19.09.2018 - 15:25 | Son Güncellenme:
İHA
Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde yaşayan 17 yaşındaki Ecem Balcı, 5 Ocak’ta evinden ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamadı. Ailenin durumu polise bildirmesi üzerine polis ekipleri Ecem’i bulmak için arama başlatırken, Ecem’in annesi Esra Ercömert (41) bir not bırakarak Kandıra’ya bağlı Kerpe’de kayalıklardan denize atlayıp hayatına son verdi. Polis ekipleri, Esra Ercöment’in intiharının şüpheli olabileceği üzerinde durarak olayla ilgili inceleme başlatarak Ecem'in annesinin arkadaşı Süleyman K. ve akrabalarını gözaltına almıştı. Gözaltındaki Süleyman K.'nın ifadeleri üzerine ekipler, 16 Şubat gecesi Ecem'in cesedini Gölcük’e bağlı Ayvazpınar Köyü Yapraklı Deresi mevki'inde gömülü halde buldu. Süleyman K. sorgusunda Ecem'i öldürerek gömdüğünü itiraf etmesi sonrasında tutuklanarak cezaevine gönderildi. Gözaltına alınan şüphelilerden N.K., Y.K., R.Ö.Y., K.A. ve İ.D. suç ve delilleri yok etme veya değiştirme suçundan adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
Cinayetin davası görülmeye başladı
Yaklaşık 9 ay önce gerçekleştirilen cinayet olayının davası Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başladı. Duruşmada tutuklu yargılanan Süleyman K., cezaevinden SEGBİS sistemiyle katılırken, tutuksuz yargılanan N.K., Y.K., R.Ö.Y., K.A., İ.D., Ecem Balcı’nın babası Gökhan Balcı, yakınları, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı avukatı, ve Kadın Meclisleri platformu üyeleri ise davada hazır bulundu. takip etti. Davanın ilk duruşmasında tutuklu Süleyman K., ağabeyi Y.K., ablası K.A., abisinin eşi N.K., ortağı R.Ö.Y. ve arkadaşı İ.D.’nin savunmaları dinlendi.
Sanık, polis ifadesinde kabul ettiği suçlamaları mahkemede reddetti
Duruşmada ilk savunmayı yapan ve polis ekiplerine verdiği ifadesinde Ecem Balcı’yı öldürdüğünü ve ormana gömdüğünü söyleyen Süleyman K., cinayeti kendisinin işlediği yönündeki iddiaları reddetti. Süleyman K., emniyette verdiği ifadesinde polis baskısının olduğunu iddia ederek, “Üzerime atılan suçlamayı kabul etmiyorum. Benim maktulün annesi ile yaklaşık 1 yıllık bir ilişkim oldu. İlişki bir süre önce bitti ama Esra ile dostluğumuz devam ediyordu. Bu süreçte Ecemle çok yakından ilgilendim. Kendisinin bizim ilişkimize karşı olduğu söylenemezdi. Ancak para almazsa olumsuz tepkiler gösterebiliyordu. Maktulü ben öldürmüş değilim. Kaybolduğu gün kendisine araba kullanmayı öğrettim. Daha sonra siyah bir jip geldi, ona binip gitti. Bu kendisini son görüşümdü” dedi.
“Olay benim üzerime yıkılmaya çalışılıyor”
Kendisinin gözaltına alındığında annesinin Ecem’in cesedinin gömülü olduğu yerin yazılı olduğu bir not verdiğini iddia eden Süleyman K., “Ecem kaybolduktan sonra emniyete çağırıldım. Ben Ecem sebebi ile çağrıldığımı sanıyordum ama başka olaydan kaynaklı bir aranmam varmış. Orada Ecem’in annesi ve babası da vardı. Ben karakoldan ayrılırken Esra bana bir not verdi. Bu notta kızının cesedinin bulunduğu yer ile bir cep telefonu SİM kartı vardı. Sırrını saklamam gerektiği ve başka çare kalmazsa cesedin yerine ulaşabileceğim yazıyordu. Cezaevindeyken polisler 3 defa yanıma geldiler. Ben Esra’nın ilişkisinin olduğu şahısın Ecem Balcı’ya karşı cinsel istismarda bulunduğunu, hatta Ecem’in kendisinden olan bir çocuğunu hamileyken aldırdığını biliyorum. Ortada bir istismar var. Olay bana yıkılmaya çalışılıyor. Diğer sanıkların Ecem’in cinayeti ile ilgili hiçbir ilgileri yoktur. Ben sadece Esra’nın bana verdiği SİM kartını kız kardeşimin saklamasını istedim. Daha önce verdiğim ifadeleri kabul etmiyorum. İfadeyi polis ekiplerinin yoğun baskısı altında verdim” diye konuştu.
