28.07.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
Melisa Vardal - Genç yetenek Pelin Çelik, ilk albümü “Yaşamak Gerek” ile müzik dünyasında kendine sağlam bir yer edinmeye hazırlanıyor. “Zordu Birbirimizi Bulmak”, “Ceket”, “Keşke Sevmek Yetseydi”, “Ben de Delirdim”, “Yük”, “Yolun Çağrısı” ve albüme adını veren “Yaşamak Gerek” şarkılarından oluşan albüm Çelik’in samimi ve duygusal anlatımıyla dinleyicileri içine çekiyor. Çelik, albümün ortaya çıkış sürecini ‘mücadeleli ama keyifli’ olarak tanımlıyor. Sözleri ve müzikleri kendisine ait olan şarkıların her biri, farklı zamanlarda yaşanmış farklı duyguların birer yansıması olsa da Çelik tüm şarkıların hikâyesini 45 dakikalık bir klip-film’de buluşturuyor.
Günümüzün ilişkileri mercek altında
“Yaşamak Gerek” adını taşıyan klip-film, İpek adlı bir kadının hayatı üzerinden modern ilişkilerin karmaşık ve çelişkili doğasını gözler önüne seriyor. İpek’in inişli-çıkışlı ilişkisi, tüketim kültürünün yarattığı yabancılaşma ve yüzeyselliğin ilişkiler üzerindeki yıkıcı etkisini çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. İpek’in aldatılmasıyla yaşadığı hayal kırıklığı, “Keşke Sevmek Yetseydi” şarkısının hüzünlü melodisiyle birleşerek izleyiciyi derinden etkiliyor. Klibin en çarpıcı anlarından biri de İpek’in müzik yapımcısı Savaş (Hakan Bilgin) ile stüdyoda yaptığı sohbet. Bilgin’in “Meta fetişizmi, her şeyin daha iyisine sahip olma isteği, uyumsuzluk... Bu aslında bir tüketim sarhoşluğu. Kapitalizm bunu çok sever. Sevgi kapitalizmin içinde yoktur. Sürekli yenisini almak, sürekli daha farklısını istemek... Toplumsal bir patoloji aslında” sözleri, klipteki ilişkiler çıkmazının temelindeki sorunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Klibin devamında İpek’in eski sevgilisinin sosyal medyada insanlara samimi yaklaşımı, ilişkilerdeki güven sorununu gözler önüne seriyor. İpek’in arkadaşıyla dertleştiği sahnede ise “Her kırılan kalbini kırana dönüşürse bizi zehirleyen ilişkilerden kurtuluşumuz nasıl olacak?” sorusu, izleyiciyi bu düşünceye ortak ediyor. Klibin sonunda İpek’in bir sahafta rastgele açtığı kitapta okuduğu “Bizimkisi özünde trajik bir çağ... Felaket çoktan gerçekleşti, yıkıntılar arasında kalakaldık. Yeni küçük yaşam alanları yaratmaya, yeni küçük umutlar yeşertmeye çalışıyoruz... Kaç gökyüzü başımıza geçmiş olursa olsun yaşamak zorundayız” satırları albümün çıkış parçası “Yaşamak Gerek” ile birleşerek umut dolu bir mesaj veriyor. Çelik, “Yaşamak Gerek” klibiyle modern ilişkilerin çıkmazına dair düşündürücü bir tartışma başlatıyor. Tüketim kültürünün yarattığı boşlukta gerçek sevgiyi bulmanın zorluğunu vurgulayan klip umudu ve yaşama sevincini de kaybetmememiz gerektiğini yeniden hatırlatıyor.
‘Gezgin’lerden uzak durun!
Pelin Çelik, yıllar önce yazdığı ve dinleyicilerin merakla beklediği “Gezgin” adlı parçasını da geçtiğimiz günlerde Olta Dayanışma ile birlikte yayınladı. Lise yıllarında veya üniversite başlarında yazılan şarkı, daha önce IKSV Genç Caz ve Roxy gibi yarışmalarda başarı kazanmış ve Kalben - Peyk gibi sanatçıların konserlerinde seslendirilmişti. “Gezgin”, başlangıçta Chris de Burgh’un ‘the traveller’ karakterinden etkilenerek yaratılmış olsa da, zamanla Çelik için farklı bir anlam kazanmış. Şarkı, birçok kişiyi etkileyen, ancak aynı zamanda kalpleri kıran bir karakterin hikâyesine dönüşmüş. Çelik, “Gezgin”i “insanların duygularına önem vermeden kendi bireysel tatmini odaklı yaşayan, bu sebeple de çok sayıda limana uğrayan ve her birinde de kırık kalp bırakan” kişilere benzetiyor. Çelik, dinleyicileri duygusal hasarlardan kaçınmak için bu tür insanlardan uzak durmaları konusunda uyarıyor.