24.10.2008 - 10:37 | Son Güncellenme:
Batman’da izlediği bir televizyon programından etkilenerek bacağına döktüğü kolonyayı kibritle ateşleyen
İbrahim Kaçmaz’a deri nakli yapıldı.
Ailesinin evde bulunmadığı bir sırada bir televizyon programından esinlenerek üzerine kolonya döken ve ardından kibritle ateşleyen 10 yaşındaki İbrahim Kaçmaz’ın bacağında yüzde 10 oranında yanık meydana geldi.
Ailesi tarafından Batman Devlet Hastanesine kaldırılan ilköğretim öğrencisi Kaçmaz, Dicle Üniversitesi (D.Ü) Tıp Fakültesi Yanık Merkezi’ne sevk edildi.
Yanık Merkezi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Bozkurt AA muhabirine yaptığı açıklamada, İbrahim Kaçmaz’ın alev yanığı nedeniyle üniversite hastanesine sevk edildiğini belirterek, sağ bacağında yüzde 10 oranında derin bir yanık meydana geldiğini bildirdi.
"İbrahim’in bacağına deri nakli yaptık. Bütün elbiseleri de yanabilirdi. Telafisi mümkün olmayan daha büyük kazaların önüne geçilmesi adına bu tür programların yayından kaldırılması için RTÜK’e başvuruda bulunacağız" diyen
Bozkurt, televizyonda yayınlanan bu tür programların çocuklara seyrettirilmemesi gerektiğine dikkati çekti.
Bu tür programların RTÜK tarafından mümkün olduğunca engellenmesi gerektiğini ifade eden Bozkurt, ailelerin çocuklarını takip etmelerini ve çocuklarını bekleyen bu tür tehlikelere karşı dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.
-"ÇOCUKLAR, BENİM GİBİ DENEMESİNLER"
İzlediği televizyon programında çivilerin üzerine yatan ve boğazına kılıç sokan kişileri gördüğünü anlatan İbrahim Kaçmaz, "Bu görüntüleri izlerken çok şaşırdım. Sonra ben de aynı şeyleri yapmak istedim. Üzerime kolonya döktüm. Sonra kibriti yaktım. Bir anda bacağım yanmaya başladı. Çok korktum. Çocuklar programlarda gördüğü her şeyi benim gibi denemesinler. Bir daha böyle programlar izlemeyeceğim" dedi.
Anne Melek Kaçmaz da oğlu İbrahim’in kendisinin evde olmadığı bir saatte televizyonda gördüklerinden etkilenerek kendisini yaktığını belirtti.
-"ÇOCUKLAR ETKİLENİYOR"-
D.Ü Rektör Yardımcısı ve Psikiyatri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aytekin Sır da AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukların televizyonda gördüğü herhangi bir olayı gerçek gibi algıladıklarını söyledi.
Ailelerin çocuklarının izleyeceği televizyon programlarını dikkatli seçmeleri gerektiğini anlatan Sır, "Çocuklar soyut ve somutu birbirinden ayırt edemedikleri için televizyonda gördüğü her şeyi gerçek zannedebiliyor. Çocuklar
sihir ve büyü ile ilişkili programlardan etkileniyor. Televizyonda uçan birisini gördüklerinde o kişinin gerçekten uçtuğunu düşünüyor ve uçmaya çalışıyorlar. Bir çok anne ’benim çocuğum uçmaya çalışıyor’ diyerek bize getiriyor. Burada anne babalara, devlete ve medyaya büyük görev düşüyor" dedi.
-"KUMANDA ÇOCUĞUN ELİNDE OLMAYACAK"-
Televizyonlarda yayınlanan ve RTÜK’ün denetiminden geçen bir çok
programın çocukları olumsuz yönde etkilediğini da kaydeden Sır, çocukların
gördükleri ilginç olayları kendilerinde uygulamaya çalıştığını belirtti. Sır
şöyle konuştu:
"Televizyonda ameliyat yapıldığını gören bir çocuk kendisinin de
ameliyat yapacağını düşünebilir ve kardeşinin karnını keserek ameliyat yapmaya
çalışabilir. Bu tehlikeli durumların meydana gelmesini önlemek için öncelikle
anne ve babalara büyük görev düşüyor. Anne ve babaların çocuklarına mutlaka
programlı bir şekilde televizyon seyrettirmeleri gerekiyor. Yani kumanda çocuğun
elinde olmayacak ve çocuk istediği kanalı istediği saatte izleyemeyecek. Çocuğun
izleyeceği programlar anne ve baba tarafından önceden tespit edilecek. ’Şu gün,
şu saatler arasında yayınlanan programı izleyebilirsin’ şeklinde. Diğer taraftan
anne ve baba tarafından çocuklara seyretmemesi gereken programlarla ilgili de
kesin yasaklar koymalı, buna uymadığı taktirde gerekirse o kanal tümü ile iptal
edilmelidir.
Devlete düşen görev özellikle çocukların televizyonu en yoğun seyrettiği
sabahın erken saatlerinden akşam saat 8’e kadar olan zaman diliminde zararlı
olabilecek programları yayından kaldırmak. Medyaya düşen görev de şiddet içeren
görüntüleri yayınlamamak ve çocukların olumsuz etkileneceği görüntüleri çok titiz
bir şekilde seçerek yayına vermektir."