasından ziyade çalışma alanındaki enstrümanlara odaklanıyoruz. Çalışma alanları şekil değiştiriyor. Nurus’ta ürün gamı buna göre geliştirildi. ‘Süreç nereye gidecek, evden çalışan nasıl çalışacak, uzaktan çalışma nasıl olacak, geleceğin çalışma alanları nasıl olacak’ türünde pek çok soru var. Artık her şey şekil değiştiriyor. Eskiden AVM’lerden sadece alışveriş yapardık. Şimdi birer yaşam alanı oldular. Her şey çok fonksiyona doğru evriliyor. Çalışma alanları şirketlerin kültürünü yayma ve kültürle bir araya getirme alanları oluyor. Uzaktan çalışma modeli evlerimizin aynı zamanda ofislerimiz haline gelmesine ve evlere de ofis mobilyalarının girmeye başlamasına neden oldu. Kovid-19 sürecinde evlere kapanan çalışanların doğru ofis mobilyası ile çalışmasının yarattığı fark da ortaya çıktı. Çalışma koltuğunun ergonomisinin öneminin artmasıyla birlikte çalışanlar şirketlerinden çalışma koltuğu ve çalışma masası gibi taleplerde bulunmaya başlamıştı ve bu da sektörde bir hareketliliğe neden olmuştu. Ayrıca paylaşımlı ofislere ilgi de fazlasıyla arttı. Birçok şirket hibrit çalışma modelinden kaynaklı ortak kullanımlı ofislere geçti. Burada da talebin artmasıyla ortak çalışma alanları fonksiyonel, ilgi çekici ve ilham verici dekorasyonlarla düzenlenmeye başlandı. Mekanların içsel dönüşümü, aslında pandeminin çok daha öncesinde başlamıştı. Nurus olarak mekânın bir sonraki döneminde kullanıcıya fayda sağlayabileceğimiz ürünleri bünyemize 3-4 sene öncesinde katmaya başlamıştık.

Enflasyonist ortam ve fiyat artışları konusunda neler söylemek istersiniz?

Biz fiyat artışı yapmamak için elimizden geleni yapıyoruz. Yani çok kontrollü artışlar yaptık. Artan fiyatları yansıtmıyoruz. Üretimi ve tedarik zincirini yönetiyor olmamız bu konuda bize avantaj sağladı. Şu anda diğer firmalar bırakın fiyatı, ürünün teslim edilip edilemeyeceği sorunu yaşıyor. Tedarik sorunları var. Çin’den talep de Türkiye’ye kaydı. Dünya pazarı mal istiyor, biz üretip gönderebiliyoruz. Biz kendi zincirimizi yönettiğimiz için bir sorun yaşamıyoruz.

Yönetim kurulunda kadın oranınız yüzde 50’ye çıktı...

Evet, iki arkadaşımızla beraber yönetim kurulunda kadın oranımız yüzde 50 oldu. Bu oran daha da artacak. Şirketimizde 530 çalışan var. Bunların neredeyse yarısı kadın. Üretimde de varlar. Yönetici kadrolarımızın da yarısı kadın. Nurus’ta tasarım ve mühendislik pozisyonlarının yüzde 70’i kadınlar tarafından yürütülüyor. Ar-Ge merkezinde çalışanların ise yüzde 43’ünü kadınlar oluşturuyor. Bugün dünyada her şey bir denge. İş hayatında da öyle. Şirketin içerisinde kültürel olarak bundan sonraki döneme adaptasyon konusu vardı. İdil Türkmenoğlu insan kaynaklarında iyi. Şirketi gelecek nesile hazırlamada bize yardımcı olacak. İlknur İlkyaz Gül ise startup ekosisteminde iyi. Nurus’un bir tarafı da startup zaten. Bu yapıyı genç tutmak, bu yapının sistemin içerisinde yer almasını sağlamak, dışarıdan farklı seslerin bir arada konuşulabildiği bir ortamı oluşturmak bizim açımızdan son derece kıymetli. Kendi konularında uzman iki kişi bundan sonraki geleceği hazırlamada bize çok büyük destekler veriyor olacak. Nurus, Birleşmiş Milletler’in kadını güçlendirme programı UN Women’a Türkiye’den imza atan ilk 50 firma arasında.

10 milyon euro yatırım, yüzde 40 büyüme hedefi

Bu yılki yatırım tutarınız ne olacak?

Pandemide de yatırımlarımızı sürdürdük. Geçen yılki yatırım bütçemiz 10 milyon euro’ydu. Tesislerimizde dikey entegrasyonu tamamladık. 95 yıl önce marangoz atölyesinde başlayan yolculuğumuz teknoloji şirketine dönüşüme kadar uzandı. Bu yılı da 10 milyon euro’luk yatırımla kapatacağız.

Yılı nasıl geçiriyorsunuz?

2021 yılını 35 milyon euro’luk satışla kapattık. 2022 sonunda ciromuzu döviz bazında yüzde 40’tan fazla büyütmeyi hedefliyoruz. 60 milyon euro’luk ciro yapmayı planlıyoruz. 35 ülkeye ihracat yaparken, bu ülke sayısını bugün 50’ye çıkardık. Ortadoğu’dan ve Afrika kıtasından birçok ülkeyi ihracat listemize ekledik. İhracat rakamlarımızla Türkiye’de yerel şampiyon olmak ve buradaki etkinliğimizi artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Pazar payımız Türkiye etrafında hızlı değişiyor. Bazı pazarlar yükseliyor, bazıları düşebiliyor. Şu anda ciromuzun yüzde 50’si ihracattan geliyor. Online satışlarımız da giderek artıyor. Şu anda satışlarımızın yüzde 8-10’una geldi. Giderek artıyor, sanalı çok destekliyoruz. İnternetten mobilya alımına alışıldı.