03.08.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
MİTHAT YURDAKUL - Ankara
Yenilenebilir enerjide güneşin yanı sına rüzgar da önemli bir alternatif olarak öne çıkıyor. Yazlık konutların yanı sıra dağ, yayla evleri ve teknelere kurulan rüzgar santralleri, şebeke elektriğine destek olarak kullanılıyor. Çok pahalı olmayan iki türbinle, yörenin rüzgar alma durumuna da bağlı olmak üzere bir konutun elektriğini sağlamak mümkün.
Rüzgar enerjisiyle 400 W ile 3 Kw arasında rüzgar türbinleri çalıştırılabiliyor. Bu sistemler, şebeke elektriği olmayan bölgelerin yanı sıra şebekeye bağlanarak da kullanılabiliyor. Dağ, çiftlik, yayla evleri ve yazlıklar, tekneler, karavanlar, havalandırma ve soğutma sistemleri, elektrik kesintilerinde yedekleme için rüzgar enerjisinden yararlanılabiliyor.
Maliyetler nasıl?
400 vatlık rüzgar türbininin bedeli yaklaşık bin 200 lira civarında. Kurulan her rüzgar türbini ortalama 4 yılda kendini amorti ediyor. 3-4 kilovatlık (KW) bir rüzgar türbini, aldığı rüzgara göre bir evin bütün ihtiyacına karşılayabilirken, 30 kilovatlık rüzgar türbini bir apartman ya da sitenin elektriğini karşılayabiliyor. Yaklaşık 3-5 bin liraya temin edilebilen 2 bin kilovatlık rüzgar türbininin iki tanesi bir yazlık için yeterli donanımı sağlıyor. Özellikle Marmara ve Ege gibi bölgelerin yoğun rüzgar alan yöreleri, bu yolla elektrik üretimine uygun. Güneş enerjisine göre küçük bir alanda kurulabilen rüzgar santralleri, konut ve yazlıkların yanı sıra sanayi işletmeleri için de kullanılıyor.
Uygun konum
Rüzgar enerjisi elde edilecek türbinin tepelik bir alana kurulması önemli. Dağ, tepe, orman, bina gibi alanlar türbini hareketlendirecek rüzgarı kesintiye uğratabiliyor. Rüzgar enerjisi kullanacakların, rüzgar dindiğinde birincil kaynak olarak faydalanmak üzere aynı zamanda şebeke elektriğini kullanıyor olması da önem taşıyor. Özellikle Akdeniz, Marmara ve Ege bölgeleri rüzgar enerjisinde verimli bölgeler olarak öne çıkıyor. Rüzgar türbinleri, karasal alanların yanı sıra daha büyük lisanslı yatırımlarda denizlere de kurulabiliyor.
Başvurular şirkete
Lisanssız olarak gerçek kişilere 1 MW’ı geçmeyecek şekilde rüzgar enerjisi izni verilebiliyor. Rüzgar enerjisi için önce bölgenin bağlı olduğu elektrik dağıtım şirketine başvuruluyor. İstenen belgeler teslim edildikten sonra şirket tarafından değerlendirme yapılıyor. Teknik olarak da uygun görülen projeler TEDAŞ’a sunuluyor. Verilen onaya göre, elektrik dağıtım şirketiyle bağlantı anlaşması yapılıyor. Böylece şebekeye bağlanan santralin ihtiyaç fazlası elektriği, dağıtım şirketi üzerinden satılabiliyor. Ön protokolün yapılmasının ardından santralin kurulumu yaptırılabiliyor. Birden fazla ortağı olan kooperatifler için ise 5 MW’a kadar tahsiste bulunulabiliyor.
Su enerjisinde süreç nasıl?
Akarsularda da belli limite kadar santral kurmak mümkün. DSİ’nin uygun görüşü ile toplam 300 kW kurulu güce kadar, lisanssız üretim için hidroelektrik enerji üretim tesisi kurulabiliyor. Bu kapsamda müracaat edilebilecek hidroelektrik enerji projelerine ilişkin listeler, DSİ tarafından ilan ediliyor. Hidrolik kaynaklara dayalı üretim tesisleri için su kullanım hakkı edinimi amacıyla öncelikle tesisin kurulacağı yerin il özel idaresine başvuruda bulunuluyor. Lisanssız HES için kişiler ve şirketler başvuruda bulunabiliyor. Sermayesinin yarısından fazlası belediyeye ait olan, belediyeler tarafından işletilen su isale hatları ile atık su isale hatları üzerinde bu kapsamda başvuru yapılabiliyor. 5 MW’ye kadar bu kapsamda lisanssız elektrik üretimi yapılabiliyor.