11.10.2024 - 02:53 | Son Güncellenme:
İSMAİL ŞAHİN
İSMAİL ŞAHİN- Zülal Tannur, Silikon Vadisi’nde büyüyen NeuroVision AI Tech’in kurucusu ve CEO’su. Microsoft’un teknoloji elçisi, Google’ın Women TechMaker ve Microsoft’un Teknolojiye Yön Veren Kadın Lideri unvanına sahip.
Uluslararası bir çok başarıya imza atan Zülal Tannur’un kurduğu From Your Eyes, görme engelli 330 milyon insan için 15 milyondan fazla görselle eğittiği yapay zeka sayesinde yapay görme sistemi geliştirdi. Şimdi otomobillerde herkesin gözü olmak için çalışan Zülal Tannur’la şirketi ve gelecek planları hakkında konuştuk...
Zülal Hanım biraz kendinizden bahseder misiniz?
Şu an Silikon Vadisi’nde büyüyen ve Türkiye’deki alt şirketi From Your Eyes’ın merkez şirketi de olan NeuroVision AI Tech’in kurucusu ve CEO’suyum.
Microsoft’un teknoloji elçisi ve Google’ın Women TechMaker unvanlarının yanında Microsoft’un Teknolojiye Yön Veren Kadın Lideri unvanına da sahibim.
TOYP (Ten Outstanding Young Persons) ödülünde dünya bireysel başarı kategorisinde birinci oldum; bu ödül, daha önce Amerikan Başkanı John F. Kennedy, Henry Kissinger, Elvis Presley ve Jackie Chan gibi dünyaca ünlü lider ve aktivistlerin onurlandırıldığı, 40 yaş altındaki genç liderlerin ve aktivistlerin olağanüstü başarılarını ve topluma katkılarını ödüllendiren prestijli bir ödül olarak biliniyor. Geçtiğimiz günlerde de az gören biri olarak doğduğum için insanların yüzlerini, nesneleri ve renkleri tanımayı bilgisayar ekranında öğrendim. Daha sonra görüşümü tamamen kaybetmemin ardından görüntü işleme çözümlerini kullanmaya başladığımda biyolojik görme ve bu çözümler arasında bir boşluk olduğunu fark ettim. Asıl ihtiyaç duyulan teknolojinin yapay görme olduğunu düşünerek biyolojik görmeye en yakın yapay görme sistemlerini tasarlamak için teknolojimizi geliştirmeye başladım ve şirketlerimizi kurdum.
Microsoft Türkiye ve global tarafından Microsoft çalışanı olma yetkinlikleriyle yetiştirildim. Bir Microsoft partneri şirkette 59 ülkeyi yönettiğim bir dönem geçirdim. Boğaziçi Üniversitesi’nde akademi sürecime başladım ve şirketlerimizi büyütmek için akademiye ara verdiğim sırada Arizona State University’den nörobilim ve bilişsel bilimler bölümüne davet aldım. Bütün bu alanlarda da yapay görme üzerine yoğunlaşmış durumdayım. Hem yerel pazarda hem de global pazarlarda büyümemizi destekleyeceğini düşündüğümüz için TT Ventures PİLOT girişim hızlandırma programına başvurduk ve 12. dönem girişimleri arasına seçildik.
From Your Eyes nasıl ortaya çıktı? Ne gibi çözümler sunuyorsunuz?
From Your Eyes biyolojik görmeye en yakın yapay görme sistemini tasarlamak için yola çıktı. Bu bağlamda başlangıç noktamızda görme engelli olan 330 milyon insan için yapay görme üretmek üzerine ilerledik. 15 milyondan fazla görselden oluşan bir veri seti derleyerek kendi yapay zeka modelimizi eğittik. Bu modelin doğruluk oranı endüstri standartlarının yüzde 8 üzerinde yani görselleri yüzde 98.03 doğruluk oranıyla tanıyor.
4 milisaniye hızla yani standartların iki katı daha hızlı olacak şekilde görüntü işleyebiliyor. Normalden 40 kat daha fazla 865 farklı rengi tanıyabiliyor ve bugün OPEN AI gibi dev şirketlerin yalnızca yapabildiği video görüntü işlemeyi de gerçekleştirebiliyor. Modelimizin bu başarıları sayesinde teknolojimizi yalnızca insanlar için değil göremeyen otomobiller, havalimanları ve teknoloji geliştiren geliştiricilere de açtık. Bu bağlamda otomotiv sektörü ana odağımız olacak şekilde VehicleVision (sürücülü ve sürücüsüz araçlar için), AeroVision (havalimanları için), FYE mobil uygulaması (görme engelli insanlar için) ve NVAI APIları (geliştirici ve kurumlar için) olmak üzere ürünlerimiz bulunuyor.
