Vize ambargosunda öğrenciye yeşil ışık

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Türk öğrencilerin eğitim için en çok tercih ettiği ülkelerden biri; ülkeye her yıl 10 bin civarında öğrenci gidiyor. Öğrencilerin yüzde 50’si lisansüstü, yüzde 30’u lisans, yüzde 20’si de dil eğitimi için ABD’yi tercih ediyor. Ancak yaşanan vize krizi nedeniyle bu yıl pek çok öğrenci okuluna zamanında gidemedi; bu nedenle gelecek yıl için de pek çok öğrenci vize alamazsam kaygısıyla rotasını başka ülkelere çevirdi. Bu ülkeler arasında Kanada ve İngiltere öne çıkıyor.
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, dün yaptığı açıklamada, akademik eğitim veya dil öğrencisi, mesleki veya akademik olmayan eğitim vizeleri, değişim programı için vize başvurularında öncelik tanındığını kaydetti.
‘Süresi de netleşmeli’
Ancak bu açıklama öğrencilerin kaygılarını azaltmadı. Konuyla ilgili görüş aldığımız, ABD’de, Türk-Amerikan ilişkilerini yürüten düşünce kuruluşu Turkish Heritage Organization’ın (THO) Başkanı Ali Çınar da öğrencilerin bu kaygılarının yersiz olmadığını kaydetti. ABD ile yaşanan sorunların 2018’de de devam edeceğini belirten Çınar, öğrencilerin son dakika kararlarıyla vizelerde yine bir sorun çıkar korkusu yaşadıklarını dile getirdi. “Öğrencilere tanınan bu önceliğin ne kadar bir süreyi kapsadığı da netleştirilmeli” diyen Çınar, vize ambargosunun herkesi kapsayacak şekilde kaldırılmasının bu kaygıları azaltabileceği görüşünde.
Kendisi de eğitim için ABD’ye giden ve 19 yıldır burada yaşayan Çınar ile vize krizinden yola çıkarak, ABD’de eğitim üzerine bir röportaj yaptık. Çınar’a Türkiye-ABD ilişkileri açısından 2018’in nasıl bir yıl olacağını sorduk:
1 - ABD ile yaşanan vize krizi, ülkeye eğitim için giden öğrencileri nasıl etkiledi?
Vize krizi her sektörde olduğu gibi eğitimi de etkiledi. ABD’ye eğitim amaçlı gelmek isteyenler, okullarına zamanında gidemediler. Randevuya başvuru süresi uzadığı için birçok öğrenci mağdur oldu. ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nin eğitim için vize başvurularında öncelik tanınacağını açıklaması sevindirici bir haber. Ancak 2018’de ABD ile olan sorunlar devam edecek gibi görünüyor. Öğrenciler de son dakika bir değişiklik olursa korkusu yaşıyor. Ayrıca bu öncelik ne kadar bir süreyi kapsıyor? Öğrencilere ne kadar süre sonraya randevu verilecek? Bununla ilgili de bir açıklama yapılmalı. Tedirginlikleri ortadan kaldırmak için vize ambargosu herkesi kapsayacak şekilde kaldırılmalı. Böylece, öğrenciler de tedirgin olmaz.
2 - Dolardaki artışın Türk öğrencilerin yurt dışı eğitim tercihlerinde ABD aleyhine bir etkisi oldu mu?