Süleyman K.’nin ablası, suçsuz olduklarını iddia atti
Ecem Balcı’ya ait sim kartını cezaevindeki ziyaretinde Süleyman K.’den alan sanıklardan K.A. ise savunmasında, “Suçlamaları kabul etmiyorum. Ağabeyim olay tarihinde başka bir suçlama ile cezaevindeydi. Bu dönemde Ecem’in öldürülmesi gündeme yansımıştı ve ağabeyimin adı da bu olayda geçiyordu. Cezaevine yapmış olduğumuz ziyarette Süleyman K., abim Y.K.’ye memur aracılığıyla bir zarf teslim etti. Ben zarfı açtığımda içerisinde SİM Kartı gördüm. Daha sonra R.Ö.Y’ye verdim” ifadelerine yer verdi.
Diğer sanıklar da iddiaları ret ettiklerini iddia ettiler
Sanıklardan S.K. ve eşi N.K.’de suçsuz olduklarını söyleyerek, Süleyman K.’den alınan SİM kartı ile ilgili hiçbir alakalarının olmadıklarını iddia etti. K.A.’dan sim kartı alan R.Ö.’ye ise SİM kartı saklaması için Süleyman K. ile ortak olan arkadaşları İ.D.’ye teslim ettiğini söyledi. Kartın Ecem Balcı’ya ait olduğunu bilmediğini iddia eden sanıklardan İ.D., kartı arkadaşı olan Süleyman K.’nin emaneti olarak aldığını ve daha sonra istenmesi üzerine polis ekiplerine teslim ettiğini belirterek suçsuz olduğunu kaydetti.
Davanın 21 Kasım tarihine ertelenmesine karar verildi
Sanıkların ifadelerinin dinlenmesinin ardından kararı açıklayan mahkeme heyeti davanın 21 Kasım tarihine ertelenmesine karar vererek, Ecem Balcı’nın otopsi raporunun istenmesine, Esra Ercüment’in intiharına ait soyaların istenmesine, Süleyman K.’nin tutukluluğunun devam etmesine, dosylarda isimleri geçen tanıkların bir sonraki duruşmada mahkemeye getirilerek dinlenmesine ve Gölcük’te Ecem’in cinsel istismara uğradığı iddialarının soruşturulduğu dosyanın gizlilik kararının kalkmasının ardından istenmesine karar verildi.
“Artık kadın cinayetlerine son vermek istiyoruz”
Duruşmanın ardından açıklamada bulunan Ecem’in babası Gökhan Balcı, kızının katillerinin hak ettiği cezayı çekmesini istediğini söyledi. Avukat Aslıhan Şen ise dava süreci hakkında bilgi verdiği açıklamada, “Sanık Süleyman K. Ecem’i nasıl gömdüğüne kadar her ayrıntıyı daha önceki ifadesinde verdi. Ama bugün ki cinayetinde ifadesinin doğru olmadığını beyan etti. Tamamen çelişkili beyanlar var. Şimdi 2. Celsede otopsi sonuçlarını bekliyoruz. İstismar var mı, yoksa Ecem bir define cinayetine mi kurban gitti? Bunlar araştırılacak. Esra’nın intiharı da incelenecek. İntihar mı yoksa bir yönlendirmenin olduğu incelenecek. Adalete güveniyoruz. Artık kadın cinayetlerine son vermek istiyoruz” ifadelerini kullandı.