Türk Telekom Ventures ile yollarınız nasıl kesişti? Girişiminize ne gibi katkılar sağladı?
Türk Telekom PİLOT girişimlerini uzun bir süredir başarıları nedeniyle yakından takip ediyorduk. O girişimlerden biri olmayı da hedefliyorduk.
ABD pazarına açıldığımız bu süreçte bize katkı sunacağına inandığımız için başvurduk ve on ikinci dönem girişimlerinden biri olduk. Program bağlamından kıymetli mentörlükler ve eğitimler alarak ABD pazarına tutunma ve büyüme konusunda çözümümüzü en iyi versiyonuna getirmek için birlikte çalışıyoruz.
Tanımlanmayan nesneler olduğunda teknoloji nasıl çözüm üretiyor?
800+ kategoriden 15 milyon veri noktasına sahip olduğumuz için oldukça geniş bir veri havuzumuz var ancak bazı müşterilerimizin istediği eşsiz durumlar olabiliyor. Örneğin bir havalimanında harç pulu makinesi gibi yalnızca havalimanına has bazı objeleri tanımamız gerektiğinde bunlara ait verileri de veri setlerimizle eğitiyor ve tanımasını sağlıyoruz. Mevcuttaki veri setlerini kullanıyor, kendi veri setlerimizi tasarlıyor ve bu verilerle modellerimizi eğitmeye devam ediyoruz.
Otomotivde 2032 hedefi pazarın yüzde 5’i
Ürünü hangi sektörler daha yoğun olarak kullanıyor? Her şirket için farklı entegrasyon modelleriniz var mı? Sizinle çalışmak isteyenler neler yapmalı?
Şu an bizim için odak ürünlerimizin başında VehicleVision geliyor. VehicleVision araç içerisindeki yolcular ve sürücüler için erişilebilirliği odağına alan çözümler geliştiriyor. Aracın iç ve dış kameralarından görüntüleri alarak sürücü ve yolcuları asiste ediyor. Başlangıç noktamız görme engelli insanların araç içerisinde kendilerini daha güvenli hissetmeleriydi çünkü araştırmalar göremeyen yolcuların yüzde 95’inin asistan teknolojiler yer almadan bir araçta kendilerini güvenli hissetmediklerini gösteriyor ve bu insanların yüzde 74’ü ileride otonom araçları da aynı sebeple kullanmayacağını belirtiyor. Bu amaçla modellerimizi ihtiyacı çözmek için kullanırken gördük ki konforu herkes için artırabiliyoruz araç içerisinde. VehicleVision bir akıllı araç uygulaması. Akıllı araçlara entegre ettiğimizde doğrudan işletim sistemiyle çalışıyor.
Sürücülü ve sürücüsüz araçların geleceğinde oyun değiştirici bir etkide olduğu şimdiden kendini gösteriyor diyebiliriz. Bunun dışında NVAI APIlarımız bütün işletmelerin ve geliştiricilerin kullanımına açık. Yani finansal teknolojilerden e-ticaret sektörüne kadar geniş bir spektrumda işletmeler veya geliştiriciler ihtiyaçları doğrultusunda APIlarımızdan yararlanabilirler.
Yurt dışında kaç ülkede kullanılıyor?
FYE Mobil uygulamamız yurt dışında 50’nin üzerinde ülkede kullanılıyor. Bunun dışında Silikon Vadisi ve MENA bölgesi başta olmak üzere birçok stratejik bölgeden partnerlerimiz bulunuyor. Microsoft partneri bir şirket olmayı da başardık geçtiğimiz ay. Bu bağlamda da Microsoft partneri olan veya olmayan birçok firmayla ticari ve iyi niyet partnerlikleri kurmaya devam ediyoruz.
Dünyadaki rakiplerinizden ayrıştığınız yönler nelerdir?
