Sanatçı yapıyor koleksiyoner anlatıyor

Seray Şahinler - Koleksiyon ve koleksiyonerlik, pandemiyle birlikte sanat dünyasında ilgiyle takip edilen başlıklarından biri oldu. Müze ve galerilerin yeni projelerini askıya alması, müzayedelerin dijital platformlardan ilerlemesi, koleksiyonerlerin elindekini daha çok gösterme arzusu bu sergilerin sayısını artırdı. Büyük müzelerde sergilenen dev aile koleksiyonlarına yeni nesil koleksiyonerlerin projeleri ve galerilerde sanatseverlerle buluşan özgün projeler sanat izleyicisinde ‘Koleksiyon’a farklı ‘gözle’ bakma süreci başlattı… Öte yandan klasikten çağdaşa bir koleksiyoner neye göre alım yapıyor, sanat eseri nasıl bir yatırım aracına dönüştü sorusu da hep gündemde. 

Nişantaşı’ndaki Ferda Art Platform’da bu ilişkiyi keyifli şekilde sunan bir sergi var şu sıralar. İlk edisyonu 2022’de düzenlenen, koleksiyonerlerin koleksiyonlarından seçtikleri eserlerle, seçilen sanatçıların yeni üretimini bir araya getiren ‘‘Koleksiyoner & Sanatçı’’ isimli karma serginin dördüncü edisyonu bu hafta ziyarete açıldı. Sergi, koleksiyonerler ile sanatçılar arasında yıllar içinde gelişen yaratıcı diyaloğu yansıtıyor. Sergide tekstil, video, heykel, kâğıt, yağlı boya gibi birçok farklı disiplinde üretilmiş 15 eser var. Koleksiyoner sanatçı birlikteliği ise şöyle: Agâh Uğur / Aslı Çavuşoğlu, Billur & Atilla Tacir / Nilbar Güreş, Pınar & Melih Gümüşburun / Sinan Orakçı, Müge Sevil / Mustafa Hulusi, Selman Bilal / Eda Sütunç. 

Gerekçeli karar 

Koleksiyonerlerin kendi koleksiyonlarından seçtikleri birer eser serginin referans noktasını oluşturmuş. Buna paralel olarak sanatçı, koleksiyonda bulunan eserine eşlik eden iki yeni iş daha üretmiş. Kimi eserler yıllar önce koleksiyona girmiş, hemen yanında ise sanatçının son üretimi yer alıyor. Sergi bu yönüyle sanatçının kendi hikâyesine de dönüp bakıyor ve hem koleksiyonerin tercihine hem sanatçının üretim sürecine ışık tutuyor. Sergideki metinler ise sanatçının derdiyle koleksiyonerin tercih gerekçesini açıklayarak doyurucu bir okuma sunuyor. 

Agâh Uğur, koleksiyonunda yer alan Aslı Çavuşoğlu’nun “Eşit Değildir” işini “Eseri gördüğüm anda çarpılmıştım. Toplumumuzun maalesef birbirinden uzaklaşan iç dinamiklerini anlamlı ve çarpıcı şekilde anlatması ve konunun güncelliğini koruyor olması eser ile bağımı hep güçlü tutmakta” sözleriyle anlatıyor. “Eşit Değildir”, Türkiye’de günlük hayatta kullanılan bazı kelimelerin insanların politik görüşlerine göre değişmesinden ilham almış. 

Müge Sevil ise Mustafa Hulusi’nin çiçekleriyle kurduğu bağı, “Hulusi’nin sanat eserleri, bana her zaman doğanın ve insan yaratıcılığının büyüleyici bir buluşmasını hatırlatıyor” ifadesiyle açıklıyor. Sergi girişinde izleyiciyi karşılayan Nilbar Güreş’in işleri ise Billur ve Atilla Tacir’in koleksiyonundan. Tacir ailesi, figürlerin arasındaki gizemli ilişki ve yüzeydeki detaylardan, Güreş’in toplumsal cinsiyet, kimlik ve kültürel kodları sorgulayan sanat pratiğinden etkilendiğini vurguluyor. Sergideki eserler hem koleksiyoner ve sanatçılarla hem izleyiciyle diyaloğa giriyor. 

Ferda Art Platform geçen yılki edisyonunda ikinci nesil koleksiyonerlere ve onların seçtikleri sanatçılara odaklamıştı. Bu yılki edisyon ise özel koleksiyonlardaki eserlerin sanat izleyicileriyle buluşması ve sanatçının yeni çalışmalarının eklenmesi, sanatçının pratiğini ve gelişimini izleme fırsatı sunuyor. Sergi, 12 Şubat’a kadar Ferda Art Platform’da ziyaret edilebilir.