10.08.2023 - 17:36 | Son Güncellenme:
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısı sonrası gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
İşte Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları: Şehitlerimizin ailelerine acılarını paylaştığımız iletiyoruz hepsine hürmetlerimizi arz ediyoruz. Türk demokrasisi açısından AK Parti tarihi açısından önemli bir gün. Türk demokrasisi açısında doğrudan Cumhurbaşkanımızın halkın oyuyla Cumhurbaşkanı olarak seçilmesinin 9.’uncu yıl dönümündeyiz.
Bütün bu sürece baktığımızda son derece önemli bir dönüm noktasına işaret ediyor. Siyasi hayatında yasaklarına görülür görülmez siyasi suikastlerle karşılaşmış olan Cumhurbaşkanımızın milletimizin desteğini alarak, milletten başkasının sözüne itibar etmeyerek yürüdüğü yolda vesayet üzerinde kendisini statü olarak konumlandırmış, millet iradesine karşı bütün yapılandırmalar karşısında demokrasi mücadelesinin taçlandırılması anlamına gelmektedir.
Pek çok tarihi olayda Cumhurbaşkanımız milletin hak ve menfaatlerini düşünen, bedeli ne olursa olsun emanete sahip çıkmaya devam ettiği görülmüştür. Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak bakımından bulunduğu her platformda en güçlü iradeyi koymuştur.
2018 seçimlerinde 26 milyon oy alarak takdir tecelli etmiştir. 223 seçimlerinde yaklaşık 28 milyon oy alarak tecelli etmiştir. Cumhurbaşkanımız milletin iradesine sahip çıkarken, milletimiz de her zaman verdiği destekle hiçbir zaman onu yalnız bırakmamış mücadele Cumhurbaşkanımızın kişisel mücadelesinden demokrasi mücadelesi olarak, küresel barışın vazgeçilmez aktörü haline gelmesinin tarihi olarak ortaya çıkmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımıza bir kere daha devlete hizmet yolundan başarılarının devamını diliyoruz.
SIFIR ATIK YENİ AŞAMALARA ULAŞIYOR
Çevresel inisiyatif olarak sıfır atık konusundaki Türkiye’nin ortaya koyduğu insiyatif, yeni aşamalara ulaşıyor. BM Genel Sekreterinin özel davetlisi olarak Emine Erdoğan Hanımefendi BM Genel Kurulu’na katılmıştı. Daha sonra genel sekreter Guterres, yazılı olarak BM sıfır atık kurulu başkanlığı teklifinde bulunmuştu, mekanizma hayata geçilmişti.
İlk toplantı çevrimiçi olarak gerçekleşti. Burada 5 yıl önce yüzde 13 olan geri kazanım kısa sürede yüzde 27.2’ye ulaşması, 2035 yılında yüzde 65’e ulaşma şeklindeki hedefimiz hanımefendi tarafından zikredildi.
Bütün yüzyılların en sıcak aylarından birini geçirdiğimizi söylüyor iklim bilimciler. BM Genel Sekreteri ifade etti dünya küresel ısınmadan küresel kaynamaya geçmiştir dedi.
İnisiyatifin küresel inisiyatif haline gelmesi, Türkiye’nin ortaya koyduğu inisiyatifi olarak son derece kıymetli bir misyonu sürdürmektedir.
KÖTÜ BİR SABIKAMIZ YOK
Muhalefetle ilgili tartışmalar var. Şunu ifade etmek gerekir, seçimlerin ilk turu devam ederken, muhaliflik adı altında propaganda merkezi gibi çalışan odaklar bizim karşımıza şu soruyu getiriyordu: Seçim sonuçları istediğiniz gibi çıkmasa kabul edecek misiniz?
Gündeme getirilen soru sorulduğunda buna ne diyorsunuz denildiğinde ben de şunu ifade etmiştim. Seçim sonuçlarının kabulü açısından bizim kötü bir sabıkamız yok. Seçim sonuçlarının reddi, ortadan kaldırılması bakımından darbelere destek vermek, yargı vesayetine destek verme bakımından CHP’nin kötü bir sabıkası var. Sorunun sorulması gereken onlardır.
BÜTÜN VATANDAŞLARIMIZ İYİ Kİ KILIÇDAROĞLU KAYBETMİŞ NOKTASINA GELMİŞTİR
Netice itibarıyla gelinene noktada eminim bütün vatandaşlarımız ister bize destek versin ister seçim sonrası rakiplere destek versin, ‘iyi ki Kılıçdaroğlu kaybetmiştir’ noktasına gelmiştir.
HASAR TESPİT ÇALIŞMALARI YAPILDI
Hangi siyasi faaliyetin içinde olursak olalım Cumhurbaşkanımızın deprem bölgesinin olağan hayat koşullarına döndürmesi konusundaki iradesi aynı güçle devam ediyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı inceleme yaptı, hasar tespit çalışmaları yapıldı. Cumhurbaşkanımızın katılımlarıyla orada hayatın normale dönmesi açısından temellerin atılması açısından faaliyetler yürütülüyor.
131 bin 51 konutun ihalesi yapıldı yıl sonunda 60-70 bin konutun teslimi gerçekleşecek.