Aslında olayın iki yanı var. Birincisi ABD’ye giden Türk öğrencilerin ülkedeki eğitim sektörüne katkısı, 400 milyon doların üzerinde. Bu ciddi bir rakam. Birçok üniversite vize krizi nedeniyle Türk öğrencilerden mahrum kalmaya başladı. Doların artması da bu durumda etken oldu. Bu bir gerçek ama zaten dolar kuru uzun zamandır yüksek. Rakamlara baktığımız zaman ortalama 10 bin 500 civarında Türk öğrenci ABD’de okuyor. Ancak vize krizi nedeniyle öğrencilerin İngiltere ve Kanada’ya yöneldiği görülüyor. Türkiye’de okuyan ABD’li öğrencilerin sayısı da düştü. 2014-2015’te 1.889 öğrenci Türkiye’de okuyordu, 2015-2016’da sayı 705’e düştü. Bunun nedeni Ortadoğu’da yaşanan olaylar ve Türkiye’nin ABD’de karalanması diyebiliriz.
3 - Öğrencilerin mezun olduktan sonra ABD’de çalışma olanakları var mı?
11 Eylül sonrası yabancı öğrencilerin iş bulması zorlaştı. Daha sonra çalışma vize kotalarının az tutulması ve şimdi de Başkan Trump’ın göçmenlere yönelik katı tutumu, iş bulmayı zorlaştırdı. O nedenle öğrencilere ABD’de okuduğu dönemde okul kredisi olarak bir staj yapmalarını öneririm veya okul bitiminde tanınan OPT adlı geçici çalışma vizesiyle bir tecrübe edinsinler. Ayrıca ABD’de olan Türk firmaları da iş fırsatları sunabiliyor.
4 - Öğrenciler, ne gibi sorunlar yaşıyor? Sorunların çözümü için öğrencilere yardım eden Türk kuruluşları var mı?
Öğrenciler ilk geldiklerinde kültür şoku yaşıyor ve adaptasyon sorunu oluyor. Tabii bu hangi eyalete gittiğinize de bağlı. Birçok eyalette Türk Kültür Dernekleri oluyor ancak çoğu öğrenci dersleriyle meşgul olduğu için etkinliklere katılamıyor. Ama bazı okullarda Türk Öğrenci Dernekleri var; orada aktifler.
THO olarak, eğitim bölümümüzde bazı araştırmalara yer veriyoruz. Türk öğrencilerin sorunu olduğunda yardımcı oluyoruz. Özellikle Work & Travel konusunda ciddi sıkıntılar yaşanmıştı, bu konuda ABD Dışişleri Bakanlığı ile iletişimde kalıp, sıkıntıları paylaştık.
5 - Kurumunuz başka hangi çalışmalar yapıyor?
Merkezi Washington, D.C.’de olan bir düşünce kuruluşuyuz. Güvenlik, ekonomi, insani yardım, eğitim, teknoloji ve enerji alanlarında paneller ve konferanslar yapıyoruz. New York Üniversitesi, George Washington Üniversitesi ile ortak paneller gerçekleştirdik. Akademisyenleri panellerimize davet ediyoruz. ABD kongre ve senatosunda Türkiye konusunda bilgilendirici çalışmalarımız oluyor. Eğitim alanı da önemli bir alan ve mümkün olduğunca gündemimizde tutmaya çalışıyoruz. www.turkheritage.org sitemizde yaptığımız çalışmalarla ilgili detaylı bilgi yer alıyor.

