17.10.2008 - 02:25 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Independent, “Nöbel ödüllü Orhan Pamuk’a Türkiye’de rahat verilmemişti. Şimdi memleketinin küresel büyükelçisi” ifadesini kullandı.
Pamuk’un Nobel edebiyat ödülünü aldığı 2006 yılında kendi ülkesinde “Türklüğe hakaretten” yargılandığına dikkat çeken gazete, Pamuk’un, “ülkesinin silahlı kuvvetlerinin bazı kesimlerinin kendisini öldürme planları yaptığını bildiğini” belirtti.
Pamuk’un Frankfurt kitap fuarındaki rolünün, dikkatleri Türkiye’nin paradoksuna çektiğini yazan gazete, Türkiye’yi, “devlet ile hükümetin ipleri sık sık ters yönlere doğru çektiği bir ülke” olarak tanımladı. Independent, Orhan Pamuk’un “dışlanan bir hiçten” “poster kahramanına” dönüştüğünü belirterek, bu durumu, seçilmiş, ‘ılımlı İslamcı hükümet’ ile ‘derin devlet’ arasındaki çekişmenin “tuhaf bir sonucu” olarak değerlendirdi.
Independent, “ordunun laik milliyetçiliği korumak için siyaset ve topluma müdahale etme isteğinin son kanıtı” olarak yorumladığı Ergenekon skandalının ardından Pamuk ve diğer özgür düşünceli yazarların toplumda daha olumlu şekilde algılanmaya başladığını yazdı.
Gazete, “kinci mahkemeler ile müttefikleri olan sansasyonel gazetelerin” bu yazarlara yıllarca “vatanperver olmayan şamar oğlanı” muamelesi yaptığını yazdı.
Gazetenin yazarı Boyd Tonkin ile İstanbul’daki evinde görüşen Pamuk, “Benim için kötü zamanların artık sona erdiğini düşünüyorum” dedi. Pamuk, son romanı “Masumiyet Müzesi”nin yayımlanmasının ardından “Türk medyasının ilk kez kendisini hoş karşıladığını” söyledi.
Independent gazetesi, aynı makalede, “muhalif yazarlar” olarak tanıttığı Perihan Mağden ve Elif Şafak’ın edebiyat ve siyasete dair görüşlerine de yer verdi. Gazete, Perihan Mağden’in, “AKP’nin gizli bir gündemi olduğunu düşünmüyorum” şeklindeki sözlerini aktardı.
Elif Şafak da, Türkiye’de Müslümanlar ile dindar olmayanlar arasında dışarıdan bakanların sandığı kadar büyük bir uçurum olmadığını söyledi.