01.10.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:
İnternetin Türkiye’de yaygınlaşmasıyla internet bağımlılığı da psikolog ve psikiyatristlerin inceleme alanına girdi. Uzmanlar, internet bağımlılığıyla ilgili kendilerine çok vaka gelmediğini ancak internetle ilgili en büyük sorunun ‘seks ve aldatma’ olduğunu belirtiyorlar.
Etrafınızda böyle örnekler çok görmüşsünüzdür... Belki de içlerinden biri sizsinizdir. Aralıksız her gün internete girip uzun saatler geçiren, yemeğini bile bilgisayar başında yiyen, kurduğu sanal arkadaşlıklar nedeniyle gerçek arkadaşlarını ve dünyayı unutan kişilerdir bunlar. Psikiyatristler, böyle insanları ‘internet bağımlısı’ olarak nitelendiriyor.
Ancak uzmanlar, bu tür sorunlar yaşayan insanların nadiren kendilerine başvurduklarını söylüyor. Doktor yardımı alanlar ise sanal anlamda yaşanan cinsel deneyimlerden sonra sorun yaşayanlar.
‘İsteksizlik başlamıştı’
Psikiyatrist Mustafa Güveli, karşısına gelen ilk vakayı şöyle anlatıyor: "İlk karşılaştığım hastamın sanal seks tecrübesinden sonra cinsel yaşamında ciddi anlamda performans kaybı oluşmuştu. Eşiyle ilişkilerinin bozulduğunu söylüyordu. Uyarılma sorunu ve istek kaybının olduğunu belirtiyordu. Bir süre sonra cinsel anlamda olumsuz deneyimlerinden pişman olup suçluluk duygusuyla depresyona girenler gelmeye başladı. Sonraları konunun sosyal boyutuyla ilgili başvurular başladı. Eşinin sabahlara kadar bilgisayarın başında olmasından sıkıntı duyan kadınlar geldi."
Uyku düzeni: Sohbet odaları ve sanal seks buluşma yerleri gece geç saatlerde dolup taşar. Bu nedenle sanal seks yaparak eşine ihanet eden kişinin uyku düzeni bozulur. Geçmişte erken yatan kişi, bu saatlere ayak uydurabilmek için gece geç saatlere kadar oturmak zorundadır.
Gizlilik ihtiyacı: Sevgiliniz ya da eşiniz sanal dünyada sizi aldatıyorsa, gerçekleri saklamak için eskisinden daha büyük çaba sarf eder. Mesela siz, o chat yaparken odaya girdiğinizde bir anda ekrandaki pencere kapanır. Evdeki bilgisayarında kullandığı chat programlarının ‘history’ (arşiv) bölümünü hep siler. Kullandığı chat programlarına başkalarının girmelerini önlemek için sürekli şifre kullanır.
Ev işleri: İnternette kalma süresi uzamaya başlar ve bu nedenle evdeki sorumluluklar ya da ev işleri çoğunlukla savsaklanmaya başlar.
Yalan: İnternet için yapılan ödemeleri saklamak amacıyla kredi kartı, sanal sevgiliyle görüşmeler nedeniyle de telefon faturaları saklanır. Telefon faturasında internete ödenen miktar konusunda yalanlar da giderek sıklaşır. Eğer evde değilseniz telefonu sürekli meşgul çalıyordur. Sorduğunuzda ‘mp3 indiriyordum’ gibi yalanlara başvurabilir.
Kişilik değişiklikleri: Eşiniz internet kullanmaya başladığından beri gözle görülür biçimde değiştiyse tehlike zilleri çalıyor demektir. Araştırmacılara göre internette sanal seks yapan erkekler giderek sessiz ve daha ciddi oluyor. Ayrıca sanal seks yapan kişi, eşiyle ilişkisinin gidişatı konusunda karşı tarafı suçlamaya başlıyor ve sekse ilgisi azalıyor.
İlişkiye yatırım: Sanal aşk yaşayanlar, yoğun internet takvimleri izin verse de evlilik ilişkilerinin giderek dışına çıkıyor. Akşam yemeği sonrası bulaşık yıkarken sohbet etmek ve hafta sonu ortak etkinliklerden kaçınıyorlar.
Psikiyatrist Mustafa Güveli, sanal seks yapanların kendilerini nasıl hissettiklerini şu sözlerle tanımlıyor:
"Sokakta yürüyen bir adama ya da yanınızda çalışan birine ‘Gel seninle sevişelim’ demenin yükü ağırdır. Sanal sekste ise rahatlık var. Bazısının sosyal statüsü, bazısının dini inançları reel anlamda aldatmayı kaldırmıyor. Sanal sekste ise sorumluluk yok. Pek çok gerçeği sırtına almadan sanal alemde bunu yaşıyor. Ama ortaya çıkınca çiftler arasında çok kaotik durumlar yaşanıyor. Sanal seksi bıraktığınızda artık her şey bitmiş, sıfır kilometre pürüzsüz bir adam değil, bağımlı birisinizdir. Sanal seks bağımlılığı bir hastalık olmuştur. Bana gelen hastaların çoğu erkek. Uyarılma, sertleşme, boşalma sorunu yaşıyorlar. Bir yerden sonra gerçek cinsellikten zevk alamama durumu ortaya çıkıyor. Evde mutsuz bir adam eşine ilgi gösteremiyor."