‘Güven sorunu çözülmeli’

6 - ABD’de çalışmalar yürüten bir düşünce kuruluşu olarak, 2018’de Türkiye-ABD ilişkileri konusunda öngörünüz nedir?
Türkiye-ABD ilişkilerinde; FETÖ, PKK-YPG, Zarrab Davası, vize krizi, Trump’ın Kudüs kararı, S400, Türkiye’nin Rusya ve İran’a yakınlaşması gibi birçok sorun var. Bu sorunların 2018’de devam edeceği görülüyor. Bu durum karşılıklı güven sorununun çözümüne yönelik adımların öncelikle atılması şartını ortaya koyuyor. İkili ilişki ve diyalog güçlü şekilde yapılmazsa, 2018’de Türkiye, ABD ilişkilerindeki sıkıntı daha da artacaktır. Bunu kesinlikle istemiyoruz. NATO müttefiki iki ülkenin bölgede barış ve istikrarı sağlayıcı ortak adımlar atması, Türkiye’nin haklı beklentilerinin yerine getirilmesi önemli.

2019’dan itibaren randevu verilecek

ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, Türkiye’deki temsilciliklerinde göçmen olmayan vize başvuruları için randevuların Ocak 2019’dan itibaren verileceğini duyurdu. Büyükelçiliğin açıklamasında, uzun bekleme sürelerine rağmen Türkiye’deki ABD temsilciliklerinin göçmen olmayan vize işlemlerinin devam ettiği belirtildi.
Randevuların Ocak 2019 için müsait olduğu belirtilen açıklamada, başvuruların “Her zaman olduğu gibi Türkiye dışından da” yapılabileceği kaydedildi.
Açıklamada, “ABD vize başvuruları hâlâ sınırlı ancak biz tıbbi ve iş seyahatlerinin yanı sıra F, J, M (akademik eğitim veya dil öğrencisi, mesleki veya akademik olmayan eğitim vizeleri, değişim programı) ve dilekçeye dayalı çalışma vize kategorilerine öncelik veriyoruz” denildi. l AA

Bütçenin yüzde 80’i maaşlara!

Milli eğitime 2018’de 134 milyar 727 milyon TL kaynak ayrıldı. TBMM Genel Kurulu’nda dün kabul edilen Milli Eğitim Bütçesi’nden 92 milyar 528 milyon 652 bin TL’lik payı Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) alıyor. Geçen yıl 85 milyar 48 milyon 584 bin TL olan bütçeyle kıyaslandığında, 2018 MEB bütçe ödeneğinde yüzde 8,8 oranında bir artış oldu. Ancak enflasyon dikkate alındığında 2018 bütçe ödeneğinin 2017’ye göre yüzde 1-2 oranında arttığı tahmin ediliyor.
Eğitim Reformu Girişimi’nin (ERG) MEB 2018 Yılı Bütçe Tasarısı Değerlendirmesi’ne göre MEB bütçesinin yüzde 80’i kamu çalışanlarının maaşlarına gidecek. Bütçenin 72,9 milyar TL’si (yüzde 79) okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim okullarına ayrılıyor. Yatırımlarla ilgili sermaye giderleri ödeneğinin kademelere göre dağılımına bakıldığında yatırım ihtiyacının fazla olduğu ilköğretim düzeyine ayrılan ödeneğin yüzde 99 arttığı görülüyor. Bu durum derslik ihtiyacının tamamen giderilmese de azaltılacağına işaret ediyor.
Raporda bu yıl bütçe ödeneği teklifi 1000 TL olarak alındığında ortaya şu ilginç sonuçlar çıkıyor.
Bütçenin 792 TL’si kamu çalışanlarının maaşlarına ve sosyal güvenlik primi ödemelerine,
94 TL’si mal ve hizmet alımlarına,
84 TL’si sermaye giderlerine (Okul ve derslik yapımı, yatırımlar gibi),
30 TL’si cari transferlere (Hane halklarına yapılan yardımlar, yurtdışına ve kar amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferler) ayrılmış olacak.
2018 yılı MEB bütçe ödeneği teklifi 1.000 TL olarak kabul edilip okul türlerine göre ayrıldığında bütçenin yüzde 50’ye yakının ilköğretim okullarına gittiği görülüyor:
460 TL’si resmi ilköğretim okullarına,
134 TL’si resmi mesleki ve teknik ortaöğretim okullarına,
103 TL’si resmi genel ortaöğretime,
71 TL’si resmi imam-hatip ortaöğretim okullarına,
19 TL’si resmi okul öncesi kurumlara,
16 TL’si özel öğretim kurumlarına
197 TL’si diğer kurumlara ayrılmış olacak.

Mercedes, yıldız kızlarını ziyaret etti



Mercedes-Benz Türk, meslek sahibi olmak isteyen kızları eğitim yolunda desteklemek amacıyla Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’yle (ÇYDD) hayata geçirdiği “Her Kızımız Bir Yıldız” projesi kapsamında, bursiyerlerle buluşmaya devam ediyor. Bu kapsamda Mercedes-Benz Türk yetkilileri, Gaziantep’te destek verilen kızlarla bir araya geldi. 200’ü üniversite olmak üzere, 1.200 öğrenci burstan yararlandığı projede, bursiyerlerin bulunduğu 56 ilin ziyaret edilmesi planlanıyor. Mercedes-Benz Türk bünyesinde de mavi yakalı kadın çalışanların yüzde 10’unu yıldız kızlar oluşturuyor.

