Kültür SanatTrende dehşet

Trende dehşet

04.08.2024 - 07:02 | Son Güncellenme:

“Kill/Geber!” şarkılı danslı alışılmış Hint filmlerinden değil. Bir tren yolculuğu boyunca yani tek mekânda geçen kanlı bir soygun ve intikam öyküsü.

Trende dehşet

Müjde Işıl - Geçen sene prömiyerini yaptığı Toronto Film Festivali’nde ismi kulaklarımıza çalınmıştı. Şık kostümlü, renkli, şarkılı danslı klasik Bollywood tarzını değiştirip kanlı bir aksiyona çeviren “Kill/Geber!” nihayet vizyonda. 

Haberin Devamı

Orduda komando olan Amrit, başkasıyla nişanlandırılan sevgilisi Tulika’nın peşinden Yeni Delhi’ye gitmek üzere trene biner. Yanında ekip arkadaşı da vardır. Ancak tren, silahlı hırsız çetesi tarafından soyulur. Çetenin soygunu şiddet eylemine dönüşünce Amrit ve arkadaşı masum sivilleri ve Tulika’yla ailesini korumak için zorlu bir mücadeleye girişir. 

Hollywood peşinde 

1995’te gerçekten yaşanmış bir tren soygununu ilham ve James Cameron’ın “Aliens” filmini örnek aldığını söyleyen Nikhil Nagesh Bhat’ın yazıp yönettiği yapım hem kanlı bir aksiyon hem de psikolojik bir gerilim. Filmi ilginç yapan da bu. Bir yandan Hint sinemasından bu tempoda, vahşice denebilecek bir filmin çıkabilmesi şaşırtırken bir yandan da Bhat’ın karakterlerini iyi-kötü diye ayırmaktan ziyade, sevdikleri zarar gören insanların hissettikleri tepkileri aynı terazide dengelemeye çalışması dikkat çekici. Amrit’in gösterdiği tepki ile hemen hemen hepsi birbiriyle akraba olan hırsız çetesinin tepkisi sayesinde, seyircinin ‘kayıp’ kavramını sadece başkahramanın değil, her iki tarafın da bakış açısından görmesi sağlanıyor. Bir yandan da çete reisi baba ile Tulika’nın zengin babası arasındaki sınıf farkı, zengin-fakir uçurumu da hâkim hikâyeye. Bir zamanlar “24” diziyle moda olan, kilit karakterlerin aniden hikâyeden çıkmasının bir benzerini bu filmde de görüyoruz ve hakikaten şok etkisi yaratmayı başarıyor. 

Haberin Devamı

“Doğu Ekspresinde Cinayet”teki gibi toplu cinayeti, “Train to Busan”daki gibi kıskaca alınmışlığı, “Bullet Train”deki gibi öldürmekten çekinmeyenlerin yolculuğunu bir araya getiren “Geber!”, bunların üzerine fazlasıyla kan ve şiddet ekliyor.

Tek mekânda klostrofobik bir atmosfer yaratan yapım, Bollywood özünden de kopmuyor ve çok duygusal bir final yapıyor. Genç oyuncu kadrosunun Bollywood tarzı abartılı ve yer yer duygusal performansı da filmin etkisini yükseltiyor. 

Ve son bir not: Adından bu kadar çok söz ettiren filmin peşini elbette Hollywood bırakmazdı. “Geber!”in yeniden çevrim hakları “John Wick” serisinin yapımcıları tarafından satın alındı bile.