16.04.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
Tüm karakterler gerçek dünyadan kaçıp romandaki kurgu dünyaya sığınmışlardır bir anlamda. Altta yatan bu derin felsefenin yanı sıra Türk insanının hiç bitmeyen Batı ve Doğu sıkışmışlığını hicveder roman. Doğu ile Batı arasında kalan toplumun nasıl değiştiğini ve paranın nasıl hızlı bir şekilde en önemli değer hâline geldiğini anlatır. Eskiyle yeninin de savaşıdır bu ikilem.
İşte bu sanki yıllar önce değil de bugün yazılmış gibi olan roman şimdi tiyatro sahnesinde seyirciyle buluşuyor. Serdar Biliş’in yönetmenliğini üstlendiği ve prömiyeri 12 Nisan’da gerçekleşen oyunda Serkan Keskin bir oyunculuk şölenine imza atıyor. Tek başına onlarca surete bürünüyor. Ve o suretlerden seyirciye sesleniyor. “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”nün görüntü yönetmenliğini Ahmet Sesigürgil, sahne ve dekor tasarımını ise Gamze Kuş üstleniyor. Görüntü yönetmeni var oyunun çünkü nasıl roman eski ile yeninin harmanıysa tiyatro versiyonunda da bir yenilik uygulanıyor. Roman sahneye son yılların moda deyimiyle hibrit yani sinema-tiyatro arası bir anlayışla uyarlanıyor. Ve tüm oyun boyunca Serkan Keskin’e canlı piyano performansıyla Tuluğ Tırpan eşlik ediyor. Bize de seyretmek düşüyor.