Yök’ten TBMM’ye ‘ihraç’ itirazı

TBMM Adalet Komisyonu’nda, OHAL sonrası düzenlemeleri içeren yasa teklifinin kabul edilmesine YÖK’ten “uyarı niteliğinde” itiraz geldi. “Kamudan ihraçlara üç yıl daha olanak sağlayan” madde kapsamında, akademik personeli kamudan çıkartma yetkisi verilen YÖK, komisyona gönderdiği itiraz metninde “YÖK’ün, öğretim elemanlarının kamu görevlerinden ihracında yetkili kılınması, ihraç kararlarının yerel ve uluslararası mahkemelerde savunulmasını zorlaştıracaktır” denildi. YÖK yetkililerinin itirazı üzerine maddenin Genel Kurul’da önergeyle değiştirilmesi gündeme geldi. Önergenin hazırlanacak olması halinde, TBMM’den YÖK’e bilgi verileceği kaydedildi. YÖK’ün, Adalet Komisyonu’na gönderdiği metinde şu ifadeler yer aldı:

Değişmesi gündemde

“7. bend bu şekliyle yasalaştığı takdirde üniversitelerin kadrolarında bulunan akademik personelin kamu görevinden ihraç işlemlerinin sağlıklı olarak tesis edilmesi mümkün görülmemektedir. Üniversitelerimiz, Anayasamızda ve kanunda zikredildiği gibi kamu tüzel kişiliğine sahip özerk kurumlardır. Üniversitelerimiz YÖK’e bağlı “taşra teşkilatı” değildir. Üniversitelerde ilan edilecek akademik kadroların sayıları ve ilan şartları üniversitelerce belirlenmektedir. Bu kadrolara başvuran adayları değerlendirecek jüri üyeleri de üniversitelerce belirlenmektedir.

Atanacak personelin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması dahil FETÖ/PDY ve diğer terör örgütleriyle iltisaki ve irtibatının bulunup bulunmadığına ilişkin kanaat, devletin ilgili kurumlarıyla yapılan yazışmalar neticesinde üniversitelerce tespit edilmektedir. Üniversitece yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması neticesinde atamalar da YÖK tarafından değil rektör tarafından yapılmaktadır. 703 sayılı KHK, 2, 3 ve 10 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile rektör ve öğretim elemanı planlamalarına karar alma ve öğretim görevlileri ile araştırma görevlilerinin kadro ilanlarına ilişkin YÖK yetkileri tamamen kaldırılmıştır.

Savunma zorlaşacak

Atama sürecinde bütün işlemler üniversitelerimiz tarafından yapılmakta olup üniversitelerde rektör ataması dahil hiçbir atamada YÖK’ün dahli ve yetkisi artık bulunmamaktadır. Bu yüzden, atama sürecinin hiçbir aşamasında dahli ve yetkisi bulunmayan YÖK’ün, öğretim elemanlarının kamu görevlerinden ihracında yetkili kılınması bu teklifin 23. Maddesinin b fıkrasının 10. Bendi ile çelişmesinin yanı sıra ihraç kararlarının yerel ve uluslararası mahkemelerde savunulmasını da zorlaştıracaktır. Bugüne kadar uluslararası akademik platformlarda konuya ilişkin yapılan ve muhataplarca makul karşılanan bu süreçlerin; özellikle üniversite yönetimlerince yerinden yürütüldüğü şeklindeki argüman artık ortadan kalkacaktır. Sonuç olarak atamaya yetkili olunmayan akademik personelin kamu görevinden ihraçlarının YÖK tarafından yapılmasının uygun olmadığı değerlendirilmektedir.”