Büyük devletler geçmişe bakarak değil, geleceği planlayarak hareket eder.
Bugün Türkiye’nin yaptığı da tam olarak budur.
Terör örgütü elebaşının ‘Amasız, fakatsız, şartsız, şurtsuz’ “Silahları bırakın” çağrısı yapması ve PKK’ya kendisini feshetme talimatı vermesi tarihi bir adımdır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin terör örgütünü bitirdiği bizzat örgütün kurucusu tarafından kabul edilmiştir.
İmralı’nın açıklamasındaki “Federasyon, idari özerklik gibi çözümler tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır” vurgusu bir devrin kapandığının metne yansıyan bir diğer itirafıdır.
Bundan sonraki süreci devlet “İhtiyatlı bir iyimserlikle” takip edecektir.
Örgütün silahlı kanadı kadar onun siyasi uzantısının takınacağı tavır dikkatle not alınacaktır.
Devletin gösterdiği samimiyet ve uzattığı elin kıymetini umarım bilirler.
Kaynağı belirsiz rapor mu olur?
CHP’nin 2022 yılında yayınlanan “Türkiye’nin Utanç Tablosu: Çocuk Anneler” adlı bir rapor var. CHP Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi belirli aralıklarla bu raporu güncelliyor ve bazı iddialarda bulunuyor.
İlgezdi’nin raporuna göre Türkiye’de 2021 yılında 39 bin 281 bebek 19 yaşından küçük anneler tarafından dünyaya getirilmiş. Raporda verilen rakamların kaynağı belirtilmemiş, her algı çalışmasında olduğu gibi “TÜİK rakamları güvenilir değil” denilmiş. Ve rapor tam da beklendiği üzere “Çocuklara kıymayın efendiler” klişesi ile bitirilmiş.
Peki gerçekler ne? Devletin resmi rakamlarıyla başka ülkelerin istatistiklerini karşılaştırarak erken yaşta evlilik meselesine bir bakalım.
Öncelikle Türk Medeni Kanunu’nun 124.maddesine göre erkek ve kadın 17 yaşını doldurmadan evlenemez. Ancak hakim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple 16 yaşını doldurmuş olan erkek ve kadının evlenmesine izin verebilir. Yani kazai rüşt alan ve reşit bireylerin bebek sahibi olmasında yasal bir engel yok.
Kaldı ki CHP’nin rakamında doğum yapan yaşı küçük anne verileri 19 yaş ile başlatılıyor. Çünkü iddia ettikleri gibi daha küçük yaşlarda doğum yapan anne sayısı istatistikleri raporu hazırlayanlara istedikleri verileri sunmuyor!
Türkiye’de reşit kabul edilme yaşı 18. Bu yaştaki gençlerimiz oy kullanıyor, ülkenin geleceğini belirliyor. Ama rapora göre oy kullanan bir insanın 19 yaşında da olsa anne -baba olma hakkı olmamalı!
Kaldı ki Türkiye yaşı küçük anne olma oranının son derece düşük olduğu bir ülke. 2001 yılında gerçekleşen 1 milyon 323 bin 341 canlı doğumun 157 bin 60’ı 19 yaş ve altı annelere ait. Bu rakam 2023 yılında 958 bin 408 doğumda 33 bin 581’e gerilemiş. Oransal olarak 2001’de canlı doğumların yüzde 11,87’si 19 yaş altı anneler tarafından dünyaya getirilirken, 2023’te bu oran yüzde 3,5’a düşmüş. Bu yüzde 70,51’lik bir düşüş anlamına geliyor.
Biraz daha detaylandırarak devam edelim.. Ki bir daha kimse yalan yanlış rakamlarla kimsenin aklını karıştırmasın.
2001 yılında 15 yaş altında doğum yapan ergen anne sayısı 2730. 2023 yılında ise 130.
2001 yılında gerçekleşen toplam canlı doğum sayısına oranlandığında oran yüzde 0,21 iken 2023’te yüzde 0,0136’ya gerilemiş. 15 yaş altında doğum yapanların sayısı yüzde 93,52 azalmış.
2001 yılında 15-17 yaş aralığında doğum yapan anne sayısı 50 bin 848. 2023’te ise 6 bin 505.
2001 yılında 17-19 yaş aralığında doğum yapan anne sayısı 103 bin 482. 2023 yılında ise 26 bin 946.
Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre 2022’de 15-19 yaş grubunda doğum yapan sayısı dünya ortalaması binde 41,8. Türkiye’de ise binde 12!
Özetleyecek olursak… 15-19 yaş grubunda doğum yapanlar bakımından Türkiye; dünya ortalamasının da Avrupa ülkelerinin çoğunun ortalamasının da oransal olarak daha gerisinde.
Demek ki neymiş… Mesele uyduruk verilerle rapor hazırlamak ve klişe sloganlarla gerçekleri çarpıtmak değilmiş. Türkiye 2001 yılından itibaren küçük yaşta evlilikleri önlemek için çok ciddi çalışmalar yapan ve bunun meyvelerini toplayan bir ülkeymiş. Rakamlar ortada. Yalın ve saf gerçek bu.
NOT: Raporda da olsa “Çocuk anneler” ifadesini kullanmak doğru değil. İstenmeyen bir durum bu ifadenin yaygınlaşmasıyla farkında olmadan normalleştiriliyor.