09.03.2025 - 05:49 | Son Güncellenme:
SERVET YILDIRIM
SERVET YILDIRIM- Toplam 3.9 trilyon dolarlık varlık büyüklüğü ile 100’den fazla küresel piyasada 300.000’den fazla çalışan ile faaliyet gösteren yatırım bankası JP Morgan Chase’de geçen ay, diğer şirketlere de örnek olacak ilginç bir “geri dönüş” tartışması vardı. Bu dev kuruluşun medyatik CEO’su Jamie Dimon, pandemi döneminde evden çalışmaya başlayan çalışanların ofislerine geri dönmelerini istemiş. Ofislere gitmeden uzaktan çalışmak isteyen çalışanlar ise bu çağrıyı protesto eden bir dilekçe yayınlamışlar.
Dimon ise “Kaç kişinin o lanet dilekçeyi imzaladığını umurumda değil” demiş, hem de çalışanların katıldığı bir “townhall” toplantısında ve onların yüzlerine karşı... Bununla da yetinmemiş ve her gün ofise gelmek istemeyenlerin isterlerse çekip gidebileceklerini söylemiş. Dimon gibi çok sayıda CEO son iki yılda mesailerinin önemli bir kısmını bu konuya ayırdılar. Türkiye’de de benzer tartışmaların yaşandığını biliyorum.
Uzaktan çalışmak bazı faydalar sunuyor ama çeşitli olumsuz etkileri de beraberinde getiriyor. Aynı ofiste çalışmanın getirdiği doğrudan iletişim, etkileşim ve hızlı geri bildirim imkânı azalıyor. Uzaktan çalışma sanıldığı gibi her zaman motivasyon artışına değil bazen de hatta çoğu zaman da motivasyon kaybı ile sonuçlanabiliyor.
Uzaktan çalışırken, çalışanlar arasında iletişim eksiklikleri meydana gelebilir. Yüz yüze etkileşimin azalması, bazı bilgilerin ve yeniliklerin paylaşılmasını zorlaştırabilir. En önemli handikap ise şirket kültürünün oluşturulmasında gözleniyor. Ofis ortamı, şirket kültürünün şekillenmesinde önemli bir rol oynarken uzaktan çalışmada bu bağlar zayıflayabiliyor.
Sürekli evden çalışmanın getirdiği sosyal izolasyon ise çözülmesi gereken başka bir sorun. Tüm çalışanlarını evlerine gönderen bir şirketin çalışanına sordum: “Zor olmuyor mu evden çalışmak?” diye. “Aslında bazı zorlukları var ama bu düzenin getirdiği esnekliğe de alıştım. Bundan sonra bir ofiste tekrar çalışabilir miyim emin değilim” dedi. Özlediği şey ise “o eski ofis muhabbetleri”ydi.
Uzaktan çalışmada çalışan yalnızca iş nedeniyle ilişkili olduklarıyla bir “ekranda bir araya gelirken”, ofiste çalışanlar doğrudan ilişkili olmasalar da aynı şirketten çok sayıda insanla bir araya gelebiliyor. Bu buluşmalar çalışanı evde çalışmanın ıssızlığından alıp fikir ve deneyim zenginliğinin süslediği bir ortama taşıyor. Ona bir sosyalleşme imkânı sunuyor. Bazen sıkıcı ve zaman tüketici de olsalar da, ofisler aslında yeni fikirler, yeni yaklaşımlar ve yeni dostlukların filizlendiği ve karşılaştığı yerlerdir. Uzaktan çalışmada ise ilişki geliştirmek zordur.
Çalışanlarından ofise dönmelerini isteyen şirketler dışında ara çözüm geliştirenler de var. Çok sayıda şirket çözümü hibrit modelde buldu. Böylece hem çalışanların tepkisi yumuşatılmış oldu, hem tasarruf sağlandı, hem de “verimlilik artışı” yakalandı. Hibrit çalışma çalışanların iş - yaşam dengeleri açısından avantajlar sunuyordu.
Uzaktan çalışmanın güçlü bir alternatif olarak kafalarda daha fazla yer etmeye ve gençler arasında destek bulmaya başladığı yadsınamaz bir durum. Bu noktada çözüm, iki model arasında yani uzaktan ve ofiste çalışmak arasında dengeyi kurmakta yatıyor. Birçok şirket bunu haftada iki gün olarak uyguluyor. Bu orta yolcu çözümün gittikçe yaygınlaşması ve gelecekte ana çalışma modeli haline gelmesi sürpriz olmaz.
Masterchef Beyza, sürpriz bir karar alarak Fransa'dan Konya'ya taşınmıştı. Beyza evini ilk kez gösterdi, babaaanesiyle ilgili detay dikkat çekti.