Doktor Güveli, kendisine başvuran ve eşlerinin sanal seks yaptığını fark eden kişilerin ruh hallerini de şöyle açıklıyor: "Eşleri kendini aldatılmış ve aşağılanmış hissediyor. Bu işin kafada bittiğini, ilişkinin gerçekte yaşanmasıyla sanal alemde yaşanması arasında çok ciddi bir fark olmadığını düşünüyor. Kadın, eşinin kendisini bilgisayarla aldattığını düşündüğünde kendisini ciddi aşağılanmış hissediyor. Bu nedenle çok ciddi depresyonla gelen insanlar var. İlaç ve psikoterapi yapıyoruz."
Psikiyatrist Güveli, sanal seksin aldatma olup olmadığı yönündeki sorumuza şöyle cevap veriyor: "Bence aldatmadır. Eğer baskılar kalkmış olsa insanların yüzde 95’i birileriyle cinselliği yaşayabilir. Sosyal statüsü, dini inançları, toplumun bu işe bakışı, ahlaki değerleri, kendisine yüklemiş olduğu misyon çatışmasından dolayı kişi, eşini veya sevgilisini aldatmaktan kendisini alıkoyuyor. Siz eşinize âşıksınızdır. Ama cinsellik öyle bir şey ki o tansiyon yükseldiğinde sadece o anı düşündürten bir şey. Siz o anla meşgul olmaya başladıysanız aldatma başlamıştır. Sanal alemde aldatmayı kafasına koyan adam, bunu gerçek yaşama çok kolaylıkla dönüştürebilir. Benim tavsiyem; gerçek yaşamda yapamadığınız bir şeyi sanal alemde yapmayın."
‘Gerçek ilişkimi renklendirdi’
S.B. (Kadın, Öğretmen) - S.B. kendi deyimiyle ‘gayri ciddi bir ilişki’ içindeyken yaşadığı deneyimi anlatıyor:
İcq’yu ‘arkadaşlarımla yazışırım’ diye kullanmaya başlamıştım. Üç sene önce ilk kez denedim. Sanal seksin varlığını arkadaşımdan duymuştum. O dönem çok da ciddi olmadığım bir erkek arkadaşım vardı. Ama sevgilimdi sonuçta... Bir gün ‘bir adam’ beni buldu. İlk önce özel sorunlardan bahsederek başladım. Kafam bozuktu. Sorunlarımı paylaşmak istedim. Biri bilsin ama müdahale etmesin istedim. Kısa bir süre sonra konu diğer tarafa kaydı. Dizginler benim elimdeydi. Canım istediğinde görüşüyordum, bazen invisible (görünmez) oluyordum. Yüz yüze hiç görüşmedim. Gerçeğe taşımadığında, onun sanal bir şey olduğunu bildiğinde, gerçek hayatının içine sokmadığında güzel. Günlük sıkıntıdan seni alıp sıyırıyor. Gerçek hayattaki ilişkimde daha hevesli oldum. Bunu bir aldatma olarak düşünmedim. Tekdüze bir ilişkiydi ve heyecan kattı. Şu anda ciddi bir birlikteliğim var ve ihtiyaç duymuyorum. Şu an yapsam vicdanım rahat olmaz.
‘Sevgilimden intikam almak için yaptım’
Ç.Y. (Erkek, Mühendis): 2 yıl önce sevgilim beni terk ettiğinde bir anda ortada kaldım. Kendimi toparlamam uzun zaman aldı. O süreçte daha önce de kullandığım internete dadandım. Zaten uyuyamıyordum. Bari chat yapayım, zaman geçsin diyerek başladım. Chat odalarındaki bu tür sanal seks tekliflerine uzun süre direndim. Kısa bir süre sonra da bu odalara girmeyi bıraktım. Sadece icq üzerinden konuşuyordum. Rasgele gelen sanal seks tekliflerine sıcak bakmaya başladım. Bir süre sonra da kendimi kaybettim. Yalnız yaşadığım için sanal seks yaptığım kadınları evime davet ettim. Çoğunluğu gelmedi tabii, ama aralarında gelenler oldu. Bir süre sonra hayatım bir geceliğine seviştiğim ve ertesi gün tanımadığım kadınlarla doldu. Kendime geldim. Ama sanırım sevgilimden intikam almak için yaptım. Şimdi kendime zarar verdiğimi görüyorum.
‘Yakalanma korkusu zevki katlıyor’
S.A. (Erkek, IT uzmanı): Bilgisayar benim işim. Haliyle bütün günüm, hatta işler uzadığında bütün gecem onun başında geçiyor. Gece geç saatlere kadar çalıştığımda yapmam gerekenlerle uğraşırken en büyük zevkim başkalarıyla chat yapmak. Sanal seks de çok sıradan bir şey. Yani ha biriyle geyik yapmışsın, ha sanal seks. Tek farkı tüylerin ürperiyor. Zaten bütün gün bilgisayarla uğraştığım için evde internete girmeyi pek canım istemiyor. Ama ofiste yapılan sanal seks daha zevkli. Çünkü orada yakalanma korkusu var. Adrenalinin had safhaya çıkıyor.
YARIN
Aldatan eşi teknoloji yakalıyor...
Amerika’da ortalığı karıştıran bilgisayar programı
Babasını suçüstü yakalayan genç kız
İşini kaybedince sanal seks müptelası oldu...
Sanal seks sizce nedir?