Biz bu yola çıkarken hedefimiz hem anlık görüntü işlemeyi hem de video görüntü işlemeyi kişiselleştirmek ve bulut bağımlılığından kurtarmaktı. Bu bağlamda kişiselleştirmek için kendi yapay zeka modelimizi eğittik. Lokalizasyon yani cihazlarda yapay zeka modellerinin eğitilmeye devam edilmesi ve işlevselliğinin bulut bağımlı olmadan da korunabilmesi için Edge Computing metodunu benimsedik. Bu bağlamda da federated learning metoduyla ticarileştirmeyi başaran az sayıda şirket olma yolundaki vizyonumuz bizi rakiplerimizden öne koyan önemli unsurlar arasında.
Öte yandan az önce de söz ettiğim doğruluk oranlarımız ve hem gerçek zamanlı hem de video görüntü verisi işleme yeteneklerimiz bize ciddi bir pazar avantajı yaratıyor.
Kaç kişi istihdam ediyorsunuz? Gelecek yıllarda bu sayının nasıl değişeceğini öngörüyorsunuz?
Şu an 3 kişi ekibimizde çalışıyor. Bu yıl içerisinde bu sayının 9 kişiye çıkmasını planlıyoruz. Hem ABD hem de Türkiye’den işe alımlar gerçekleştireceğiz.
Uluslararası başarılarınız var, Microsoft Imagine Cup Yarışması’nda birinci oldunuz, bu süreci anlatır mısınız size neler kattı?
Microsoft Imagine Cup dünyanın en büyük girişimcilik ve teknoloji geliştiriciliği yarışması. Bu bağlamda aylar süren bir değerlendirme sürecinde onlarca savunma jürisinden, Microsoft’un üst düzey yöneticilerinin değerlendirmelerinden geçerek, ChatGPT’yi geliştiren şirket Open AI’ın CEO’su Sam Altman gibi önemli kişilerin izlediği sunumlar gerçekleştirerek bu birinciliği elde ettik.
Bir lider olarak bu süreçte bu dönüm noktalarından geçmek bana inanılmaz bir dayanıklılık katarken, teknolojimizde kıymetli ilerlemeler kaydetmemizi ve işimizi daha görünür kılmamızı sağladı. Microsoft’tan 100 bin dolar nakit ödül ve Microsoft’un CEO’su Satya Nadella’dan mentörlük alma şansı da elde ettik. Satya gibi bir danışmanım olmasından gurur duyuyorum. Çünkü hem liderlik hem de işimizi ölçeklendirme noktasında deneyimlerinden yararlanmak inanılmaz bir fırsat sunuyor. Bunun dışında global çapta görünürlük elde etmenin yanında bu birincilik Flip Up sürecimizi de gerçekleştirmemizde bir hızlandırıcı etki de sağladı. Türkiye daha önce bu yarışmada bir birincilik elde etmemişti. Yarışmanın 22. yılında birinci olmak çok gurur verici.
From Your Eyes’ın orta ve uzun vadeli planları neler? Türk Telekom Ventures bu yolculukta nasıl bir fayda sunuyor?
Kısa vadede bu yıl içerisinde lansmanını gerçekleştireceğimiz yeni özelliklerimizle beraber NVAI API’larımızın lisanslama sayılarında hedeflediğimiz metriklere ulaşmayı hedeflerken uzun vadede de gerçekleştirdiğimiz POC ve satış süreçleriyle birlikte özellikle otomotiv alanında 2032 yılında pazarın yüzde 5’ini hedefliyoruz. Adımlarımızı buna yönelik atıyoruz.
Bir exit planımız da var. Bu bağlamda güçlü adımlarla ilerliyoruz. Yakın zamanda ABD’de bir yatırım turu açacağız. Silikon Vadisi’nin oldukça bilinen VC’leriyle görüşmelerimiz olumlu şekilde ilerlerken ilk niyet mektubu ve sözleşmelerimizi de turu resmi olarak henüz açmamışken almış bulunuyoruz.
Bizim için en doğru değerlemede en yerinde bir yatırımla turu kapatmayı hedefliyoruz. Türk Telekom’un ABD pazarındaki ticarileşme süreçlerimizde bizi yönlendiren eğitim ve mentörlükleriyle de süreçlerimizi beslemek çok mutluluk verici. Hedefimiz Türk Telekom’un program sonunda başarılı girişimlere sağlayacağı 30.000 dolar tutarındaki yatırımını da içeri alabilmek ve Stanford Üniversitesiyle ortak olarak düzenlediği San Francisco’daki hızlandırma programına dahil olmak istiyoruz.