18.12.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu’nun katıldığı bir televizyon programında üniversiteler için “fuhuş evleri” benzetmesi yapması büyük tepki çekti. Sakarya Üniversitesi’nden yapılan açıklamada konuyla ilgili gerekli işlemlerin başlatıldığı belirtilirken; Sofuoğlu, hakkında Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılamak” suçundan re’sen soruşturma başlattı
Daha önce de tepki çeken açıklamalarıyla gündeme gelen Sakarya Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sofuoğlu, katıldığı bir televizyon programında üniversiteler için “fuhuş evleri” ifadelerini kullandı. Sofuoğlu’nun sözleri büyük tepki toplarken, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan, konuya ilişkin olarak “Üniversitemiz öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu’nun ulusal bir kanalda yapmış olduğu açıklamaların kabul edilmesi ve hoş görülmesi hiçbir şekilde mümkün değildir. Söz konusu konuşma ile ilgili gerekli işlemler yapılacaktır” dedi.
‘Haklı tepki’
Sakarya Üniversitesi’nden yapılan açıklamada da “Ebubekir Sofuoğlu’nun bir ulusal kanaldaki programda sarf ettiği sözler Sakarya Üniversitesi öğretim elemanları, öğrenci ve mezunlarının ve kamuoyunun haklı tepkisine sebep olmuştur. Bahsi geçen konuşmada Sofuoğlu, üniversitemiz ana yerleşkesinin bulunduğu Serdivan’ı da katarak sarf ettiği cümlelerde Sakarya’mız, bölgemiz ve ülkemiz kalkınma önceliklerine azami katkıyı verme çabasındaki üniversite mensuplarını töhmet altında bırakmıştır. Söz konusu ifadeler üniversitemiz dışında kalan üniversiteleri ve bir bütün olarak eğitim kurumlarını da zan altında bırakacak ağır ithamları barındırmaktadır” denildi. Açıklamada şunlar kaydedildi: “Öte yandan üniversitelerimizin araştırma, eğitim ve topluma hizmet merkezleri olarak faaliyet göstermeleri için bütün imkânları seferber eden Sayın Cumhurbaşkanımızın adının söz konusu açıklamada geçirilmesi de ayrıca büyük bir talihsizlik olmuştur. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu’nun bahsedilen konuşmasının kabul edilmesi ve hoş görülmesi hiçbir şekilde mümkün değildir. Söz konusu konuşma ile ilgili gerekli işlemlerin başlatıldığı hususu kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ise Twitter hesabından yaptığı açıklamada, akademisyenlerle ilgili disiplin işlemlerinin kanun gereği ancak üniversiteleri tarafından başlatılabilip yürütüldüğünü aktardı. Saraç, şunları kaydetti: “Evlatlarımızın okuduğu üniversitelerimizin, zikretmeye bile hicap duyduğumuz mekanlara benzetilmesi ve çok çirkin ifadelerin kullanılması asla kabul edilemez. Bu vesile ile akademik ifade özgürlüğünün yanlış anlaşılmaması ve hocalarımızın milletimizin değerlerine ve hassas olduğu konulara ve kavramlara dair konuşurken son derece dikkatli olmaları gerektiğini belirtmek isteriz.”
‘AKILLA BAĞDAŞMAYAN KABUL EDİLEMEZ SÖZLER’
Sofuoğlu’nun infial yaratan sözlerini siyasilerden de sert tepki geldi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: “Üniversitelerimizi zan altında bırakan kerih ve sakil açıklamayla ilgili gereken işlemlerin yapılacak olmasını memnuniyetle karşılıyoruz.”
İletişim Başkanı Fahrettin Altun: “Üniversitelerimiz araştırma, öğretim ve topluma hizmet merkezlerimizdir. Gençlerimiz ise göz bebeklerimizdir. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yükseköğretim alanında aldığımız muazzam mesafe üniversitelerimize, gençlerimize verdiğimiz değerin bir yansımasıdır.”
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş: “Üniversitelerimizin, Türkiye’nin ve ideallerimizin itici gücü olduğuna inanıyorum. Bu konuda akılla, izanla, ilimle, irfanla, vicdanla bağdaşamayacak sözleri asla kabul etmiyorum.”
