BİRİNCİ ve İkinci
Dünya Savaşı, radyo - televizyonun icadı, bayan Dolly, Ekim Devrimi, Doğu Bloku'nun çöküşü, buzulların erimeye başlaması, dadaizm, sürrealizm, pop art, kitle kültürü, uzayın keşfi derken 20. yüzyılın sonuna geldik. Daha şimdiden 2000 yılı yılbaşı kutlamalarına ilişkin planlar yapılıp, 2000'e kaç kaldığını gösteren saatler kuruldu. Nefesimizi tuttuk bekliyoruz. Peki neyi?
Enis Batur, bu soruya "Aciz Çağ, faltaşları" adı altında topladığı denemelerinde 20. yüzyılın bazı işaretlerinden yola çıkarak cevap arıyor.
Son faslını yaşamakta olduğumuz çağın kültür - sanat ortamına yönelik denemeleri içeren kitap "
Balık Kadar Dilsiz: Ovidius"dan "Kuş Dili"ne, "Cangünce"den "Gauguin'in Soruları"na, "Hitchcock"tan "Selçuk Demirel: "Çizme"den Yukarı"ya kadar geniş bir alana yayılıyor.
Batur, kitabında bu çağa yönelik olarak sadece kültür - sanata ilişkin denemelere yer verip sosyolojik, felsefi metinlere yer vermemesinin zaman içerisinde gerçekleşen bilinçli bir tercih olduğunu şu sözlerle açıklıyor: "30 - 35 yaşıma kadar sosyal bilimlerle yoğun ilişkideydim. Daha sonra Türkiye'de sosyal bilimler alanında önemli bir kuşak oluştu. Böylece ben de geri çekildim. Çünkü edebiyatçının kendi bölgesinde derinleşmesi gerek. Edebiyatçının bakışı bir yandan sosyal bilimcinin bakışı bir yandan gelirse, kültür daha iyi donanır. Bu görev bölüşümünde ben kendimi, saf kan bir edebiyatçı olarak görüyorum."
Batur, sunuş yazısında kitabını 6 aylık "özel dönem"de kaleme aldığını vurguluyor. "Bu dönemi özel kılan birinci neden, hayatımda ilk kez bir işe gitme zorunluluğum olmadan sadece bir yazar olarak yaşamış olmam. İkinci nedeni ise, bu dönemi hayatımda özel bir yeri ve yoğun kültür - sanat ortamı olan Paris'te geçirmiş olmam. Böylece hem kendi gençliğimle hem de bu çağın kültür - sanat atmosferiyle yüzleşebildim."
Denemelerin bu çağın sanatçılarına, sanat eserlerine ait olmasına rağman kitabın adının "Aciz Çağ, faltaşları" olması Batur'un apokaliptik bakışından ve 21. yüzyıla ilişkin tahminlerde bulunmasından kaynaklanıyor. "Aciz Çağ çünkü, 20. yüzyıl insanlığın bir çok şeye kadir olduğunu ispatlama çabasına karşın özünde aciz kalmıştır. Bunun en önemli odağı da Auschwitz kampı. Dönüp baktığımda bu çağa yapacağım tanımlama bu nedenle 'Aciz Çağ'dır. Faltaşlarında ise, gözün faltaşı gibi açılması imgesinin yanınsıra 20. yüzyılın taşlarından 21. yüzyılın ilk çeyreğine ilişkin açılmış bir faldan bahsetmek istedim."