TERÖR ÖRGÜTLERİ BELLİ ODAKLAR TARAFINDAN DESTEKLENİYOR
Sürekli takip ettiğimiz konu terörle mücadeledir. Pek çok değişkenin gündeme girdiğini biliyoruz. Etrafımızdaki coğrafyayı istikrarsızlaştırmak üzere birtakım siyasetlerin yürütüldüğünü görüyoruz. Terör örgütlerinin bağımsız faaliyet yürütmediğini siyasi denklemler içerisinde belli odaklar tarafından desteklenerek bunların kurgulandığını görüyoruz. Çalışma sadece bununla sınırlı değildir. Bunların arkasındaki siyasi denklemlerin, bölgemizde devletçikler oluşturarak istikrarı yok etmeye çalışan siyasi projelerin farkındayız, bunlarla mücadeleyi sürdürüyoruz. O teröristin, terör örgütünün arkasında kimin olduğunu görüyoruz. Terörü kaynağında yok etme stratejisi başarı ile uygulanmaktadır.
DÜZENSİZ GÖÇLE MÜCADELE
Düzensiz göçle mücadele konusu gündemimizdedir. Türkiye’nin birtakım kara propagandalarla göçmen karargahı olarak gösterilmeye çalışılması reddettiğimiz bir durumdur. 35 bin 797 düzensiz göçmen yakalanmıştır. Bunların 16 bin 18’i sınır dışı edilmiştir.
BAYKAR'IN İHA'LARI KARŞI KARA PROPAGANDA YÜRÜTÜLÜYOR
Yaz aylarında orman yangınları gündemimizde vatandaşların duyarlılığına teşekkür ediyoruz. Bireysel hataların facialara yol açtığını gördük. Ne kadar çok hassasiyet yükseltilirse o kadar kıymetli olacaktır. Orman teşkilatımız fedakarca mücadele ediyor. Muhalefet etmenin birikimi olması lazım. En son gördüğümüz gibi burada kullanılan diğer İHA/SİHA’lar ases çıkarılamazken BAYKAR’ın İHA’larına bir kara propagandanın yürütüldüğünü gördük. Verdikleri bütün rakamlar yanlış. Bununla ilgili ayrıntılı açıklamayı yaptım. Ortaya konulan fiyatlar dünya standartlarının altında rakamlar. Üstün teknolojilerin her sahada, orman yangınlarında kullanılması, güvenliğimiz açısından kullanılması dünyada bizi pozitif ayrıştıran bir tablo ortaya çıkarmaktadır.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İLE İLGİSİ YOK
Cumhurbaşkanımıza karşı yürütülen nefret suçları, Kur’an-ı Kerimi yakma eylemleri. Maalesef Kur’an-ı Kerimin yakılmasına destek vermesi ifade özgürlüğü ile hiçbir ilgisi yoktur. Doğru bulduğumuz yaklaşımla BM bunların suç teşkil ettiğini ifade eden bir karar almıştır.
İfade özgürlüğü din özgürlüğünü ortadan kaldıran kutsal nesnelere saldırıya imkan verecek düzeyde olmamalı. Biz bu devletlere siz üzerinize düşeni yapın dediğinizde ifade özgürlüğüne karşı bir söz söylemiş oluyoruz, görevinizi yerine getirin demiş oluyoruz.
Bir yerde Tevrat’a dönük olarak eylem yapılacağı zaman bu engelleniyor. Bu doğrudur. Hiçbir kutsal kitaba karşı eyleme izin verilmemelidir. Onun engellenmesi doğrudur fakat Tevrat’a dönük eylemi engelleyenler Kur’an-ı kerime aynı hassasiyeti göstermiyorlar.
RUSYA'NIN KKTC KARARI
KKTC’ye açılan devletlerin ofisinin temsilciğinin ya da orada kendi vatandaşlarına hizmet verecek noktasının tabi ki kıymeti vardır. Cumhurbaşkanımız BM Genel Kurulu’nda ifade etti. Artık bilinen, tekrarlanan müzakere yöntemlerine devam etmeyeceğiz. İki devletli çözümün kabul edilmesi gerektiğini ifade etti. Rum tarafının yürüttüğü siyaset, KKTC’yi eşit bir devlet olarak görmekten uzak Kıbrıs Türk’lerine eşit toplum görmekten uzaktır. Müzakere başlatıyorlar, müzakereden kaçan onlar oluyorlar.
Bütün bu bölge Akdeniz AB’nin kararının bedelini ödüyor. Kıbrıs Cumhuriyeti diye bir Cumhuriyeti Rumlar tek başına temsil edemezler, Türk tarafının onayı yoktur.
Oraya çıkan tablo, AB’nin aldığı karar bütün Akdeniz’de herkesin bedel ödemesine yol açıyor. 20 Temmuz törenlerinde Cumhurbaşkanımız açık ve net bir ifade kullanmıştır. Oraya Cumhurbaşkanı binası yapılıyor Rumlar ondan bile rahatsız oluyor. İki devletli çözümü konuşmanın aşamasına gelinmiştir.
KKTC’nin edindiği pozisyon önemli bir pozisyon olmuştur.