03.06.2014 - 14:13 | Son Güncellenme:
Milliyet'in İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Metropol Belediyeleri'nin ve önemli sektör oyuncularının katkılarıyla hayata geçirdiği Kentsel Dönüşüm ve Yeşil Çevre Zirvesi'nde kentsel dönüşüm konusu tüm detaylarıyla masaya yatırıldı.
İlk panel, "Yüksekten Uçanlar"'ın moderatörlüğünü CNBC-e Genel Yayın Yönetmeni Servet Yıldırım yaptı.
Rönesans Holding İcra Kurulu Üyesi Murat Özgümüş konuşmasında konut olarak kullanılması gerekmeyen sosyal, kültürel ve ticari alanların ortaya çıkarılması gerçeği üzerinde durdu. Oluşturulacak ticari birimlerde kamunun sorumluluk alması gerektiği üzerinde durdu. Özgümüş, kentsel dönüşümün sadece hak sahiplerinin konutlarını yenilemek demek olmadığını ifade etti. Yapılar niteliksiz olsa da arsa ve konumun önemli olduğunu yapılacak çalışmaların sadece yapı yenileme değil şehre verilen değerle alakalı olduğunu söyledi.
Vartaş Group Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Barata, Vartaş'tan ve kentsel dönüşüm çalışmaları sırasında yaşadıkları zorluklardan da bahsettiği konuşmasında, 2011 yılından beri 240 bin metrekare alanda dönüşüm yaptıklarını, 2013'te riskli ilan edilen İstanbul Fikirtepe bölgesinde etkili olduklarını ve ruhsat beklediklerini ifade etti.
Yaşanan sıkıntılara da dikkat çeken Barata müteahhit ve vatandaşın karşı karşıya gelmesi durumunda daha büyük sıkıntıların yaşanabileceğini bu yüzden kamu erkinin varlığının durumu kolaylaştıracağını söyledi.
İş GYO Genel Müdürü Turgay Tanes, insanların yoğun olduğu bölgelerde dönüşümün zor olduğunu sanayi ve çöküntü alanları da dönüşmeli. İzmir dışından dönüşüm için gelen ilk firma olduklarını söyleyen Tanes, İzmir'in özel bir şehir olmasını vurguladı. 5000 yıllık tarihe sahip olan İzmir ilk özel sektör fabrikasına sahip, ilk ihtisas hastanesine sahip. Dönüşümü tamamlamış marka şehirlerin hepsinin çok kimlikli olduğunu söyleyen Tanes, 100 yıl önce Shangai ile yarışan İzmir'in şimdi onun gerisinde kalmasına dikkat çekti. Türkiye'nin tek lokomotifinin İstanbul olamayacağını söyleyen Tanes, altyapı çalışmalarının üst yapıları da etkileyeceğini söyleyerek meselenin İzmir'deki çalışmaların hızlanması ve yatırımların artması olduğunu ifade etti.
Soyak Holding CEO'su Emre Çamlıbel, Kentsel dönüşümün yanlış algılandığını ve bu konuya açıklık getirmek istediğini belirtti. Çamlıbel, kamuoyunda daha bilinçli şekilde yerleşmesi için kentsel dönüşüm algılarını şöyle maddeledi:
*Ağırlıklı olarak dar gelirliye ya da gecekondu bölgelerine yönelik çalışmalar olduğuna dair bir algı var. Ancak kentsel dönüşüm kamu binaları, sanayi tesisleri, avmler, eğitim ve ticari üniteleri ve üst gelir grubunu da ilgilendiriyor.
* Farklı bölgeler ve şehirlerde de bölgenin yaşam kalitesinin artırılması için çalışmalar var ancak dönüşümde hedef sosyal kalkınma değil, esas unsur: deprem gerçeği.
* Sanki bu yasalarda direkt olarak imar artışı öngörülüyor ve rant sunuluyor algısı var. Ancak imar hakkı artışıyla ilgili yasada kesin bir ifade yok. Tümünde dönüşüm prosedürleri açıklanıyor. Kamu bazı durumlarda dönüşümü finanse etmek için imar hakkı artışı verebiliyor. Ama bu mümkünse artırılmamalı.
"Yüksek binalardan da bu kadar çok korkulmamalı. Tüm marka şehirlerde kent merkezinde yüksek katlı binalar vardır. Dönüşüm sırasında bir taşla iki kuş vurulmalı, yenilenme yaparken bina stokunun yeşil binalara dönüştürülmesi için de çabalanmalı. Cari açığın büyük bir bölümünü oluşturan enerji harcamalarını düşürmek için enerji verimliliğine sahip yeşil binalar önemli." diyen Çamlıbel, tüm binaların yıkılıp yeniden yapılmasına gerek olmadığını mümkün olan durumlarda iyileştirme çalışmalarıyla da dönüşüm sağlanabileceğini ifade etti. Çamlıbel, ABD'de yeni bina inşaatı kadar tadilatla dönüşüm oranının olmasına dikkat çekti.
Ant Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Okay ise, Moskova'da ve Rusya'da yaptığı çalışmalara ve o bölgelerde yaşanan gelişmelere değinirken, alt yapının da oldukça önemli olduğunu, İzmir'e örnek olabilecek bu dönüşüm projelerine bakılabileceğini söyledi. Okay, Ant Yapı'nın Port Alaçatı projesini hayata geçirdiklerini anlattı. Mehmet Okay, dönüşümün başarılı olabilmesi için göçün de durdurulmasının önem kazandığını, insanların da haklarına razı olmak durumunda olduğuna dikkat çekti.
Soru cevap bölümünde yüksek binaların şehrin dokusuna ve tarihi kimliğine zarar verdiği eleştirisine Soyak Holding CEO'su Emre Çamlıbel cevap verdi. Çamlıbel, Tarihi Yarımada ve Maslak'ı bir tutmadıklarını, modern şehri anlayışında yüksekliği korkutucu olmadığını, 8500 yıllık tarihin yaşadığı şehrin sınırlarının artık çok fazla genişlediğini ve yükselecek binaların da bu yeni sınırlar içinde olacağına dikkat çekti.
- Milliyet