"Türk sinemasının yeni tohumları atılıyor"

Uğur Ugan.: Büyük tartışma yaratan Ulusal Yarışma'nın kaldırılması ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Zeynep Atakan: Bu soruya Antalya Film Forum'un direktörü olarak cevap vermek istiyorum. Dolayısıyla her değişimin sıkıntılar yaratması doğaldır. Ben üretimin desteklenmesinin artmasını önemsedim ve Antalya Film Forum ile dünyanın üst standartlarında üretimlerin gerçekleşmesini önemsiyorum.Festivalin uzun yıllar çok önemli misyonları oldu. Ve Türk sinemasına destek olabilecek desteklerin olması da o misyonlardan bir tanesiydi. O desteğin aratarak devam etmesi benim daha önceliğim oldu. Benim açımdan her alanda kaliteli ve iyi bir seçkinin olması önemli.Türk sinemasından da epeyce bir projeye forumdan destek veriliyor. Dolayısıyla sadece maddi destek değil, pek çok sinema profesyoneli ile projelerin erken döneminde iş birliği yapılması sağlanıyor. Türkiyedeki film projelerine desteğin artarak devam etmesi benim açımdan önemliydi. Çünkü ben aynı zamanda bir yapımcı olarak üretim aşamasının çok önemli ve desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu ihtiyacı görüyorum. Her şeyin zamanla daha iyi bir noktaya oturacağına ve anlaşılacağına inanıyorum.

U.U: Antalya yıllar yılı Türk sinemasıyla özdeşleşmişti. Şimdiden sonra nasıl devam edecek yoluna...

Z.A: Yine öyle olacak. Şu anda gelecek sene seyredeceğimiz 10'dan fazla proje ödül aldı. Para ödülü ve destek aldı. Şu dönemde Türk sinemasının üretimine en çok destek veren festival olduğunu düşünüyorum.

U.U: Bu yıl festivalde en çok neyi gözlemlediniz?

Z.A: Ben 1999'dan beri geliyorum bu yıl salonlar doluydu. Festival alanının tek bir yere toplanması şehrin her yerindeki ve her yaştaki insana hitap eden bir festival olduğunu görüyorum. Biletler için herkesin birbirine girdiğini ilk kez gördüm.

U.U: Antalyalıların ilgisi yoğundu diyorsunuz. Festival şehirden kopmadı yani..

Z.A: Benim gördüğüm bu yıl uzun zamandır şehrin festivalle buluştuğu bir yıl oldu diyebilirim.
Örneğin, Antalyalı bir hanım Antalya Film Forum'un kapısında Michel Franco'nun master class'ını dinlemek için akredite olmadığı halde bende dinlemek istiyorum diye ısrar ettiğini, genç öğrencilerin tüm panelleri takip ettiğini farkettim.Her gün biz daha fazla gelmek istiyoruz diyenler oldu. AKM'nin girişinde bilet kuyrukları gördüğüme çok sevindim. Kapanış filmi Loving Vincent'in açık hava sinemasındaki gösteriminde kuyruklar olduğunu ve ekstra yer bulunduğuna şahit oldum.
Antalya Film Forum'un konukları, festivalde de film izleyebildiler. Sadece sinema konuşuldu.

U.U: Normalde bu tip festivaller politik söylemlerin dile getirildiği bir platforma dönüşebiliyor zaman zaman. Bu yıl hiç böyle bir şeye tanık oldunuz mu?

Z.A: Böyle bir şeye tanık olmadım. Herkesin işini yaptığı ve herkesin kendini ifade etme özgürlüğünün açık olduğu bir ortam vardı.

U.U: Antalya Film Festivali'ni dünyada tuttuğu yer açısından prestijli kılan nedir?

Z.A: Bu yılki festivalde dünyanın çok önemli sinemacıları vardı. Elia Suleiman, Danis Tanoviç, Michel Hazanavicious, Michel Franco, Vivien Qi, Sean Baker gibi yönetmenlerin katılımı ve söyleşileri çok özel bir yere oturdu. Hem sinemacılarla, hem de izleyici ile buluştular. Bu Antalya Film Forum'a da büyük bir destek sağladı.Bizim dördüncüsünü bitirdiğimiz forum Avrupa'nın saygın ortak yapım marketlerinden bir tanesi oldu. Ben ilk 30 uluslararası konukla başlamıştım şu an 200 konuğu üzerinde Türkiye'ye projeleri keşfetmeye gelen katılımcı var. Bunların 50 tanesi kendi imkanları ile geldi. Türkiye yaratıcılık açısında güçlü bir ülke fakat henüz endüstrinin pek çok şeye ihtiyacı var. Biz forumda şunu da yapıyoruz; Türkiye'den çıkan hikayelerin tüm dünyada izlenebilencek standartlarda üretilmesinie destek olmaya çalışıyoruz. O yüzden bizim öns eçici kurulumuz ve jürilerimiz yabancı. 3 yılda büyük başarılar elde etti forumdan çıkan projeler. O kaliteyi çok önemsiyoruz. Şu an festival Türkiyeli sinemacıların keşfedildiği bir alan olarak çok ciddi bir itibar kazanmış durumda.

U.U: Önümüzdeki yıllarda yabancı filmlerin premierlerine yer verilecek mi?

Z.A: Bu yılki hedef buydu. 3 dünya premieri bu yıl burada yapıldı. Önümüzdeki yıllarda bunun artmasını istiyoruz. Bildiğim kadarıyla bu konuda çalışmalar devam ediyor önümüzdeki yıl için.

U.U: Festivalin geleceği ile ilgili ne söylemek istersiniz?

Z.A: Dünyanın en saygın festivallerinden bir tanesi olacağını düşünüyorum. Ama kendine özgü olacak bir yapıda, her hangi bir festivali örnek alarak değil... Kaliteli seçki, izleyici ve pozitif bir atmosferde sadece sinemanın konuşulduğu, Türk ve dünyadan kaliteli filmlerinin izleneceği bir festival olacağını düşünüyorum.