Etik Akademisi yeni mezunlarını verdi

Maltepe Üniversitesi ile Etik Değerler Merkezi Derneği (EDMER) işbirliğinde etik ile meslekler arasındaki ilişkinin kurulmasına katkı sağlayan Etik Lider Akademisi Sertifika Programı’nın 8. Dönem Mezuniyet Töreni yapıldı. QNB Finansbank ev sahipliğinde, EDMER Onursal Başkanı Bülent Şenver’in katıldığı törende 19 öğrenciye sertifika verildi. Program kapsamında gençlere, gelecekte etik değerlere sahip birer lider olabilmeleri konusunda seminerler düzenleniyor.

Gençler, turizmin liderleriyle buluştu



Okan Üniversitesi ile Prontotour’un hayata geçirdiği “Gastronomi ve Seyahat Yazarlığı” dersi kapsamında düzenlenen panelde öğrenciler, turizmi uzmanlardan dinlediler.

Okan Üniversitesi Gastronomi Bölümü’nün Prontotour’un marka sponsorluğunda bu yıl hayata geçirdiği “Gastronomi ve Seyahat Yazarlığı” dersi kapsamında bir panel düzenlendi. Panelin moderatörlüğünü Milliyet Gazetesi Yazarı Abbas Güçlü’nün yaptığı Turizm, Gastronomi ve Eğitim başlıklı ilk oturumunda Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan, Prontotour Yönetim Kurulu Başkanı Ali Onaran, UBYO Müdürü Tunçdan Baltacıoğlu konuşmacı olarak yer aldı.
Panelin açılışında turizm ve seyahat yazarlığının keyifli bir meslek olduğuna değinen Abbas Güçlü, “Yazmaya devam edin, yazdıkça insan gelişiyor” dedi. Güçlü, yazar olmayı düşünen gençlere tarafsız, gözlemci ve cesur olmalarını önerdi, turizmin gelişmesi için onlara büyük iş düştüğünü söyledi.
‘Gastronomide zenginiz’
Türkiye’nin ilk tatil köylerinden Marco Polo’nun kurucusu olan Bekir Okan, konuşmasında turizmin dünden bugüne geldiği noktayı değerlendirdi. Üniversitede uygulamaya önem verdiklerini kaydeden Okan, gastronomi bölümü öğrencilerinin mezun olduğunda işlerinin hazır olduğunu kaydetti.
Ali Onaran da konuşmasında Türkiye’de turizmin çok geliştiğinin altını çizerek, öğrencilere keyifli bir iş seçtiklerini söyledi. Türkiye’nin gastronomi konusunda muhteşem bir zenginliğe sahip olduğunu vurgulayan Onaran, tanıtımdaki sıkıntılara dikkat çekerek öğrencilere “Sizlere çok önemli görev düşüyor. Siz yazacaksınız, bu konuda gelişecek, daha doğru işler yapacağız” dedi.
Turizmde ciddi bir eğitimin olmadığını dile getiren Tunçdan Baltacıoğlu, turizm bölümlerine ilginin az olduğunu kaydederek, sektörde şirketlerin işe alırken turizm bölümü mezunlarına öncelik verirse bu bölüme ilginin ve sektörde kalitenin artacağına dikkat çekti.
Okan Üniversitesi Gastronomi Bölümü Başkan Yardımcısı İlkay Gök’ün moderatörlüğünü yaptığı ünlü gezginlerle gastronomi seyahatleri konulu ikinci panele, Prontotour’un marka elçisi Mehmet Kırali, Ferit Özkaşıkçı, Salih Seçkin Sevinç, Cüneyt Durhan, Funda Aydeniz katıldı. Panelde Prontotour, Yoldasin.com’a seyahat yazıları yazan öğrenci Başak Afacan’a Viyana turu ödülü verdi.