21.09.2008 - 01:40 | Son Güncellenme:
İLKE GÜRSOY Londra
Afrika’ya gidip oradaki hayvanlarla birlikte yaşamak isteyen, Tarzan'a âşık küçük İngiliz kız çocuğu; bugün 74 yaşında, 40 yılı aşkın süre Tanzanya’daki Gombe Milli Parkı’nda şempanzeleri incelemiş, onlarla ilgili araştırmalarda devrim yaratmış ve insan-hayvan ilişkisine yeni bir boyut getirmiş bir kadın.
Jane Goodall aynı zamanda dünya çapında saygı gören bir çevre, hayvan hakları ve barış aktivisti. Adını taşıyan organizasyon bu konularda çalışıyor. Türkiye dahil neredeyse 100 ülkede 8 bin grubun bulunduğu Roots&Shoots (“Kökler ve Filizler”) programı da, özellikle çocukların bu konudaki eğitimine odaklanıyor.
Yabani hayvan eti yemeyin
Goodall, “en yakın kuzenlerimiz” diye tanımladığı şempanzeleri korumanın pek çok yolu olduğunu söylüyor: “Yabani hayvan eti yememek ve veren lokantaları protesto etmek, egzotik hayvanların ticaretine tepki göstermek, eğlence sektöründe kullanılmasını engelleyen çalışmalara destek vermek...” Bir yeni yol da, giyim firması Gant’in organik pamuktan özel olarak ürettiği çanta ve tişörtlerden almak. Bir yıl boyunca satılan her ürün için firma Gombe Milli Parkı’na 12 ağaç dikecek. Bu sayede şempanzelerin yaşam alanı genişleyecek.
Şempanzeleri korumak neden önemli?
Araştırmalar gösteriyor ki insanlara biyolojik ve sosyal olarak çok yakınlar ve evrimi iyi anlamamızı sağlıyorlar. DNA’mızın neredeyse yüzde 99’u aynı. Kanımızda, bağışıklık ve sinir sistemi yapılarımızda büyük benzerlikler var. Ayrıca şempanzeler eko-sistemde hem avcı hem av olarak kritik bir yerde duruyorlar.
Karşı karşıya oldukları en büyük tehdit ne?
20’nci yüzyılın başında Afrika’da yaklaşık 2 milyon şempanze vardı. Bugün bu sayı 150 bin kadar. En büyük tehdit yaşam alanlarının yok olması ve yabani hayvan eti sektörü.
Tanzanya’ya ilk ayak bastığınızda yıl 1960’tı. O günden beri yaptığınız çalışmalarda öğrendiğiniz en ilginç şey nedir?
Araştırmalarımın ilk aylarında şempanzelerin avlandığını, yemek paylaştığını ve çeşitli aletler imal edip kullandıklarını keşfettim. O yıllar için çığır açan bilgilerdi. Annesini kaybeden bir bebeği evlat edinecek kadar şefkatli, ilkel tip savaşlara girecek kadar da zalim yaratıklar olabiliyorlar. İnsanlar gibi karanlık bir tarafları var. Ayrıca bizim gibi aile kuruyorlar, öpüşüyorlar, kucaklaşıyorlar, el ele tutuşuyorlar vs.
O dönemde bilimsel gözlemler sırasında şempanzeler numaralarla takip edilirdi. Sizin onlara birer ad vermeniz, işin içine duyguları katacağı ve objektifliğe zarar vereceği gerekçesiyle çok eleştirildi. Bu konuda ne diyorsunuz?
Evet, 1962’de Cambridge Üniversitesi’nde doktora adayıyken bilim adamları ve öğretim üyeleri beni eleştirdi. O dönemde genel kanı, hayvanların duygularının olmadığı yönündeydi. Ama çocukken hayvan beslemiş herkes bunun doğru olmadığını bilir. Çocukken Rusty adlı bir köpeğim vardı ve hayvanların zihninin, kişiliklerinin ve duygularının olduğunun farkındaydım.
Öğrenecek çok şeyimiz var
Peki şempanzelerle ilgili öğrenilecek her şey bitti mi artık?
Hayır, yeni gözlemler yaptıkça yeni sorular çıkıyor. Örneğin bir anne şempanze, kızının üç çocuğunu alıp kaçtı. Bunun nedenini bilmiyoruz. Ya da bazı dişiler başka bir gruptan bir erkekle çiftleştikten sonra kendi grubuna dönüyor, bazıları dönmüyor. Yani temel konularda büyük çapta aydınlandık ama öğrenecek çok şey var.
‘Yılın 300 günü evden uzaktayım’
- “En büyük destekçim annemdi. O yıllarda bir kadının Afrika ormanlarında tek başına çalışması duyulmamış bir olaydı. Bu konuda tek desteği annemden aldım. İlk aylarda gelip benimle kaldı, daha sonra da hep beni yüreklendirdi.”
- “Dünyanın her yerinde konuşmalar yapmaya gidiyorum. Yılın 300 gününü evimden uzakta geçiriyorum.”
- “Kıyafetlerle pek ilgilenmem. Yıllar önce San Diego Hayvanat Bahçesi benimle ilgili bir arşiv çalışması yaptı. 10 yıllık bir sürecin fotoğraflarını taradık ve baktık ki hep aynı şeyi giyiyordum. Neyse ki bu kampanya için Gant bana birkaç kıyafet verdi.”
Birçok kitabı ve belgeseli var
Jane Goodall, çalışmalarından ötürü İngiliz kraliyet ailesi tarafından, kadınlara verilen ve şövalyeliğe denk gelen “dame” ilan edildi. Ayrıca Goodall’ın Birleşmiş Milletler Barış Elçisi unvanı da var. Bunun dışında Fransa ’dan Legion d’honneur, Japonya’dan Kyoto Ödülü, Gandhi-King Ödülü sahibi. Yayımlanmış pek çok kitabı ve belgeseli bulunuyor.