25.04.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
Önder Yılmaz - TBMM Deprem Araştırma Komisyonu, afet sonrası vatandaşlara ihtiyaç duydukları yardımların karşamadan uzak bir düzen içinde ulaştırılabilmesi için “barkod sistemi” önerisinde bulundu. Komisyonca hazırlanan raporda, afet yönetiminde kullanılan lojistik ve yardım depolarının büyük afetlerde yetersiz kaldığı, malzeme dağıtımında sorunlar yaşandığı tespiti yapıldı. Depo sayılarının artırılması ve dağıtımın verimli yapılması için yeni bir sistem kurulması gerektiği belirtilen raporda, çözüm önerisi özetle şöyle anlatıldı:
“Afet durumunda AFAD’ın depolarındaki malzemelere ilave olarak yurtiçi ve yurtdışındaki vatandaşlar, şirketler, STK’lar, dernekler, vakıflar afetzedelere destek olmak gayesiyle ayni yardım göndermektedir. Doğru cins ve doğru miktarda yardımın, ihtiyaç noktalarına sevk edilmesi gerekmektedir. Bunu yapabilmek için afet koordinasyon merkezinin bir ‘Barkod Sistemi’ geliştirmesi gerekmektedir. Bu sistemle; toplanan, depoda veya sevk halinde olan ve dağıtılan yardımların cinsini, miktarını gerçek zamanlı olarak izlemelidir. Depremzedelere iletilen ayni yardımlar Ayni Bağış Depolarında tasnif edilirken barkodlar ile depolanmalı ve dağıtılmalıdır.”
Psikoloji de gözetilsin
Raporda, afet sonrasında kurulacak şehirlerde deprem konutlarının sağlam zemin ve deprem yönetmeliklerine uygun yapılmasının yanında, depremzedelerin psiko-sosyal durumlarının da gözetilmesi gerektiği de vurgulandı. “Afetin kanuni, teknik, kurumsal yapılanma, ekonomik, sosyal ve kültürel bütün boyutlarıyla birlikte yönetilmesi için sadece bina, çevre, barınma konuları ile sınırlı kalmayıp; sosyal ilişkiler, kültürel ve psikolojik ihtiyaçlar, sosyal hizmetler ve özel ihtiyaçları olan gruplar gibi konular afet sonrası inşa sürecine dâhil edilmeli” denildi. Deprem yönetim sisteminin her safhasında sosyal ve kültürel ihtiyaçların gözetilmesinin önemine dikkat çekilen raporda, şunlar kaydedildi:
Mahremiyet temelli
“Afetzedelerin ekonomik refahını sağlayacak, acil yardımların dışında, kalıcı ekonomik programlar oluşturulmalı. Depremden sonra inşa edilecek konutlar afetzedelerin psiko-sosyal ihtiyaçları ve fiziksel ihtiyaçları göz önünde bulundurularak yapılmalı. Afetzedelerin engelli olma durumları, depremden sonra oluşan fiziksel ve ruhsal rahatsızlıkları, engellilik halleri hakkında araştırma yapılarak veriye dayalı kentsel tasarım ve belediye hizmetleri kurgulanmalı. Aile bireylerinden bazılarının depremde hayatını kaybetmesi yüzünden yeni hane tiplerinin ortaya çıkabileceği (birkaç akrabadan oluşan haneler, yakınları ile yaşayacak çocuk, yaşlı ve engelliler vb.) göz önünde bulundurularak mahremiyet ve erişilebilirlik temelli yaklaşım ile binalar inşa edilmeli.”
Farkındalık artırılmalı
Toplumda deprem ve diğer afetlere yönelik bilinç ve farkındalığın yeterli olmadığı tespiti de yer alan raporda, “Depreme hazırlık, deprem anında yapılacaklar, şahsi ve kurumsal seviyede alınacak tedbirler ve muhtemel riskler hakkında toplumda farkındalık yaratacak kamu spotları ve diğer bilgilendirici faaliyetler artırılmalı, popüler dizi veya programlara deprem hakkında kamu spotu yerleştirilmeli” önerileri sıralandı.