22.09.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Obezite sadece şişmanlatmakla da kalmıyor. Aynı zamanda; diyabet, hipertansiyon, kolesterol bozukluğu, kalp-damar hastalıkları ve siroza varan yağlı karaciğer hastalığı ile üreme ve rahim kanserine neden oluyor. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği’nin hazırladığı kılavuzdan yansıyan rakamlar da Türkiye’deki durumun ciddiyetini ortaya koyuyor; ‘Obezite prevalansı kadınlarda yüzde 34, erkeklerde ise yüzde 107 oranında arttı. Obezite, 45-74 yaş grubu kadınlarda yüzde 50’yi, 45-64 yaş grubu erkeklerde yüzde 30’u aştı. Obezitenin en düşük görüldüğü bölge ise Doğu Anadolu. Diğer bölgelerdeki oranlar birbirine yakın seyrederken, iller arasında Erzurum obezitenin en düşük, Adana ise yüzde 43.5 ile en yüksek olduğu kent olarak öne çıkıyor. Bursa, İstanbul, Samsun, Malatya, Ankara ve Konya’da oran yüzde 35 seviyesinde. 1975 yılında 5-19 yaş grubunda obezite oranı yüzde 1’den azken, 2016’da kızlarda yüzde 6, erkeklerde yüzde 8’e yükseldi.’
Teknoloji etkisi
Türkiye Endokrinoloji Ve Metabolizma Derneği Obezite Lipid Metabolizması Hipertansiyon Çalışma Grubu Başkanı Prof.Dr. Tevfik Sabuncu, yaşanan artışı, “Kilo artışının başlıca nedeni yaşam biçiminin kolaylaşması. Her yere arabayla gitmek, asansör.. Uzaktan kumandalı cihazların kullanımındaki artış bile obezitede patlamaya neden oluyor” sözleriyle değerlendiriyor. Fiziksel aktivitenin azalırken alınan enerji fazlalaştığını ve bunun kaçınılmaz kilo sorunu ortaya çıkardığını belirten Prof.Dr. Sabuncu; “Ayaküstü fast-food dediğimiz ve hızlı yenen sağlıksız besinler, unlu gıdalar, tatlılar, rafine karbonhidratlar, aşırı yağlı, enerji yoğun beslenme tarzı obeziteye yol açan faktörler. Yaşamın ilk yıllarında anne sütü ile beslenememek ileride obezite gelişminde rol oynuyor. Ayrıca boş zamanını akıllı cep telefonu, televizyon, bilgisayar, tablet, karşısında geçirenler de obeziteye yatkın hale geliyor. Sabah kahvaltısı ihmal edilmemeli ama kahvaltı, meyve, sebze, tam buğday ekmeği ve şekersiz içeceklerden oluşmalı. Okul kantinlerinde şekerli içecekler kesinlikle yasaklanarak, meyve ve simit dışında yüksek kalorili gıdalar satılmamalı. Hergün 30 dakika veya haftada 210 dakika egzersiz, sağlıklı yaşam için şart. Tempolu yürüyüş, haftada bir gün aletli egzersiz ihmal edilmemeli. En az 10 bin adım diyoruz. Halkın yaşam tarzını değiştirmeliyiz.”
Porsiyonlar nasıl olmalı?
Şişli Florence Nightingale Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Tuba Kayan Tapan, etin yanında makarna veya pilav, her sabah iş yerine giderken börek veya poğaça yenilmesinden vazgeçilmesi gerektiğini söylüyor; “Basit bir hesaplama yapacak olursak, 100 gram et kavurması ve 1 tabak pilav, 750 kalori. 100 gram ızgara et ve salata ise 300 kalori. Dolayısıyla alınan her fazla 350 kalori, vücutta ağırlık artışı, kan yağları, kan şekeri ve hipertansiyon riski anlamına gelir. Örneğin, 2 dilim peynir, 2 dilim ekmek, 5 adet zeytin, 1 adet domates ile yapılan kahvaltı 350 kaloridir. İki poğaça yenmesi ise 480 kalori. Konuşulması gereken sadece kalori de değil. Asıl önemli olan yüksek oranda doymuş yağ(margarin türevi) ve basit şeker (beyaz un) almış olmak. Çünkü karın bölgesindeki yağlanma, iki besin ögesinin artışı ile gerçekleşiyor. Sabah 10 dakika erken kalmak ve bir kahvaltı hazırlayıp yanımıza almak herkesin yapabileceği bir davranış. Yürümek ve koşmak da iyi bir çift ayakkabıdan başka bir şey gerektirmeyen basit egzersizler. İp atlamak, yüzmek, bisiklete binmek gibi daha etkili egzersiz seçenekleri de unutulmamalı. Öğle yemeklerinde fast food tarzı beslenme, su yerine sürekli şekerli çay, kahve, meşrubat tüketimi ve çalışma saatleri nedeniyle ara öğün bulundurmamak kilo alımının ateşleyicisi.”
Hareket edin bol su için
Tapan’ın gün içinde yapılmasını önerdiği basit önerileri ise şöyle:
- Öğle yemeklerini fast food, olmayan, mercimek çorbası, ızgara et ve yanında salata gibi besinsel yararlılığı yüksek olan bir menü tercih edilmeli. Eğer sipariş vermek zorundaysanız, ton balıklı salata, ızgara köfte salata, kepekli tost, ayran tarzında menüleri tercih edin. Pizza, hamburger tarzı yemekler, hem yüksek kalorilidir, hem de öğleden sonra iş verimini düşürür.
- Her 15 dakikada bir omuz, kol ve bacaklarınızı hareket ettirin. Fiziksel aktivitenizi artırın.
- Çay, kahve, meşrubat tarzı içecekleri tüketmek yerine masanıza bir sürahi alın ve bol bol su tüketin. Siyah çay yerine, yeşil çay yada beyaz çayı tercih edin.
- Çekmecenize kuru kayısı, incir, grisini, kepekli bisküvi, ceviz, fındık tarzı bozulmayan ve koku yapmayan gıdalar koyun.
- Tatlı ihtiyacınızı, ceviz, fındık ya da bademle beraber çubuk tarçın çayı tüketerek azaltabilirsiniz.
YARIN: PROF. DR. KUBİLAY KARŞIDAĞ ANLATIYOR: İTHAL BUĞDAYIN ETKİSİ