09.04.2025 - 15:25 | Son Güncellenme:
Beykoz Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi, İletişim ve Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Pınar Seden Meral tarafından 8 Nisan tarihinde Kavacık Yerleşkesi Konferans Salonu'nda düzenlenen söyleşide Yüksek Mimar ve Yüksek İnşaat Mühendisi Yoshinori Moriwaki, Türkiye’nin deprem kuşağında yer almasının ortaya çıkardığı risklere dikkat çekerek yapı güvenliği, bireysel hazırlık ve eğitim sisteminin rolü üzerine kapsamlı bir değerlendirme sundu. Türkiye'de 30 yılı aşkın süredir yaşayan Moriwaki, yıllara dayanan deneyimini de katılımcılara anlatarak, “Depremle yaşamayı değil, ona karşı güçlü durmayı öğrenmeliyiz. Türkiye ile Japonya’nın sismik ve kültürel benzerlikleri var. Her iki ülke de aktif fay hatları üzerinde bulunuyor. Depreme karşı hazırlık tercih değil, zorunluluk olmalı” diye konuştu.
‘OKUL VE HASTANELER GİBİ KRİTİK YAPILAR GÜÇLENDİRİLMELİ’
Hazama Ando Corporation Genel Müdürü ve Japonya Yurtdışı İnşaat Şirketleri Derneği Türkiye Şubesi Genel Sekreteri olan Moriwaki, Türkiye’nin jeopolitik konumu, fay hattı yapısı ve özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın taşıdığı risklere değindi. Moriwaki, “Japonya’ya kıyasla Türkiye’de daha az sayıda deprem yaşanmasına rağmen can kaybı daha fazla. Yapı denetimi ve inşaat kalitesi kritik önem taşıyor. Deprem öldürmez, bina öldürür. İstanbul’un farklı ilçelerindeki zemin yapılarına dikkat edilmeli. Bireysel hazırlığın yanı sıra okul ve hastaneler gibi kritik yapılar mutlaka güçlendirilmeli” dedi.
‘DEPREM BİLİNCİ EĞİTİMİ KÜÇÜK YAŞTA BAŞLAMALI’
Japonya’da deprem bilincinin çocuk yaşta kazandırıldığını belirten Moriwaki, “Japonya’da her ay düzenli olarak bireysel ve aile katılımlı tatbikatlar yapılıyor. Türkiye’de ise yıllık tatbikatlar yetersiz. Çocuklara yönelik farkındalık çalışmaları artırılmalı” diye konuştu.
DEPREM ÇANTASINDA OLMASI GEREKENLER
Deprem sonrasında hayatta kalma şansını artıran temel önlemleri paylaşan Moriwaki, sözlerine şöyle devam etti:
“Deprem sırasında ve sonrasında sakin kalmak önemli. Yaşam üçgeni oluşturmak, cam ve seramikle kaplı alanlardan uzak durmak ilk etapta hatırlamamız gereken noktalar. Evinizde ya da iş yerinizde mutlaka bir deprem çantası bulundurmalısınız. Bu çantada su, enerji verici bir gıda (örneğin bal ya da çikolata), tuz, metal düdük ve maske yer almalı. Su ve enerji kaynakları dikkatli kullanılmalı, hemen tüketilmemelidir. Enerjinizin tükendiği anlarda zemine vurarak ses çıkarmak, arama-kurtarma ekiplerinin sizi bulmasını kolaylaştıracaktır.”
‘TÜRKİYE’DE GÜVENLİ YAPILAR MÜMKÜN’
Türkiye’de depreme dayanıklı yapıların inşa edilebileceğine dair umutlu olduğunu söyleyen Moriwaki, “Mecidiyeköy Viyadüğü, Osmangazi Köprüsü ve Marmaray gibi projelerde kullanılan teknikler bu konuda örnek teşkil ediyor. Japonya’daki sistemde mimar ve mühendislerin mesleki yetki kazanabilmeleri için iki yıl pratik yapmaları gerekiyor. Türkiye’de bu sürecin doğrudan başlaması sistemsel bir fark yaratıyor” dedi.
‘AMACIM 'TÜRKİYE'DEKİ KADAR SAĞLAM BİNALAR' İFADESİNİ YERLEŞTİRMEK'
Konuşmasını Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e olan hayranlığını dile getirerek tamamlayan Moriwaki, “Hayatımın sonuna kadar Türkiye’de kalacağım. Amacım Türkiye’de yapı güvenliğini artırmak ve dünyada ‘Türkiye’deki kadar sağlam binalar’ ifadesinin yerleşmesini sağlamak” diye konuştu.
Etkinlik sonunda Moriwaki’ye, Beykoz Üniversitesi Doğal Afetlerde Arama Kurtarma Ekibi’nin (BÜDAK) afet müdahale çantalarında kullandığı özel hazırlık kiti hediye edildi.