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Milliyet’e yaptığı açıklamada “Zaman zaman akademi ya da başka camialardan, milletimizi üzen bu tür gereksiz, sorunlu toplumu üzen çıkışların olması en çok temsil ettiklerine inandıkları camiaya zarar veriyor. Toplumdan kopuk, insanımızın sinir uçlarıyla oynayan, hassasiyetlerimizi göz ardı eden bu tarz özensiz, genelleyici sözler çok üzücü. Öncelikle mensup oldukları camia ‘yeter artık’ demeli. Söz konusu açıklamalar için tabii ki ilgililer gerekli işlemleri yapılacaktır. Ancak esas mesele ceza vermek, disiplin kovuşturması, kurumdan ihraç vb. değil; esas mesele vicdandır, sorumluluk bilincidir. Ne kabalıktır bu. Yeter artık. Hedeflerine ulaşmış bir Türkiye’nin inşasında gençlerimizin önemli bir rolü olduğu inancındayız” dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: “Üniversitelerimizle ve gençlerimizle gurur duyuyoruz. Onlara dönük her türlü çirkin açıklamayı reddediyoruz ve kınıyoruz. Türkiye’nin geleceği tüm gençlerimize emanettir.”
CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya: “Üniversitelerimizi fuhuş evi gibi gören zihniyetin üniversite gençliğine vereceği hiçbir şey olamaz. YÖK, bu profesör bozuntusunun ünvanını elinden almalı, kampusun dışına çıkarmalıdır.”
CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal: “2016’daki bir konuşmasında Atatürk’e ‘gayrimilli’ diye hakaret eden Ebubekir Sofuoğlu, en son üniversitelere ‘fuhuş yuvası’ diyerek hakaretlerine devam etmiştir. Şimdi bu şahsın ‘Üniversiteler fuhuş yuvası’ demesinden mi, bunu diyenin profesör olmasından mı, bu sözlere kulak asmayıp konuşabilmesine cesaret ve izin verenlerden mi yoksa böyle bir konuşmadan sonra gidip üniversiteye yüzü kızarmadan ders verecek olmasından mı utanalım?”
MHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Levent Bülbül: “Asla kabul edilemez. Bu şahsın daha önce de dengesiz ve yanlış açıklamaları olduğunu biliyoruz. Bu hususun peşindeyiz. Böyle bir dönemde vicdanları sarsacak açıklamalar kimseye hizmet etmez.”
‘ÇİRKİN BİR KARALAMA’
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, “Sarf ettiği sözler, Sakarya’da eğitim almış kadın, erkek fark etmiyor, bütün öğrenciler adına yapılmış bir çirkin bir karalamadır. Yakışıksızdır ve İstanbul Sözleşmesi gereği üniversite gibi eğitim alanında bu tür tavır ortaya koyanların ilişiğinin kesilmesi gerekir. Bunun da kararını rektörle beraber Yüksek Öğrenim Kurumu(YÖK)vermeli” dedi.
Öğretim Elemanları Derneği Genel Başkanı Dr. Vahdet Özkoçak da şunları söyledi: “Akademisyenlerin düşünce özgürlüğüne saygılıyız ama bu düşünce özgürlüğü kapsamına giremeyecek kadar ağır bir itham. Akademisyenliğin içi ne yazık ki son dönemde boşalmış durumda. Akademi dünyasında ciddi bir erozyon var. Bu noktaya kadar maalesef ulaştı. Bu şahıs hakkında YÖK, açığa alınma yetkisini kullanılmalı ve görevden el çektirilmeli. Çünkü söylemi çok ağır ve kutuplaştırıcı. Bu tip söylemlerin kampüslere girmemesi gerekiyor.”
Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu da tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Bu zihniyette birisi ile aynı mesleği yapıyor olmak bir utançtır. Acilen öğrencilerden uzaklaştırılmalı. Üniversitelere fuhuş evi diyebilecek kadar fikri ve zikri bozukların profesör olabildiği başka bir yer var mıdır acaba?” -ÇİĞDEM YILMAZ İstanbul